Beslenme şeklimiz kişiden kişiye göre değişir. Diyet programımız tüm besin gruplarından besinleri içerir şekilde dengeli bir plan dahilinde bir diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır. Diyet kişiye özel olmalıdır. Tüketmemiz gereken meyve ve sebzelerin miktarları kişiden kişiye göre değişir. Günlük alınması gereken miktarlara göre de farklı renklerdeki meyve ve sebzeleri, ara ve ana öğünlere dağıtarak tüketime özen gösterilmelidir.
Örneğin; sadece turuncu renkli meyvelerden beslenirsek, tek tip bir beslenmeyle karşı karşıya kalırız. Bizim bütün vitaminlere ve antioksidanlara ihtiyacımız olduğu için renkli beslenmemiz gerekir.
Domatese kırmızı rengini veren likopen çok güçlü bir antioksidandır. Likopen bizi birçok kanser türüne, kalp damar hastalıklarına karşı korur. Bir besin işlendiği zaman likopen miktarı artar. Yani domates püresi, domates salçasında hatta ketçapta likopen oldukça yüksek miktarda bulunur. Mutlaka kış aylarında likopen kaynağı salçadan ve domates kurusundan bol bol tüketilmelidir.
Karpuz da likopen açısından oldukça zengindir. C vitamininde ve likopenden zengin olan kuşburnu da beslenmede mutlaka yer verilmelidir. Kırmızı greyfurt da likopen kaynaklarından biridir. Pancar da düşük kalori, A, C vitamininden zengin, sindirim dostu bir meyvedir. Bu yüzden pancarı da mutlaka günlük beslenmede tüketmemiz gerekir.
Kırmızı renkteki paprika biber de C vitamini açısından çok zengindir ve bağışıklık sistemini güçlendirme açısından etkilidir. Beslenme düzenimizde kırmızı olmadan asla demeliyiz.
Antioksidan kaynağı maydanoz, roka, nane, tere, kivi gibi yeşil renkli sebze ve meyveler, C vitamini açısından oldukça zengindir. Koyu yeşil yapraklı roka, maydanoz, tere gibi sebzeler, aynı zamanda A ve K vitaminini de yüksek miktarda içerir. Öğünlerde yeşillik içeren salataları tüketerek hem bütün bu vitaminleri almış oluruz hem de posa alımını arttırarak sindirim sistemi için olumlu etki göstermiş oluruz.
Yeşil renkteki besinler yüksek miktarda C vitamini içerdiği için de bağışıklık sistemini güçlendirir. Yeşiller aynı zamanda kan şekerini dengeler ve bizi tok tutan besinlerdir. Doğanın rengi yeşili menülerimizde unutmamak gerekir.
Mevsim geçişlerinde daha sık hastalanırız. Bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak, özellikle kış aylarında gerçekten büyük önem taşır. Bağışıklık sistemi üzerinde A vitamini rolü çok büyüktür. A vitamini güçlü bir antioksidandır. Sarı ve turuncu renkteki sebze ve meyvelerde de A vitamini yüksek miktarda bulunur. A vitamini öncüsü beta karoten, sarı ve turuncu renkteki meyve ve sebzelerde bulunmaktadır.
Bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi, deri ve göz sağlığı için de gerçekten çok önemlidir. Havuç, tatlı patates, balkabağı gibi turuncu renkteki sebzeler, taze veya kuru kayısı, portakal, şeftali, hurma gibi sarı turuncu renkteki meyveler de her gün uygun miktarda mutlaka tüketilmelidir. Aynı zamanda sarı renkteki ananas da dolaşım sistemi üzerinde olumlu etki yaratmaktadır.
Nar, ahududu, kiraz, mürdüm eriği, dut, yaban mersini, siyah üzüm, böğürtlen gibi meyveler, mor lahana ve patlıcan gibi mor renkli sebzeler, mor renk besin grubundadır. Çok güçlü antioksidan içermektedir. Dolaşım ve sindirim sistemi üzerinde olumlu etki göstermektedir.
Aynı zamanda kansere karşı koruyucu özelliği de bulunduğu için, mutlaka mor renkteki meyve ve sebzeleri mevsiminde ara öğünlerde tüketmeye özen göstermeliyiz. Kış meyvesi olan nar, günlük beslenmemizde mutlaka yerini almalıdır.
Elma, armut, karnabahar, kereviz, turp, pırasa, soğan ve sarımsak, beyaz lahana gibi beyaz renkli meyve ve sebzeler, özellikleri sayesinde detoks diyetlerinin vazgeçilmezidir. Özellikle soğangiller grubundaki besinler sülfür içerdiğinden dolayı, yüksek oranda detoksifikasyon sağlar. Yani bu besinleri hem çiğ hem de pişmiş olarak mutlaka tüketmeliyiz. Kokusunu bahane etmeden kansere karşı koruyucu özelliğinden dolayı, bu özel besinleri mutlaka menülerde tüketmeliyiz.
Beyaz renkteki besinler aynı zamanda pektin içerdiğinden dolayı tok tutma özellikleri vardır. Bu açıdan kilo vermeye de yardımcı olurlar. Soğan, sarımsak gibi besinlerde de bulunan madde, özellikle yüksek miktarda kolesterolü olan kişilerin kolesterolünü düşürücü etkiye sahiptir.
Renkli beslenmenin sağlık açısından pek çok faydası vardır. Çünkü renkli beslenme ile farklı antioksidanlar, vitaminler ve mineraller bünyeye alınmış olur. Günlük beslenmede her farklı renkteki besine yer vererek beslenmede çeşitlilik sağlamış oluruz. Meyve ve sebzeler, içeriğindeki antioksidan ve diğer bileşenlerden dolayı, kanser, kalp hastalıkları, diyabet, kabızlık hatta sinir sistemi hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterir.
Diyet mutlaka kişiye özel olmalıdır. Tüketilmesi gereken meyve ve sebze miktarı da bu yüzden kişiden kişiye değişir.