MYNET ÖZEL | Bir yandan enflasyonla diğer yandan fahiş fiyat artışlarıyla mücadele sürerken, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat; gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Sorularımızı yanıtlayan Bakan Bolat, fahiş fiyatla mücadelede kararlılık vurgusunda bulundu.
Yapılan düzenlemelerle araç piyasasındaki fiyat köpüğünün ortadan kaldırıldığını, sıfır ve ikinci el araca ulaşmanın kolaylaştırıldığını söyleyen Bakan Bolat, "Önümüzdeki günlerde otomotiv piyasasındaki normalleşmenin artarak devam edeceğini öngörüyoruz" diye konuştu.
Sayın Bakanım Sakız Adası ile Çeşme'nin arası vapurla 1 saat ama Çeşme'deki fiyatlarla Sakız Adası arasındaki fiyatlar arasında çok farklılık var. Euro hesabında bile durum Türk insanı aleyhine. Bu örneği İstanbul, Ankara'daki restoranlar, işletmeler üzerinden de değerlendirebiliriz. Kaldı ki İstanbul, dünyadaki birçok şehirden daha pahalı konumda.
Özellikle fahiş restoran fiyatları, sürekli artan yemek fiyatları dışarıda yemek yemeyi zorlaştırıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Biz bu konuyla ilgili bir anket yaptık, kullanıcılarımız da bu durumun nedeninin restoranların bitmek bilmeyen fiyat güncellemesi olduğunu ifade etti. Bu durum düzelir mi?
Kamunun beslenme, sağlıklı yaşama ve korunma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu olan mal ve hizmetlerin fiyatlarında fahiş artışlara giderek mağduriyet yaratan her türlü girişim yakın takibimiz altındadır.
Bu kapsamda, bugüne kadar 81 ilimizde toplam 119.865 işletme ve 830.708 ürün denetlenmiştir. Yapılan inceleme ve denetimlerin Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu toplantılarında değerlendirilmesi neticesinde; mezkûr Kurul tarafından bugüne kadar yaklaşık 384 milyon TL idari para cezası kararı alınmıştır.
Diğer taraftan, 29 Mayıs 2024 tarihinde yürürlüğe giren “Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile fahiş fiyat ve stokçuluk fiillerine karşı cezalar artırılmıştır. Fahiş fiyat fiiline karşı idari para cezası üst sınırı 1 milyon TL’ye yükseltilmiştir.
Ticaret Bakanlığı olarak gerek piyasanın adil, rekabetçi ve istikrarlı şekilde işlemesini sağlamak gerekse manipülatif fiyat artışlarının piyasada yarattığı olumsuzlukların önüne geçmek amacıyla denetimlerimiz önümüzdeki günlerde de hız kesmeden devam edecek olup ihtiyaç duyulması halinde Ticaret Bakanlığımız ilave tedbirlerin alınmasında herhangi bir tereddüt duyulmayacaktır.
Gıda fiyatlarındaki hareketliliğe bağlı olarak yiyecek ve içecek hizmeti sektöründe hizmet veren işletmeler arasında giderek artan düzeyde fiyat farklılıkları oluşması ve bu işletmelerin tarife ve fiyat listelerinin de sürekli değişikliğe uğraması nedeniyle tüketiciler nezdinde oluşan mağduriyetlerin önüne geçilebilmesi ve piyasalarda istikrarın sağlanması amaçlarıyla, lokanta, restoran, kafe, pastane ve benzeri yiyecek ve içecek hizmeti sunulan işletmelerde, tarife ve fiyat listelerinin "işyerinin giriş kapısının önüne ve hizmet sunulan masaların üstüne" tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde yer verilmesi zorunluluğuna ilişkin Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde değişiklik yapılmış olup, söz konusu değişiklik 1/1/2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu düzenlemelere ilişkin uygulamada ortaya çıkabilecek muhtelif hususları içerir bilgilendirme yazılarımız Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu ile paylaşılarak sektörde faaliyet gösteren satıcı ve sağlayıcılara duyurulmak üzere iletilmiştir.
