STRAZBURG (ANKA) - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, hukuksal çerçevenin işkence ve kötü muameleye karşı teminatlar içermesine karşın Türkiye'de işkence ve kötü muamelenin özellikle tutuklama öncesinde devam ettiğini bildirdi.
Avrupa Parlamentosu'nun sol gruba mensup üyelerinden Vittorio Agnoletto, İstanbul Beyoğlu polis karakolunda Nijeryalı Festus Okey'in ölümü ve diğer bazı kişilerin de dövülmeleri iddialarıyla ilgili bir yazılı soru önergesi verdi. Agnoletto AB'nin Türkiye'deki işkence ve kötü muamele olaylarıyla ilgili ne gibi uygulamalarda bulunduğunu sordu.
AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ise önergeye verdiği yanıtta, Komisyon'un İnsan Hakları Derneği tarafından rapor edilen kötü muamele ve işkence iddialarından haberdar olduğunu ve bu vakalarla ilgili polis araştırmalarını "çabukluk, tarafsızlık ve bağımsızlık" koşulları çerçevesinde yakından izlediğini bildirdi.
"Türk hukuki çerçevesi işkence ve kötü muameleye karşı geniş teminatlar içermektedir. Ancak hala vakalar meydana gelmektedir, özellikle de tutuklama başlamadan önce" ifadesini kullanan Rehn, işkence ve kötü muameleyle ilgili gelişmelerin Komisyon tarafından yakından izlendeiğini belirtirken bunlara yıllık ilerleme raporlarında da değinildiğini anlattı.
Olli Rehn, Türkiye'ye yönelik olarak, AB'nin ve Demokrasi ve İnsan Hakları İçin Avrupa Girişimi adlı kuruluşun, katılım öncesi yardımlar çerçevesinde finanse ettiği önemli sayıda proje bulunduğunu, bu projelerin işkence ve kötü muameleyi önlemeyi amaçladığını bildirdi. Rehn, projelerin adli tıp, işkence mağdurlarının tedavisi ve insan hakları eğitimi alanlarında devam ettiğini kaydetti.
AGNOLETTO: POLİS VAZİFE VE YETKİLERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMIŞTI
Avrupa Parlamentosu sol grup üyesi Vittorio Agnoletto ise önergesinde, Türk hükümetinin işkence karşıtı politikalarıyla ilgili resmi açıklamalarına karşın Beyoğlu'ndaki polis merkezinde işkence olaylarının Türkiye'deki İnsan Hakları Derneği tarafından rapor edildiğini bildirdi. Rapordaki Nijeryalı Festus Okey'in 20 ağustosta burada öldürüldüğü, Nezir Cirik ve Arif Cirik'in 10 ağustosta dayak yediği, 26 temmuzda gazeteci Öznur Dağ'ın, Sezai Yakar adlı kişi gibi fiziksel şiddete maruz kaldığı iddialarına soru önergesinde yer veren Agnoletto daha birçok olayın kesin tarih ve isimlerle belirlendiğini kaydetti. Temmuz ayında polisin görev ve yetkilerini belirleyen yasada yapılan, işkence ve kötü muamelenin önlenmesine yönelik değişikliğe değinen, Türkiye'de işkencenin sadece bu olaylardan ibaret olmadığını belirten Vittorio Agnoletto önergesinde şu sorulara yer verdi:
"-Komisyon, Türkiye'deki işkenceyle mücadeleyi finanse etmek için hangi özel girişimlerde bulunmakta, hangi programları uygulamaktadır?
-Komisyon, Türk yetkililere, İstanbul Beyoğlu'ndaki polis merkeziyle ilgili ciddi durumu aktarmakta mıdır?
-AB-Türkiye katılım müzakereleri çerçevesinde, Komisyon'un Ankara'nın işkenceye karşı yasal reformlar yapmaya başlaması konusunda hangi koşulları bulunmaktadır ve Türk Hükümeti'nin bunlara karşı reaksiyonu ne olmuştur?"