Türk Otomobil Fabrikası AŞ (TOFAŞ) Üst Yöneticisi (CEO) Kamil Başaran, 2011'deki rekor otomobil satışlarını bu sene geçtiklerini açıkladı.
Hafif ticari araçlardaki satış azalmasının çeşitli sebeplere dayandığını belirten Başaran, bu araçlarda motor ve şanjıman hariç yerlilik oranını yüzde 75'e, genel olarak ise yüzde 65'ler seviyesine çıkarttıklarını söyledi.
Türkiye ekonomisinden övgüyle söz eden Başaran, şunları ifade etti "Biz hep dediğimizi yaptık, dolayısıyla biz Türkiye ekonomisine teşekkür ediyoruz, çünkü 2011 yılındaki rekor otomobil satışlarının ötesine geçti satışlar otomobilde. Diğer taraftan, hafif ticari araçlarda çok azalma var. Bu azalmanın da Türkiye'nin dış ticaret açığına baktığımızda ihracatın da ithalatın da yüzde 80'i geçmesi dolayısıyla hakikaten ekonomi için kullanılmayan çok önemli potansiyel olduğunun altını çizmek isterim. 2012 senesinde demiştim ki 'Biz, 2013'te 2012 senesini geçeceğiz'. Biz binek araçlar kapsamında 2012 senesindeki satış rakamlarını geçtik."
Hafif ticari araçlarda K2 belgesi ve sürücü belgesi engelinin biraz daha hafifletilmesiyle sektörün ivme kazanacağını vurgulayan Kamil Başaran şunları söyledi; "Biz inanıyoruz ki önümüzdeki dönemde, bu konuda yapıcı adımlar atılırsa da ülkenin ekonomisine çok önemli katkılarda bulunacağımıza inanıyoruz. Hafif ticari aracın yeniden olması gereken pazar üzerine ulaşmasıyla o zaman otomobil sektöründeki pazar artıyor. Hafif ticari araçta da bu potansiyelin olduğunu, bu da bu noktalara gelirse 2023 yılı hedefleri kapsamında doğru ilerlemeler olacağını görebiliyoruz. TOFAŞ, 2011 yılı rakamlarında, rekor yıllara yaklaşmış durumda. TOFAŞ, bütçesini gerçekleştirmek durumunda. Bu rakamları yakaladık, 2012 senesinden daha iyi satış rakamlarına gelmiş durumundayız. Ümit ediyorum ki 2014 yılında da pazar ekonomimiz bizi geçmiş yılların daha ötesine taşır."
YERLİLİK ORANI YÜZDE 65 CİVARINDA
Hafif ticari araçta motor ve şanzıman dışında yüzde 75, genel olarak ise yüzde 65 civarında yerlilik oranını yakaladıklarını anlatan TOFAŞ CEO'su Kamil Başaran, bunun dünyadaki tüm otomotiv sektöründeki ülkelerin firmalarının yerlilik incelenmesi halinde oldukça iyi bir rakam olduğunun ortaya çıkacağını ifade etti. Başaran, ülkenin ithalatının binek araçta yüzde 80'e geldiğinin nazara dikkate alınması halinde hafif ticari aracın yeniden olması gereken pazar üzerine geldiğinde ülkenin ticari ve ekonomik anlamda ne derece artı değerler oluşturacağının hesap edilmesi gerektiğini vurguladı.
PAZARIN KURALLARINA UYACAĞIZ
Kendileri için geçerli tek kuralın pazarın kuralları olduğunu anlatan Başaran şunları söyledi: "Pazar, ne kadar rekabeti ön palana ne kadar çıkarırsa buna uymak durumundayız. Rekabet müşteriye giden bir hizmettir. Bu sürdürebilir olduğu sürece tabi ki kampanyalarla müşterilerimize daha ehven şartlarda araç sağlama durumundayız. Tabi ki sonuçta bu haklı bir rekabet kapsamı altında olduğu süre zarfında katma değer oluşturacaktır. Bugüne kadar hep bunu yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Yıl sonu itibariyle de rekabet şartları içinde TOFAŞ hep oldu, kurulduğundan beri oldu. TOFAŞ yarım asırdır müşterilerine hizmet etmekte, yıl sonunda da müşterilerine aynı şekilde hizmet edecektir."
HURDA TEŞVİĞİ ER YA DA GEÇ OLMAK ZORUNDA
Başaran "Türkiye'de yaşlı bir araç parkının bulunduğunu belirten Başaran, hurda araç teşviği uygulamasının da hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Hurda teşviğinde amacın ekonomide büyüme olmadığının altını çizen Başaran, ülkede çok yaşlanmış araç parkı olduğunu açıkladı. önümüzdeki dönemde sayın hükümet büyüklerimizin alacağı karar kapsamı altında hurda teşviği er ya da geç galiba olmak zorunda. şeklinde konuştu.