Rehabilitasyon Merkezinde Içki Iddiası

Selma KUNAR- Alparslan ÇINAR/ANTALYA, Döşemealtı İlçesi'nde alkol ve uyuşturucu madde bağımlılarının rehabilitasyonu için kurulan Ayka Vital Sağlıklı Yaşam Merkezi'nde geçen yıl detoksifikasyon eğitmeni olarak işe başlayan ve bir süre önce işinden ayrılan 22 yaşındaki A.Y., 22 Mart tarihinde merkez hakkında Başbakanlık İletişim Merkezi'ne Merkezden ayrılan bir başka eğitimci 35 yaşındaki O.N. ise merkezin bahçesinde bulduğunu öne sürdüğü boş bira kutusunu görüntüledi. Kendi cep telefonuyla çektiği görüntülerde merkezde hizmet alanlara boş bira kutusunun burada ne işi olduğunu soran O.N.'ye tedavi alan bir kişi, "Komple içiliyor burada hep beraber içtik. Şarap, likör içtik. 4 odaya girdim ikisinde viski içiyorlardı" karşılığını verdi.
17 ve 21 yaşlarında iki çocuğunu merkeze tedavi için gönderen bir kişi de 17 Mart tarihinde BİMER'e şikayetçi oldu. Madde bağımlısı çocukları için merkeze 30 bin TL ödediğini bildiren vatandaş şikayetinde, "Çocuklarımın tedavisi yarım bırakıldı. Sauna 'AYNI ZAMANDA KONAKLAMA HİZMETİ VERİYORUZ'
Merkezin kurucusu Dr. Kazım Doğan ise iddialara yanıt verdi. Dr. Doğan, merkezin bir sağlıklı yaşam merkezi olduğunu belirterek, “Bizim burası 4 yıldızlı otel artı sağlıklı yaşam tesisi. Sağlık Bakanlığı'ndan fizik tedavi rehabilitasyon ve kardiyoloji ruhsatımız var. Otel konseptinde olmamızdan dolayı insanlara hizmet veriyoruz. Bel ağrısı, diz ağrısı olabiliyor, felç hastası olabiliyor. 4 yıldızlı otel olmamızdan dolayı konaklama hizmeti veriyoruz" dedi. Kendilerinden hizmet satın alan dernekler olduğunu anlatan Dr. Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu dernekler bizden oda kiralıyor, yani otel hizmeti alıyorlar. Kendi programları var. Bağımlı çocuklara yardımcı olan kuruluşlar var. Onlara biz oda satıyoruz. Ben de rehabilitasyoncu olarak o kuruluşların eksikleri varsa onlara öneri götürüp yardımcı olmaya çalışıyorum. Çünkü bu çocuklar hepimizin. Burası sıradan bir madde bağımlılığı rehabiltasyon merkezi değil."
İSVEÇLİ KONUKLARIMIZDAN KALMA DEPODA 6-7 ŞİŞE ALKOL KALMIŞTI
Dr. Doğan, tesis bir sağlıklı yaşam merkezi olmasına karşın içki bulunmasıyla ilgili iddialarla ilgili şöyle dedi:
“Biz İsveç devletinin romatizma ve nöroloji rehabilitasyon ihalelerini aldık. Bu grup geçen ekim ayında bize geldi. Rehabilitasyon için gelen hastalarımız bizden ne istedi biliyor musunuz ? Şarap istediler. Ben bunu vermek zorundayım, çünkü onların kültüründe bu var. Turizm hizmeti verdiğimiz dönemde almış olduğumuz içkiler vardı. 6-7 şişe vardı. Bu kadar. Bunları da depoda tutuyorduk. Orada kırtasiye de var. İçecekler de vardı. Bağlımlı çocukların burada kaldığı dönemde depomuz kolay ulaşılabilir bir yerde değil. Bizden hizmet satın alan bir kuruluşun içinde çatışma yaşayan bir kişi buradaki çocukları yönlendirerek, saat 23.00 gibi pencere gibi bir yer var, oradan girip alıp çıkıyorlar."
ŞİKAYETÇİ OLMADIK
Depodan içki çalan bağımlıların o gece biraz sıkıntıya neden olduğunu anlatan Dr. Kazım Doğan, “3 saat içinde bu çocukları toparladım, ailelerini aradık ve teslim ettik. Jandarmaya hırsızlık yönünde şikayette bulunmadım ama çocuklar giderken 'Ben burada kilitli yere girdim, alkol alıp çıktım' şeklinde ifade verdi" diye konuştu. Depoda 6-7 içki şişesi olduğunu kendisinin bile bilmediğini belirten Dr. Doğan, “Burada sağlık için İsveç'ten gelen kişi benden içki istiyor. Vermediğim için şikayet konusu oldu" dedi.
Tesiste madde bağımlılarının bulunduğu dönemde alkolü çağrıştıracak her şeyi kaldırdıklarını kaydeden Dr. Doğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bardak altlıklarını bile kaldırdık. Biz bu kadar hassasiyetle davranırken ve bu çocukların topluma kazandırılması için çaba sarfederken, gecemiz gündüzümüz yokken yaptığınız her şey boşa gidiyor. Bu kadar idealist olmak mı doğru, yoksa bir şeyleri görmezden gelmeniz mi doğru. Gerçekten ikilem yaşıyorsunuz. İnsanları sağlıklı hale getirmek ana görevimiz. Yani burada bir çocuğu bile sağlıklı hale getirsek gelecekteki tehditleri azaltmış oluruz. Bu çocukları ben o gün kötüleseydim jandarma, adliye derken iyice kopacaklardı. Bu çocukları kazanmamız gerekiyor."