Ayrıca, 81 Ticaret İl Müdürlüğümüz tarafından 2 Ocak 2024 tarihinden itibaren yiyecek ve içecek hizmeti veren işletmeler nezdinde yaygın ve yoğun denetimler yapılmaya başlanmıştır. Bahse konu mevzuat düzenlemesi kapsamında yapılan denetimlerde, öncelikle işletmelerin mevzuat hükümleri hakkında bilgilendirilmelerinin sağlanması, aykırılıkların tespitinde ise işletmeler hakkında idari yaptırım uygulanması söz konusu olmuştur.
Bu kapsamda, 2024 yılının ilk 9 ayında, yiyecek ve içecek sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin tarife ve fiyat listelerine ilişkin Ticaret İl Müdürlüklerimiz aracılığıyla 82.407 adet firma denetlenmiş, aykırılık tespit edilen 39.406 adet firma hakkında 86.075.604,00 TL idari para cezası uygulanmıştır.
Son dönemde e-ticaret tartışması var. Nike, Türkiye'deki dijital satışına son verdi. Amazon için de benzer süreç olabilir. Volvo, sedan araçların satışını durduruyor. Burada ekonomik olarak kuşkusuz vergi alım konusunda artı var fakat repütasyon konusunda olumsuz bir durum söz konusu mu?”
Son aylarda posta ve hızlı kargo ile ülkemize gelen gerçekte ticari faaliyet amaçlı eşyada gerek kalite düşüklüğü nedeniyle tüketicilerden gerekse de bu tür ithalatın çok hızlı artması nedeniyle imalatçı, satıcı esnaf, tacir ve KOBİ’lerden esnaf odalarından, ticaret ve sanayi odalarından satış, üretim ve istihdam kaybı şeklinde yoğun şikayetler gelmesi üzerine bu konuda aksiyon alınmıştır.
Yurt dışından posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla ülkemize gerçek bir kişiye gelen ticari miktar mahiyet arz etmeyen eşyada ve posta idaresi ile Bakanlıkça yetkilendirilen hızlı kargo şirketlerince basitleştirilmiş usulde gümrük beyanı yapılan, tek ve maktu vergiye tabi eşya için geçerli olan 150 Avro kıymet limiti 30 Avro olarak güncellenmiş ve bu eşyaya uygulanacak tek ve maktu vergi oranları, Avrupa Birliği ülkelerinden doğrudan gelenler için %20’den %30’a, diğer ülkelerden gelenler için %30’dan %60’a çıkarılmıştır.
Yurt dışı e-ticaret platformlarından yapılan hızlı kargo alışverişlerinin limitine ve vergi oranlarına yönelik düzenlememiz ile Volvo firmasının Çin’den ülkemize getirdiği sedan modellerinin ithalatını durduracağına ilişkin kararın birbiri ile bir ilgisi bulunmamaktadır.
Volvo’nun farklı modeldeki ve diğer yabancı firmaların araç satışları halihazırda devam etmektedir.
Ticaret Bakanlığı'nın aldığı önlemler sonucunda özellikle otomobil fırsatçıları büyük yara aldı, araç fiyatları da düştü. Araçları galerilerden toplayarak stoklayanlar amacına ulaşamadı. Bu aşamada benzer önlemler farklı alanlarda da olacak mı?
Bilindiği üzere, motorlu kara taşıtları piyasasındaki arz ve talep dengesizlikleri sonucu ikinci el otomobil satışlarında yaşanan fiyat artışları ile stokçuluk ve sıfır taşıta erişim sıkıntılarını ortadan kaldırmak amacıyla alınan makroekonomik tedbirlerin yanında ihtiyaç duyulan düzenlemeler Ticaret Bakanlığımız tarafından gecikmeksizin hayata geçirilmiştir.
Bu kapsamda, motorlu kara taşıtları piyasasında ortaya çıkan aşırı ve adil olmayan fiyat artışlarının ve stokçuluğun önüne geçilmesini temin etmek üzere 16 Ağustos 2022 tarihinde yürürlüğe alınan ve 6 ay 6 bin kilometre düzenlemesi olarak bilinen pazarlama ve satış kısıtlaması kapsamında bugüne kadar yaklaşık 52 milyon TL idari para cezası uygulanmış olup ayrıca motosikletler de kısıtlama kapsamına alınmıştır.
