İSTANBUL (İHA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yüksek öğretim sisteminin gelişen teknolojilere ve bilgiye önem vermesi gerektiğini söyledi. Sezer, devlet üniversiteleri ile vakıf üniversiteleri arasındaki dengesizliğin giderileceğini de belirtti.
Cumhurbaşkanı Sezer, Yıldız Teknik Üniversitesi'nin yeni akademik yıla başlaması dolayısıyla Merkez Kampüs'te düzenlenen törene katıldı. Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Sezer, önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimi ile binlerce öğrenci yetiştiren Yıldız Teknik Üniversitesi'nin çağdaş ve çağa yakışır bir şekilde öğrenim veren bir üniversite olduğunu kaydetti.
Türk bilimine yetiştirdiği öğrencilerle ve Türkiye'nin geleceğine yaptığı katkılarla YTÜ ile gurur duyduğunu dile getiren Sezer, "Atatürk'ün başlattığı ilke ve devrimler doğrultusunda çağdaşlık ereğine, Türk ulusunun özverisi ve gösterdiği çabası ulaşılmıştır. Bu amaca ulaşılmasında cumhuriyetin en önemli temeli üniversiteler olmuştur. Bilgi üretimini ve yayılmasını sağlayan, yetiştirdiği öğrencilerin toplumsal düşüncelerini etkileyen üniversiteler, ülkemizin gelişmesi için vazgeçilmez kurumlardır" dedi.
Yurttaşların bilgiye açık, üreten bireyler olmasının ülkeyi daha aydınlık yarınlarla buluşturacağını ifade eden Sezer, "Toplumsal bilincimizin geliştirilmesi sürecinde ilk öğretimden başlatılarak insanımızın bilime eğilimini araştırmak zorundayız. Eğitim politikamız, toplumsal kaygı ve beklentileri dışlamadan bireyin varlığını ve kişiliğini gözetmeli, evrensel değerleri yakalayabilmelidir. Bunu da eğitimin çağdaş bir zeminde olması ile yapabiliriz. Bu konuda en önemli görev üniversitelerimize düşmektedir" diye konuştu. Üniversitelerin uyguladıkları çağdaş eğitim yöntemleri ile uluslararası alanda rekabeti artıracaklarını söyleyen Sezer, yüksek öğretim politikalarının kaynakların etkili kullanımını öngördüğünü kaydetti.
BİLGİ ÇAĞINDA EĞİTİM
Yüksek öğretim sisteminin gelişen teknolojilere ve bilgiye önem vermesi gerektiğini vurgulayan Sezer, konuşmasına şöyle devam etti:
"Üniversitelerimiz yalnızca bulunduğu kentte değil, tüm ulusun sağlığına hizmet etmelidir. Bilgiyi insanlığın hizmetine sunmak üniversitelerin öncelikle görevidir.
Türkiye'nin ekonomik gelişme sürecini tamamlaması 21 yüzyılda etkin bir ülke ve çağdaş olması, kendi teknolojisini üretebilmesine bağlıdır. Bu nedenle öncelikli amacımız yerli teknoloji düzeyimizi geliştirmektir. Türkiye'nin özgün teknoloji üretiminin artırılması, araştırma ve geliştirme ile mümkündür."
Teknolojinin gelişimine yön vermenin üniversitelerin temel politikalarından biri olması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Sezer, "Ayrıca yüksek öğretim kurumlarının öğretim programlarının her alanda uluslararası ölçütleri yakalaması, sanayi ürünlerinin dış dünyada yarışabilmesinin temel koşuludur. Üniversitelerin uluslararası alanda rekabet gücüne sahip olması ekonomik olanaklarla birlikte öğrencisine kadar tüm alandaki insanların gösterecekleri çabalara bağlıdır. Öğretim elemanları yalnızca bilgi aktaran değil, bilgi üreten kadrolar haline gelmelidir" dedi.
