İSTANBUL (İHA) - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, AB uyum sürecinde özel sektörün yapacağı çalışmalar konusunda sürdürdükleri faaliyetlerini birleştirmek, tüm sektörleri etkileyen ortak sorunlar üzerinde çalışmak ve TÜSİAD'la birlikte daha geniş bir güç birliği oluşturmak amacıyla Sektörel Dernekler Platformu'nun kurulduğunu söyledi.
TÜSİAD'ın makine imalat sektörü raporunun açıklanması dolayısıyla bir konuşma yapan Tuncay Özilhan, Sektörel Dernekler Platformunun, şu anda 7 kişilik icra kurulu ve 41 üye dernek ile çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Özilhan, "Platform, icra kurulu denetiminde bu güne dek 3 adet sektörel durum analizi raporu hazırladı. Yaklaşık 20 sektörün değerlendirildiği ve düzenli olarak güncellenen bu raporlar, reel sektörün içinde bulunduğu durumun izlenebilmesine katkı sağlayarak önemli bir işlevi yerine getirmektedir" dedi.
"BİLİNÇLİ VE ATILIMCI TOPLUM" Türkiye'deki meslek kuruluşlarının çoğu Avrupa'da kendi sektörleri ile ilgili çatı örgütlerin üyesi olduğunu belirten Tuncay Özilhan, "Örneğin, Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD), Avrupa Enformasyon, İletişim ve Tüketim Elektroniği Sanayicileri Derneği (EICTA)'nin üyesidir. Aynı şekilde, Taşıt Araçları Yan Sanayi Derneği (TAYSAD), AB Otomotiv Yan Sanayicileri Derneği (CLEPA)'nın, Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) ise Uluslararası Otomotiv Sanayi Derneği (OICA)'nin üyesidir. Makina İmalatçıları Birliği (MİB) de, Avrupa Takım Tezgahları İmalatçıları Birliği (CECİMO)'ne üyedir" diye konuştu.
Özilhan, TÜSİAD olarak, bilinçli ve katılımcı bir toplumun oluşturulmasında öncülük üstlendiklerine inandığımız gönüllü mesleki-sosyal kuruluşların, ülkede karar alma ve siyaset üretme süreçlerinde aktif olarak yer almaları gerektiğini düşündüklerini kaydetti.
"AMAÇ TÜRK EKONOMİSİNİN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLAMAK" Özilhan, "Bu kuruluşların birbirleriyle daha yakın ve sürekli bir ilişki içine olması, görüş alışverişi için gerekli kanalların oluşturulması, karşılıklı destek ve katkı yollarının açılması, Türk ekonomisinin gelişimine katkı sağlamaktadır. Bu birliktelik, ayrıca, TÜSİAD'ın çalışmalarına da sektörel bir boyut kazandırmaktır. Son olarak, biyoteknoloji konusunda kapsamlı bir rapor yayınlandı. Gıda sektörünü ele alacak olan bir sonraki çalışma ise devam etmektedir" dedi.
Reel sektörün ekonominin itici gücü olduğu gerçeğini bugün artık kimsenin göz ardı etmediğini bildiren Özilhan, özellikle yaşamış olduğu ağır krizin etkilerini üzerinden atmaya çalışan Türk ekonomisi açısından, ekonomik gelişmenin öncülüğünü yapan ve istihdam sağlayan bazı öncü sektörlerin rekabet güçlerini artırması daha da önem kazandığını açıkladı.
"ÜRETKENLİK ARTIŞI SÜREKLİ KILINMALI" Özilhan, "Reel sektörün rekabet gücünü artırmak, sadece makroekonomik reform ve önlemler ile mümkün görünmemektedir. Makroekonomik reformların üretkenlik artışları ile desteklenmesi sürekli büyüme için önkoşul niteliğindedir. Reel sektörde sürdürülebilir rekabet gücünden beslenen büyümenin sağlanabilmesi için üretkenlik artışının sürekli kılınması gerekmektedir. Sektörlerin rekabet gücünün artırılması, geçmişten kaynaklanan hatalı stratejilerin düzeltilmesi ve verimlilik artışının sağlanması, içinde bulunduğumuz kritik dönemde hızla ele alınması gereken hususlardır. Her sektör, rekabet edebilir olmanın, verimlilik artışından geçtiği gerçeğinden yola çıkarak, kendi içinde bir yeniden yapılanmaya gitmelidir. Bu süreçte, yeni teknolojilerin kullanımına ve toplam kalite yönetimi felsefesi çerçevesinde iş mükemmelliğinin hayata geçirilmesine ayrı bir önem atfetmek gerekir" diye konuştu.
"REKABET GÜCÜMÜZÜN ARTMASI AB UYUMU KOLAYLAŞTIRACAK" Özilhan, Türk sanayiinin rekabet gücünün artması, AB üyeliğine hazırlanan Türkiye'nin üyelik sonrasında AB'ye uyumunun kolaylaşması ve sektörlerin rekabet koşullarına rahatça ayak uydurabilmesi açısından da büyük önem taşıdığını bildirdi. Özilhan, AB üyeliğinin Türk sanayisinin rekabet gücüne olumlu katkılarda bulunacağını uzun zamandan beri savunduğuna dikkat çekerek, "Aynı şekilde, gümrük birliği de, Haziran ayında kamuoyuna tanıttığımız Sektörel İhracat Performansının Değerlendirilmesi raporunda da altı çizildiği gibi, başta motorlu kara taşıtları, elektrikli makine ve cihazları, makine ve mekanik cihazları ile plastik ve mamulleri sektörleri olmak üzere, bazı sektörlerin rekabet gücünü gözle görünür şekilde artırmıştır" ifadelerini kullandı.