AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, "AB'nin ortak değerlerine sadece aday ülkeler değil, tüm Avrupa'nın saygı göstermesi gerektiğini" söyledi.
AB Komisyonunda düzenlenen "AB'nin 50 Yılı: 30 Yıllık Genişleme: Önümüzdeki Yol" konulu konferansın açış konuşmasını yapan Rehn, Türkiye'nin katılımına karşı çıkan ve sözde soykırımın "inkarını" cezalandırmak için yasal düzenlemeler hazırlayan Fransa'ya dolaylı uyarılarda bulundu.
Komisyonun Genişleme Genel Müdürlüğünün önceki genişlemelerden ders almak ve yeni genişlemelere daha iyi hazırlanmak için bu tür konferanslar düzenlemesinden memnuniyet duyduğunu belirten Rehn, konferansın başlığındaki "30 Yıllık Genişleme" ifadesine takıldığını kaydetti.
Rehn, "Neden sadece 30 yıllık? Gerçekte genişleme, başlangıçtan itibaren Avrupa entegrasyonunun parçası olmuştur. 1963 yılında genişleme AB'nin gündeminde önemli bir maddeydi. (Fransa Cumhurbaşkanı) General (Charles) de Gaulle İngiltere'nin üyeliğine karşı çıkarken, aynı yıl Türkiye ile Ankara Anlaşmasını imzalamıştı" dedi.
Verdiği değişik örneklerle AB'deki genişleme tartışmasının 50 yılı aşan bir geçmişe sahip olduğuna dikkati çeken Rehn, her yeni genişleme dalgasının ardından AB'de yeni ortak politikaların gündeme alınmasından hareketle, bazılarının iddia ettiğinin aksine "genişleme ve derinleşmenin büyük ölçüde paralel ilerlediğine" vurgu yaptı.
Rehn, "Bir yandan kademeli şekilde genişlerken diğer yandan entegrasyonu derinleştirmenin sonucunda bugün nüfusu 500 milyona yaklaşan AB, 50 yıl öncesindeki 6 üyeli ve 200 milyondan az nüfuslu halinden çok daha güçlü ve çok daha etkilidir. Genişleme ve derinleşme tezat değil, birbirinin tamamlayıcısıdır. Her iki kavramın bir araya getirilmesi sayesindedir ki, AB bugün daha güçlüdür. Dünyada ekonomik ve siyasi ağırlığını artmıştır" dedi.
AB'nin geçen haftaki zirvesinde yeni AB anlaşmasını müzakere edecek Hükümetler Arası Konferansın (HAK) toplanmasına karar verildiğini hatırlatan Rehn, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen Aralık ayındaki AB zirvesinde genişleme gündemimizi Güneydoğu Avrupa ülkelerini, yani Hırvatistan, Batı Balkanlar ve Türkiye'yi kapsayacak şekilde daraltma kararı almıştık. Bu ülkelere karşı sözlerimize bağlı kalırken kapasitemizi fazla zorlamamak için yeni taahhütlerde bulunmaya şüpheyle yaklaşıyoruz. AB perspektifine sahip ülkelere, sıkı kriterleri karşıladıkları zaman kapımız açıktır."
AB'nin genişlemesini ABD tarihiyle kıyaslayan Rehn, Texas eyaletinin, kuruluşundan yaklaşık 70 yıl sonra ABD'ye katılmasını örnek göstererek, "Eğer Türkiye 2017 yılında üye olursa, AB'nin kuruluşundan sadece 60 yıl sonrasına karşılık gelecektir" dedi.
Yeni AB anlaşmasını müzakere edecek üye devletlere uyarılarda bulunan Rehn, "Umarım son AB zirvesinde toplanması kararlaştırılan HAK'ta bu tür uzun tarihi perspektiflerle düşünebiliriz" dedi.
AA