Sezer, uzun ve zorlu bir eğitim süresinden sonra tüm yaşamlarını etkileyebilecek kararlar alan öğrencilerin, kendi kültürünü özümseyen ve bu kültür doğrultusunda yetişmelerinin en büyük amacı olduğunu kaydetti.
Demokrasi, akademik özgürlük ve çok sesliliğin üniversitelerin görevlerini yerine getirmesi için vazgeçilmez öğeler olduğunu belirten Sezer, "Ülkemizde yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlardan çocuklarımız büyük ölçüde etkilenmektedirler. Üniversitedeki öğrencilerin aldıkları öğrenimle başarıya ulaşacaklarına onları inandırmak lazım. Öğrenci öğretmen iletişimi, öğrencinin kendini anlatabileceği bir ortam yaratması, sıkıntıların aşılmasında önemli etken olacaktır" dedi.
Yabancı dil eğitiminin de önemine değinen Sezer, başka ülkelerde aynı mesleği paylaştıkları kişilerle koordinasyon kurulması ve bilgilerin paylaşılması açısından yabancı dil eğitiminin önemli olduğunu kaydetti.
EĞİTİMDEKİ SORUNLARIN GİDERİLMESİ Öğretim elemanları ve yaşadıkları kentlerden uzaklarda öğrenim görecek öğrencilerin sorunlarına da temas eden Sezer, "Öğrencilerin barınma sorunlarının giderilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Üniversite sınavı, gençlerimiz için sorun kaynağı olmaktadır. Tüm yaşamlarını etkileyecek sınavın 2-3 saatle kısıtlanması sorunun kaynağını oluşturmaktadır. Gençlerimizin yeteneklerinin doğru değerlendirilmesi ve üniversite konusunda doğru yönlendirilmelerinde anne ve babalara görev düşmektedir. Anne ve babalar kendi isteklerinin dışında çocuklarının eğilimleri doğrultusunda karar vermelerine yardımcı olmalıdır" dedi.
Çeşitli illerin üniversite kurulması taleplerini de değerlendiren Sezer, mevcut üniversitelerin donanım sorunlarının giderilmeden yeni bir üniversite açılmasının eğitimin kalitesini düşüreceğini ifade etti. Sezer ayrıca vakıf üniversiteleri ile devlet üniversiteleri arasındaki dengesizliklerin giderilmesi için de çalışmaların devam ettiğini vurguladı.
SEZER'DEN ÖĞRENCİLERE NASİHAT
Yüksek öğretimde yaşanan sorunların reform niteliğinde değişiklikler yapılmasını öngördüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Sezer, gençlere seslenerek, "Yaşamınızın en önemli kararını vererek geldiğiniz üniversitede isteklerinize yanıt vermek için çabalarımızı sürdürüyoruz. Sizlerin kendi geleceğinizle birlikte ülkenin yarınlarını da garanti altına almak en büyük amacımızdır. Sizler bizim umudumuzsunuz, geleceğimizin güvencesisiniz. Öğrenmenin yaşı ve sınırı olmadığını anımsayarak mezun olduktan sonra da araştırmaya, okumaya ve bilgi üretimine devam etmelisiniz. Gelişmelere açık, hukuka saygılı, ulusal değerleri özümseyen ve bu değerleri evrensel değerlerle bir arada tutan bir anlayışla sahip olmalısınız. Sizlere düşen görev, Atatürk ilkelerine bağlı olarak, onları sonsuza değin yaşatmaktır" dedi. "Unutulmamalıdır ki; demokrasi başı boş bir düzen haline gelmemelidir" diyen Sezer, konuşmasını, şöyle tamamladı:
"Demokrasi kurallar bütünüdür. Kurallara uymak ve uyulmasını sağlamak, tüm öğrenci ve öğretim elemanlarının ortak sorumluluğudur. Üniversitelerimizden yetişecek gençlerimizin evrensel değerleri özümseyerek çağdaş dünya ile bütünleşmesi en önemli önceliklerimizdendir. YTÜ'nün kurulmasında ve gelişmesinde emeği olanları kutluyor, 2002-2003 akademik yılının başarı ile geçmesini diliyorum."