Bunun yanı sıra, ikinci el motorlu kara taşıtlarının üretici veya distribütör tarafından tavsiye edilen güncel satış fiyatının üzerinde bir fiyattan ilan yoluyla pazarlanmasına kısıtlama getirilmiş ve söz konusu düzenlemeye aykırı hareket edenlere Ticaret Bakanlığı tarafından bugüne kadar yaklaşık 90 milyon TL idari para cezası uygulanmıştır.
Söz konusu düzenlemelerin piyasa üzerindeki olumlu etkisi göz önünde bulundurularak 6 ay 6 bin kilometre ve ilan kısıtlamasının uygulama süresi 1 Ocak 2025 tarihine kadar uzatılmıştır.
Öte yandan, ilk tescil motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden yetkili bayilerin, tüketicinin ilk tescil motorlu kara taşıtlarına ulaşmasını zorlaştırıcı faaliyetlerde bulunması yasaklanmıştır. Söz konusu düzenlemeye aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilen yetkili bayilere stokçuluk kapsamında Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu eliyle bugüne kadar yaklaşık 294 milyon TL idari para cezası uygulanmış ve bu bayilerin ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgeleri iptal edilerek 1 yıl süreyle ikinci el taşıt ticaretiyle iştigal etmeleri engellenmiştir.
Son olarak, 31 Ağustos 2023 tarihinde yapılan Yönetmelik değişikliği uyarınca, çevrimiçi ilan platformlarına getirilen yükümlülük kapsamında, kimlik doğrulamaları Ticaret Bakanlığımızın bünyesinde kurulan ve 1 Kasım 2023 tarihi itibarıyla uygulamaya alınan Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS) üzerinden yapılmaya başlanmıştır. İkinci aşama olan yetki doğrulama uygulaması emlak ilanları için 15 Eylül 2024 tarihinde devreye alınmış olup aynı düzenleme otomotiv ilanları için de önümüzdeki aylarda uygulanmaya başlanacaktır.
Bu sayede, ilan platformlarında yer alabilen aldatıcı ve sahte ilanların önlenmesi, bu ilanların yol açtığı spekülatif fiyat artışlarının engellenmesi ve ilan platformlarında yer alan ilan kirliliği ile ilanlardaki bilgi kirliliğinin önüne geçilmesini hedefliyoruz.
Ek olarak otomotiv sektörü yetki belgesi almaksızın faaliyette bulunduğu tespit edilen işletmelere Ticaret Bakanlığımızca bugüne kadar yaklaşık 23 milyon TL idari para cezası uygulanmıştır.
Yapılan düzenlemeler, yürütülen yoğun denetim faaliyetleri ve uygulanan yaptırımlar neticesinde, araç fiyatlarındaki köpük ortadan kaldırılarak vatandaşlarımızın sıfır ve ikinci el araca ulaşması kolaylaştırılmış, satış kampanyaları ve ciddi fiyat indirimleri ile vatandaşımız lehinde olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Önümüzdeki günlerde otomotiv piyasasındaki normalleşmenin artarak devam edeceğini öngörüyoruz.
29 Mayıs 2024 tarihinde yürürlüğe giren “Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile stokçuluk faaliyetine karşı cezalar artırılmış ve idari para cezası üst sınırı ise 12 milyon TL’ye yükseltilmiştir. Yine; bir takvim yılında en az 3 defa stokçuluk yaptığı tespit edilenlerin iş yerlerinin 6 güne kadar kapatılması mümkün hale getirilmiştir.
Bununla birlikte, motorlu kara taşıtları piyasasında yaşanan fahiş fiyat artışları, stokçuluk faaliyetleri ve haksız ticari kazançların engellenmesi, motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenlerle tüketicilerin yaşadıkları mağduriyetlerin önüne geçilmesi ile sektör temsilcilerinin talep ve beklentilerinin karşılanmasını teminen İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğin kapsamı genişletilerek daha kapsamlı bir mevzuat hazırlanmıştır.
