Renk eş anlamlısı nedir? Renk kelimesinin eş anlamlıları ile örnek cümleler

Eski dönemlerde Farsçanın edebî dil olarak kullanılması, yakın coğrafyalardaki çoğu topluluğun dilini etkilemiştir. Türkçe de Farsçadan etkilenen bir dildir. Renk kelimesi dilimize Farsçayla Türkçenin etkileşimi sonucunda geçmiş bir kelimedir. Objeler tarafından aksettirilen ışığın gözde yaptığı etki sonucu meydana gelen duyuma renk denir. Hem gerçek hem de mecaz anlamlarda kullanılabilen renk kelimesi dilimizde farklı anlamlarda kullanılır. Peki, renk kelimesinin eş anlamı olan sözcük var mı?

Klasik Türk Edebiyatı Dönemi'nde, Farsça ve Arapça kelimelerin dilimize geçişi hız kazanmıştır. Özellikle Farsçanın o dönemlerde edebî dil olarak kullanılması, Dilimize bir çok Farsça kelimenin geçişini sağlamıştır. Renk kelimesi de dilimize Farsçadan geçmiş bir kelimedir. Farsçada "boya, renk" gibi anlamlarda kullanılan "rang" sözcüğünden alıntıdır. Farsça "rang" kelimesi Sanskritçedeki "renk, kırmızı renk" anlamlarında kullanılan "rāga" kelimesiyle eş kökenli olduğu düşünülmektedir. Uzun zamandır dilimizde olan renk kelimesinin anlamları Türk Dil Kurumuna göre şu şekildedir:

Reklam
Reklam
  • Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum
  • (Mecaz) Nitelik
  • (Mecaz) Çeşitlilik

Renk kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük var mı?

Türkçede birçok kelimenin birden fazla anlamı olabilir. Bir kelimenin birden fazla anlama karşılık gelmesi sonucunda o kelimenin birden fazla eş anlamlısı olabilir. Ancak bazı kelimeler, birden fazla anlamı karşılamasına rağmen eş anlamlısı bulunmayabilir. Renk kelimesi de birden fazla anlama gelmesine rağmen renk kelimesinin eş anlamı olan ya da eş anlamı sayılabilecek bir kelime yoktur.

Rengin eş anlamlıları ile örnek cümleler nelerdir?

Renk eş anlamlısı olan bir kelime dilimizde olmadığı için rengin eş anlamlısı kelimelerle örnek cümleler kuramayız. Renk kelimesiyle ilgili örnek cümleler kurmak gerekirse:

Reklam
Reklam
  • İşin renginin ne olacağı çok önceden belli olmuştu zaten.
  • Seni karşısında görünce birden rengi attı.
  • O kadar ağzını yoklamaya çalıştım ama hiç renk vermedi.
  • Sanatçı bu resmini bir yıl süre içinde sadece üç renk kullanarak yapmış.
  • İçeride öyle bir renk cümbüşü vardı ki gözüm yoruldu.
  • Davetiyede herkesin yeşil renkte giyinmesi gerektiği koşulu vardı.
  • Sarı renkteki kazağı o kadar kötüydü ki herkes dönüp ona bakıyordu.
  • Tüm gece boyunca hastanede olduğu için yüzü kireç rengine bürünmüştü.
  • Bunca seneye meydan okumuş ne rengini ne de motiflerini kaybetmişti.
  • Nihayet rengini belli etmişti.