Ortaköy'de Reina gece kulübüne yılbaşı gecesi gerçekleşen hain saldırının ardından, saldırının detayları ortaya çıktıkça eğlence mekanlarındaki güvenlik önlemleri de gündeme geliyor. Reina’ya yılbaşı gecesi yapılan terör saldırısı, akıllara “Özel güvenlik zafiyeti mi var?” sorusunu getirdi.
REINA'DAKİ GÜVENLİK GÖREVLİSİ 'BODYGUARD' TARZINDA
Sosyal medyada Reina saldırısına ilişkin en çok tartışılanlardan biri "Reina'nın güvenlik görevlilerin silahı yok muydu?" sorusu oldu. Habertürk’ün haberine göre; Reina’da özel güvenliğin bodyguard tarzında olduğunu ifade etti. Bodyguard’ların resmi olarak silah taşıma izinlerinin bulunmadığı belirtildi.
ÖZEL GÜVENLİKLERİN SİLAH TAŞIMA YETKİSİ YOK MU?
Türkiye’de özel güvenlik görevlilerinin bazılarının silah taşıma yetkisi bulunurken, bazılarında da bu yetki yok. Bankalar, para taşıyan zırhlı araçlarla, kritik ve hassas noktalarda görevli özel güvenlikler silah taşıma yetkisi bulunanlar arasında. Eğlence merkezlerindeki güvenlik görevlileri ise bu kapsamın dışında tutuluyor.
SALDIRGANLA İLGİLİ DETAYLAR ORTAYA ÇIKIYOR: TAKSİCİYE PARAM YOK DEDİ, MONTUNDAN 500 TL ÇIKTI
Yılbaşı gecesi Reina'yı kana bulayan saldırganla ilgili detaylar ortaya çıkmaya başladı. Kuruçeşme’ye gittiği sırada parasının olmadığını söyleyen teröristin taksi şoförü tarafından burada indirildiği tespit edildi. Saldırganın montunda yapılan aramalarda ise 500 TL bulundu.
Saldırganın kaçarken bu parayı almayı unuttuğu ihtimali üzerinde duruluyor. Teröristin saldırıdan birkaç dakika sonra üstünü değiştirip kaçabilmesi için geliş-kaçış güzergâhıyla ilgili keşif yaptığı hatta mekânın içini bildiği ihtimali üzerinde duruluyor.
SALDIRGAN REINA'YA NASIL GELDİ?
Polisin, saldırganın Zeytinburnu’ndan taksiye bindikten sonra Reina’ya gittiğini tespit ettiği bildirildi. Saldırganın trafik yoğunluğu nedeniyle ünlü gece kulübüne kısa mesafe kala taksiden indiği ve yaklaşık 4 dakika yürüyerek Reina’nın kapısına gittiği öğrenildi.
PROFESYONEL
Saldırıyla ilgili güvenlik kamerası görüntülerini de inceleyen İstanbul Emniyeti’ndeki uzmanlar, silahı tutuş biçiminden ve kullandığı silah markasından saldırganın profesyonel, savaş eğitimi alan biri olduğu ihtimali üzerinde duruyor.
Saldırganın silahı bel hizasında tutarak yürüdüğü, daha fazla zayiat vermek için karşısındaki insanların bel üstlerine doğru ateş ettiği belirtildi. Saldırganın kolay kolay tutukluk yapmayan ve mermisi büyük olan Kalaşnikof silahı bilerek seçtiğinin de tahmin edildiği kaydedildi.
25 YAŞLARINDA KIRIK TÜRKÇE’Sİ VAR
Olay sonrasında yapılan araştırma ve güvenlik kamerası incelemelerinde, teröristin saldırı sonrasında üzerindeki montu çıkarıp yaşanan panikten faydalanarak kaçtığı belirlendi.
Olay yerinde saldırganın kullandığı Kalaşnikof marka silahla 6 adet boş şarjör bulunduğu bildirildi. Saldırganın en az 180 mermi kullandığı tahmin ediliyor. Saldırganın Reina’ya gelişi ve içeride ateş ettiği anların görüntüleri de güvenlik kameralarına yansıdı.
Görüntülerde, terörist, Ortaköy istikametinden Reina’ya doğru ateş ederek yürüyor. İlk ateşte bir kişi vurulup yere düşerken, saldırganın silahından çıkan kurşunlar yoldan geçen araçlara da isabet ediyor.
Eğlence merkezinin girişine giden saldırgan, kaydedilen görüntülerde, kapının önünde bulunanları tarıyor. İçeri giren ve katliamı gerçekleştiren teröristin kameralara yansıyan görüntülerinde, kullandığı silahı temizleyerek bıraktığı ve üzerindeki montu çıkarıp kaçtığı görülüyor. Güvenlik kamerası görüntülerinden saldırganın eşkali belirlendi.
Kırık bir Türkçe ile konuşan saldırganın yeşil renk gömlek, koyu renk pantolon ve siyah bot giydiği tespit edildi. 25 yaşlarındaki saldırganın orta seviyede saç uzunluğu var. Teröristin Doğu Türkistanlı olabileceği değerlendiriliyor.
Çok hızlı ve pratik bir şekilde hareket eden saldırganın, profesyonel askeri eğitimli olduğu yorumu yapılıyor. Tanınmamak için montunu Reina’da bırakarak kaçan teröristin, biraz uzaklaştıktan sonra yine bir taksiye bindiği belirlendi.
SON İKİ SALDIRI DA CUMARTESİ GÜNÜ YAPILMIŞTI
Öte yandan, Reina saldırısından kısa süre önce gerçekleşen 2 saldırının da Reina saldırısı gibi Cumartesi günü gerçekleşmesi detayı dikkat çekiyor.
Aralık ayında İstanbul ve Kayseri’de 2 hafta arayla yaşanan 2 terör saldırısı, yürekleri yaktı. 10 Aralık Cumartesi günü, Beşiktaş-Bursaspor maçı sonrası Vodafone Arena Stadı yakınlarında Çevik Kuvvet polislerinin bulunduğu yerde bombalı araçla bombalı saldırı düzenlendi. Hemen ardından Maçka Parkı’nda bir canlı bomba kendini patlattı. Saldırıda 38’si polis, 7’si sivil olmak üzere 45 kişi şehit oldu, çoğu polis 238 kişi yaralandı. 17 Aralık Cumartesi günü ise Kayseri Zincirdere 1. Komando Tugayı’ndan çarşı iznine çıkan er ve erbaşları taşıyan halk otobüsüne Talas Bulvarı’nda bombalı araçla saldırı düzenlendi. Hain saldırıda 14 asker şehit oldu, 48’i asker 56 kişi yaralandı.