27 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik ile tescilsiz motorlu kara taşıtlarının ticareti Yönetmelik kapsamına alınarak, motorlu kara taşıtı tedarik zincirinde adil rekabet ortamının sağlanması amacıyla distribütörlerin haksız ticari uygulama olarak kabul edilecek faaliyetleri tanımlanmış ve distribütörlerin yetkili satıcılar ile ilişkilerini düzenlemek üzere yükümlülükler getirilmiş; distribütörler harici taşıt ithal edenler, yetkili satıcılar, ihale platformları ve elektronik ortamda ikinci el motorlu kara taşıtlarının ön değerlemesine yönelik ilke ve kurallar düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, sektörden gelen taleplere istinaden, yetki belgesi alınması için gerekli olan şartlar arasından iş yeri açma ve çalışma ruhsatı çıkarılarak ve 1 Mart 2025 tarihine kadar yapılacak yetki belgesi başvurularına lise mezuniyeti şartından muafiyet getirilerek galerilerin yetki belgesi sürecinde yaşadıkları zorlukların giderilmesi amaçlanmıştır.
Buna ilaveten, 27 Eylül 2024 tarihi itibarıyla güvenli ödeme sistemi tüm gerçek veya tüzel kişiler bakımından zorunlu hale getirilmiştir. Söz konusu Sistem ile nakit ödeme zorluğu, sahte para kullanılması ihtimali ve satış bedelinin ödenmemesi riskinin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
Otomotiv sektöründe olduğu gibi Ticaret Bakanlığımız tarafından başta gıda olmak üzere tüm temel sektörler yakından takip edilmekte olup gerek piyasanın adil, rekabetçi ve istikrarlı şekilde işlemesini sağlamak gerekse manipülatif fiyat artışlarının piyasada yarattığı olumsuzlukların önüne geçmek amacıyla denetimlerimiz önümüzdeki günlerde de hız kesmeden devam edecek ve ihtiyaç duyulması halinde Ticaret Bakanlığımızca ilave tedbirler ivedilikle uygulamaya alınacaktır.
İç ticarette esnaflar için yeni kredi paketleri, KOBİ’ler için yeni yatırımlar düşük faizli fırsatlar gündemde mi?
Bilindiği üzere, ölçek büyüklüğünden bağımsız olarak, hemen hemen tüm işletmeler, iç kaynaklarından karşılayamadıkları veya iç kaynaklarından karşılanmasının avantaj sağlamadığı finansman ihtiyaçlarını dış kaynaklardan borçlanmak suretiyle gidermektedirler.
İlgili mevzuatı dahilinde, ülkemizde temel finansman sağlayıcı kuruluşlar bankalar olup kamu veya özel sermayeli bankalarca, piyasaya, ihtiyaç duyulan finansmanın aktarımı sağlanmaktadır.
Ekonomik döngü içerisinde belirli dönemlerde piyasada finansman talebinde artış veya azalışlar ortaya çıkabilmektedir. Bununla birlikte, temel görevi fiyat istikrarını sağlamak olan Merkez Bankamızca, yürürlükte olan ekonomik politika esasları doğrultusunda genişletici veya daraltıcı para politikası uygulamaları hayata geçirilebilmektedir.
Ülkemizde esnaf ve sanatkâr işletmeleri, genel itibariyle, büyük işletmelere nazaran daha düşük ölçekte sermaye birikimleri ile faaliyetlerine başlayan ve faaliyetlerini devam ettiren işletmelerdir. Yine büyük işletmelere kıyasla, teminat sunabilme yeterliliklerinin düşük olması nedeniyle finansmana erişimde zorlanabilmektedirler.
İşte bu noktada, Devletimizin, Anayasamızdan gelen; esnaf ve sanatkârları koruyucu ve destekleyici tedbirleri alma görevi karşımıza çıkmakta olup bu doğrultuda esnaf ve sanatkârlarımıza uygun maliyetli finansman imkânları sunulmaktadır.
Uygulamada; kuruluş, işleyiş ve denetimlerine ilişkin işlemleri Bakanlığımızca yerine getirilen kredi ve kefalet kooperatifleri tarafından, ortağı durumunda bulunan esnaf ve sanatkârların HALKBANK’tan kullanacakları krediler için kefalet sunulmakta, HALKBANK tarafından bu krediler için cari faiz oranı üzerinden %50 veya belirli kredi tiplerinde %100 oranında faiz indirimi sağlanmakta, Hazinemizce ise ilgili dönemlerin sonunda HALKBANK’ın indirimli faiz oranı nedeniyle oluşan gelir kaybı karşılanmaktadır.
