Reyhanlı Patlaması Sanığı Esed Ile 1 Saat 45 Dakika Görüşmüş

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te meydana gelen patlamaya ilişkin TMK 10’uncu maddesiyle görevli cumhuriyet savcısının hazırladığı 110 sayfalık iddianamenin “Değerlendirme” bölümünde THKP-C Acilciler terör örgütü yöneticisi Mihraç Ural’ın Suriye’de iç savaş sırasında rejimine bağlı güvenlik ve istihbarat birimleriyle birlikte hareket ettiği belirtiliyor. Kaçan Suriyeli muhaliflerin Türkiye’de barınması, onlara sahip çıkılması sebebiyle Ural’ın ülkeyi hedef alan terör saldırısı planladığı, bunun için Suriye rejimi kontrolündeki bölge ile Hatay arasında kaçakçılık yapan Yusuf Nazik ve Nasır Eskiocak gibi şüphelileri öncelikle saldırı planına dahil ettiği ifade edilen iddianamede, "Şüphelilerden Yusuf Nazik’in akrabası olan diğer şüpheli Yusuf B.’nin 02.01.2013 günü Yayladağı Gümrük Kapısı’nda geçerek Suriye ülkesine götürdüğü… Burada saldırı planlamasında yer alan Suriye istihbaratı görevlisi olduğu anlaşılan Nişan ve Hacı lakaplı kişiler ile şüpheliler Ömer H. ve Mihraç Ural ile görüştürüldüğü buralardaki kamplarda gezdirildikleri… Ömer H.’nin belirlediği evde misafir edildikleri, aynı dönemde şüpheli Mihraç Ural ve örgütünün diğer yöneticileriyle görüştürüldüğü… Yusuf B.’nin Mihraç Ural ve çevresindeki kişilerin bir arada bulunduğu sırada Suriye Devlet Başkanıyla Yusuf Nazik’in görüşmeleri için Mihraç Ural'la telefonla randevu talep edildiği… Bu görüşmeden 3-4 gün sonra saldırının planlamasında köprü görevi gören Yusuf Nazik'in Suriye Devlet Başkanı Beşer Esad ila 1 saat 45 dakika görüştüğü… Buna göre saldırı planlamasında THKP-C Acilciler terör örgütüyle Suriye güvenlik güçlerinin doğrudan doğruya birlikte hareket ettiklerinin açıkça görüldüğü…” denildi. Bu tespitin şüpheliler Nasır Eskiocak ve Yusuf B.’nin savunmalarına da yansıdığı açıklanan iddianamede terör saldırısının nerede, ne şekilde gerçekleşeceği hususunda hazırlık yapması için Nasır Eskiocak’ın görevlendirildiği kaydedildi. Nasır'ın yakın ilişki içerisinde bulunduğu diğer şüpheliler Mehmet G., Doğan Ö., Ergin Ö. ve Mehmet K. ile irtibat kurup eylem planlamasına dahil ettiği anlatılan savcılık iddianamesinde, olaya ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi: “Suriye istihbaratı ve Acilciler terör örgütüyle irtibatta oldukları Hatay Emniyet Müdürlüğüne yapılan telefon ihbarı ve bu paraleldeki şüpheliler Nasır Eskiocak, Mehmet G. ve Yusuf B.’nin beyanlarına yansıyan şüpheliler Cengiz S. ve Ercan B.’nin suçta kullanılacak patlayıcıları Suriye’den Samandağ Meydan Köyü sahiline deniz yoluyla taşınmasında şüpheli Temir D.’nin patlayıcıların mekanizmasının hazırlanması… Patlama ile ilgili sistemin kurulması konusunda Suriye tarafında eğitim gördüğü, patlayıcıların araçlara yerleştirilmesinde ve düzeneğin hazırlanmasında görev aldığı, şüpheli Ali E.'nin balıkçı teknesi ile eylemin gerçekleştirildiği günün sabahı erken saatlerde Nasır Eskiocak'ın bulunduğu Suriye'nin Basit Kasabası sahiline gelmesi için Suriye istihbaratı adına çalışan Nişan lakaplı kişi ile telefon görüşmesi yapması üzerine Nasır’ı tekne ile getirmek için bulunduğu yere gittiği…Yine Nişan'la yaptıkları telefon görüşmesi doğrultusunda eylemden sonra Suriye tarafına dönecek Eskiocak’ı geri götürmek için beklediği, ancak teknesindeki arıza sebebiyle aynı gün Nasır'ın geri dönüşünü sağlayamadığı… Eskiocak ile patlamanın olduğu gün akşam saatlerinde buluştuğu, gece evinde misafir ettiği, ertesi gün kendilerini saklamaları için diğer şüphelilere yönlendirdiği… Şüpheli Mehmet G.’nin patlayıcıların konacağı yer için her iki araca yapılan zulaları Yusuf N. ve Nasır ile görüşerek yaptığı, araçların kaporta dükkânına geliş gidişleri sırasında plakaların özellikle söküldüğü…” DEVLETİN BAĞIMSIZLIĞINI ZAYIFLATMA VE BİRLİĞİNİ BOZMA İddianamede, saldırı planlamasını yapan ve uygulayan şüphelilerin amacının TCK'nın 302. maddesinde tarif edilen “Devletin bağımsızlığını zayıflatma ve birliğini bozmaya yönelik vahim nitelikte, ses getirecek, toplumu sarsacak eylem gerçekleştirmek amacıyla planlama yaptıkları, planı uyguladıkları, buna göre öncelikle eylem planlamasında bilerek ve isteyerek yer aldıkları” vurgulandı. Şüpheliler Mihraç Ural, Ömer H., Muhammet D. K., Yusuf Nazik, Nasır Eskiocak, Cengiz S., Ercan B., Mehmet G., Yusuf B., Ahmet M., Doğan Ö., Süleyman E., Ergin Ö., Fikret N., Temir D., Mehmet G. ve Mehmet K.’nın TCK'nın 302/1 maddesindeki düzenlenen suçtan sorumlu olmaları gerektiği belirtilen iddianamede “Eylem sebebiyle gerçekleşen tüm suçlardan Mehmet G. ve Mehmet K. dışındaki bu şüphelilerin doğrudan doğruya, Mehmet G. ve Mehmet K.'nın TCK'nın 39. maddesi gereğince yardım eden olarak sorumlu olmaları gerektiği; bu şüphelilerin patlayıcı madde bulundurmak, 47 kişiyi tasarlayarak ve patlayıcı madde kullanarak öldürmek, 5 çocuğu tasarlayarak ve patlayıcı madde kullanarak öldürmek, 102 kişiyi tasarlayarak ve patlayıcı madde kullanarak öldürmeye teşebbüs, 28 çocuğu tasarlayarak ve patlayıcı madde kullanarak öldürmeye teşebbüs, 2 kişiye karşı nitelikli yaralama, 3 kişiye karşı basit tıbbi tedavi ile iyileşmeyecek, 20 kişiye karşı basit tıbbi tedaviyle iyileşecek şekilde patlayıcıyla yaralamak, 10 kez kamuya ait araç ve binaları patlayıcı kullanarak kasten zarar vermek, 134 kişiye karşı patlayıcı kullanarak kasten zarar vermek suçlarından sorumlu olmaları gerektiği…” ifade edildi. İddianamede 6 kişi hakkında ise “Silahlı terör örgütüne üye olma, yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme” suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildi.