İDLİB (AA) - AHMET KARAAHMET/MEHMET BURAK KARACAOĞLU - Beşşar Esed rejiminin İdlib'deki hava saldırılarında iki kolunu kaybeden 49 yaşındaki Abdulsamet Diyab, hayatının geri kalanını protez desteğiyle kimseye ihtiyaç duymadan geçirmeyi diliyor.
Diyab, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ilinin Han Şeyhun ilçesinde yaşarken 2014'te Esed rejiminin hava saldırısında iki kolunu, bir gözünü ve yürüme yetisini kaybetti.
Zorlu geçen tedavi sürecinde yakınlarının desteğiyle tekrar yürümeye başlayan Diyab, kolları olmadığı için 8 yıldır hiçbir işini kendi başına yapamıyor.
Evli ve 5 çocuk babası Diyab, rejim güçlerinin ilçeye saldırılarını yoğunlaştırması nedeniyle kentin kuzeyinde bulunan Harbanuş köyündeki bir kampa sığındı.
Çocuklarının ve arkadaşlarının desteğiyle hayata tutunmaya çalışan Diyab, yardımlarla geçimini sağlıyor.
- "İki kolumu kaybettiğim aklımdan hiç çıkmıyordu"
Diyab, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Saldırı günü kardeşlerim aileleriyle bize misafirliğe gelmişlerdi. Saldırıda hepsi hafif yaralandı. Benim vücuduma şarapnel parçaları isabet etti." dedi.
Saldırıda ayak eklemlerinin zedelendiğini belirten Diyab, bir süre Türkiye'de tedavi gördüğünü söyledi.
Diyab, Türkiye'deki tedavi süreci bittikten sonra memleketine döndüğünü ifade ederek yaşadığı zor günleri şöyle anlattı:
"İki kolumu kaybettiğim aklımdan hiç çıkmıyordu. Sürekli kendi kendime soruyordum acaba doktorlar kolay yöntemi seçerek kollarımı mı kesti? O sırada YouTube’da protez kol arayışı sırasında sağlık merkezinde ameliyat edildiğim videoya rastladım. Bir kolum omuzumdan kopmuş diğerinin ise dirsekten sonrası yok. Vücudum kana bulanmıştı. Kendimi videoda gördüğümde tanıyamadım. Teyit etmek için kardeşlerime sordum. Videoyu gördükten sonra psikolojik olarak rahatladım çünkü doktorlar gerekeni yapmışlardı."
- "Telefonu burnumla kullanıyorum"
Kardeşlerinin desteğiyle tekrar yürümeye başardığını kaydeden Diyab, şöyle devam etti:
"Bulunduğum duruma alıştım ancak şu anda protez kola ihtiyacım var. Günümü Kur'an okuyarak ve ders dinleyerek geçiriyorum. Telefonu burnumla kullanıyorum. Kur'an-ı Kerim'in sayfalarını dilimle çeviriyorum. Allah bizi sabredenlerden eylesin, Allah bize Peygamber Efendimizi ziyaret etmeyi nasip eylesin. Kendi topraklarımıza dönmek isterim ve hayatımın geri kalanını güzel bir şekilde yaşamayı temenni ediyorum. Allah bizi bu Esed rejimden kurtarsın."