AK Parti Hükümetleri olarak, görev başına geldiğimiz 2002 yılından bu yana esnaf ve sanatkârlara sunulan kredilere ilişkin önemli iyileştirmelerde bulunduk. Bu iyileştirmelere örnek verecek olursak;
• 2002 yılı öncesinde esnaf ve sanatkârların kullandığı krediler için Hazinemizce cari faiz oranının %20’i kadar sübvansiyon sağlanabilmekteydi. Bugün ise yıllar itibariyle kat edilen gelişim neticesinde kredi faizlerinin genel olarak %50’si, belirli kredi tiplerinde ise tamamı Hazinemizce karşılanabilmektedir.
• 2002 yılı öncesinde esnaf ve sanatkârlara yönelik %100 faiz indirimli kredi imkânları mevcut değilken, bugün “Usta Girişimcilere”, “Genç Girişimcilere” ve “Kaybolmaya Yüz Tutmuş Mesleklerde faaliyet gösterenlere”, belirli kıstaslar dahilinde %100 faiz indirimli krediler sunulabilmektedir.
• 2002 yılı öncesinde esnaf ve sanatkârlara yönelik faiz indirimli iş yeri edindirme ve taşıt edindirme kredileri mevcut değilken, bugün %50 faiz indirimli bu kredi tipleri de esnaf ve sanatkârlarımızın hizmetine sunulmuş durumdadır.
• 1951-2002 döneminde esnaf ve sanatkârlara yaklaşık 152 milyon lira tutarında faiz indirimli kredi kullandırılabilmişken, 2002 yılından 2024 yılı Eylül ayı sonuna kadar olan dönemde ise bu kapsamda kullandırılan kredilerin toplam tutarı 536 milyar liraya yaklaşmıştır
.
• 2002 yılında HALKBANK tarafından esnaf ve sanatkârlara 5 bin liraya kadar limitli faiz indirimli kredi kullandırılabiliyorken, bugün işletme kredilerinde üst limit, yakın dönemdeki çalışmalar ile 750 bin liraya, kadar yükselmiş durumdadır. Esnaf ve sanatkârlarımız, iş yeri edindirme ve taşıt edindirme kredilerinde ise 1,5 milyon liraya kadar finansmana erişebilmektedirler.
• 2002 yılında kefalet verebilen kooperatif sayımız 402 iken bugün kooperatiflerimizin tamamına yakını kefalet hizmeti verebilmektedir.
de önemli iyileştirmeler yapılmıştır.
Görüldüğü üzere, Hükümetlerimizce, bugüne kadar, esnaf ve sanatkârlarımızın daha büyük finansman kaynağına, daha kolay koşullarda ve daha uygun maliyetler ile ulaşabilmesi için yıllar itibariyle önemli adımlar atılagelmiş ayrıca sıfır faizli krediler ile yatırım kredilerinin uygulamaya konulması ile de finansmanda çeşitlilik sağlanmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda, Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak etmiş olduğumuz 2023 yılına baktığımızda, esnaf ve sanatkârlarımıza yıl içinde 164 milyar lira tutarında bir finansman aktarımı sağladığımız görülmektedir. Bu yıl içerisinde ise ilk 9 ayın sonu itibariyle kullandırılan kredi tutarı 86,8 milyar lira seviyesine ulaşmıştır.
Tüm bu gelişmeler, AK Parti Hükümetlerimizin, Devletimizin esnaf ve sanatkârlarımızı gözetme görevine uygun politikaları doğru ve kararlı şekilde izlemesi ve kamu kaynaklarının kullanımında etkinliği ve verimliliği sağlaması sayesindedir.
Bununla birlikte, esnaf ve sanatkâr kredilerine ilişkin limitler ile faiz oranlarının belirlenmesinde ayrıca yeni kredi tiplerinin uygulamaya konulmasında, piyasa koşulları ve uygulamada olan para politikasının da gözetilmesi suretiyle; Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) ve HALKBANK ile koordineli çalışmalarda bulunulması gerekmektedir.
Bakanlık olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçlerde de piyasa koşullarını da gözetmek suretiyle esnaf ve sanatkârlarımızın daha yüksek tutarlarda ucuz finansmana ve ticari hayatın değişken koşulları içerisinde ortaya çıkabilecek yeni ihtiyaçlar dahilinde çeşitlendirilmiş kredi tiplerine erişimlerini sağlamak üzere, ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde gerekli tüm girişim ve çalışmalarımıza devam edeceğiz.