Bursa'da bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, arkadaşından, biri Ortodoks, diğeri Süryani lideri olmak üzeri 2 kişinin 4 gün önce kaçırıldığını öğrendi. Telefonla görüştüğü arkadaşının Reyhanlı'daki ölü sayının daha fazla olduğunu söylediğini belirten Tekin, "Arkadaşımın söylediği rakamı ben size söylemek istemiyorum. Yani çok üzücü. Umarım doğru değildir. Söylediği rakam mevcut bildiğimiz rakamın çok çok üzerinde bir rakam" dedi.
[
****](https://www.mynet.com/gursel-tekinin-iddiasina-reyhanlidan-yanit-110100696164)
Partisinin Bursa İl Örgütün'de basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, hükümetin Reyhanlı'da yaşanan olaylar ile ilgili tavırlarını eleştirdi. Reyhanlı saldırısının çok acı ve bir o kadar da beklenen bir olay olduğunu belirten Tekin, "Olağanüstü bir döneme girdik. İç politikayla ilgili Sayın Başbakan neredeyse 'her şeyi ben bilirim', 'ben ne yapıyorsam doğrudur'. 'Herkes bana uyacak' diyor. Dış politikada ise Sayın Başbakanın papağan gibi ezberlemiş olduğu bir şey 'Esad çocukları öldürüyor.' Bu coğrafyada kim cana kıyıyorsa hepsine lanet olsun. Hepsini şiddetle kınıyorum. Aynı coğrafyada, yanı başımızda, Irak'ta 63 insan öldü. Hiç AKP'li yetkililerin ağzından 'Irak'ta 63 insan öldürüldü' diye bir cümle duydunuz mu? Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Ortadoğu'daki bu ceberut anlayışının tamamını şiddetle reddediyoruz" diye konuştu.
**SAYIN BAŞBAKAN ALLAH'TAN KORKUN**
Başbakan Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu için 'ateşle oynuyor' cümlesini sarf ettiğini dile getiren Tekin, "Ya Sayın Başbakan elinizi vicdanınıza koyun. Hadi kuldan korkmuyorsunuz, Allah'tan da mı korkmuyorsunuz. Allah'tan korkun be kardeşim. Siz daha düne kadar Esad'la, Suriye ile kardeş oldunuz, beraber tatillere gittiniz, ne oldu da sonra sizin sabrınız taştı. Sizin sabrınızı taşıran nedir? Söyleyin, elbette ana muhalefet olarak Türkiye'nin çıkarları varsa bırakın elimizi taşın altına koymayı, gövdemizi de koyarız, ama bir cevap yok" dedi
**SORULARIMIZA YANIT VERİLMİYOR**
Reyhanlı'daki olaylar ile ilgili MİT'in 23 Nisan'da bir sorun yaşanabilir diye ilgili kurumlara bilgi verdiğini ifade eden Tekin, yaşanan üzücü olay sonrası İçişleri Bakanı'nın yaptığı açıklamanın ise çok vahim olduğunu dile getirdi. Bakan Güler'in açıklamasının kabul edilebilir olmadığını öne süren Tekin, şunları söyledi:
"'Mobese sistemleri çalışmıyordu' diyor. Taksim'deki çukur için onlarca Mobese sistemi için kuracaksanız. CHP'li vekilleri, sendikacıları gazlamak için özel Mobese sistemleri kuracaksınız, en stratejik yerde bu Mobese sistemlerinizin hiçbiri çalışmayacak. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Sormuş olduğumuz hiçbir sorunun cevabı yok. Tek cevap var. 'Esad eli kanlı katil'. 'Peki siz ne yapıyorsunuz?' 'Bize sormayın' diyorlar. Otoriter bir döneme geçiyoruz. Bu sistem padişahlık istemi. MİT bilgi verdik diyor. 3 bombalı aracın Rakka şehrinden gelebilme ihtimalini söylüyor. Rakka şehri şu anda 4 Mart'tan itibaren muhaliflere verildi. Şimdi soruyorum. Bir, MİT'in bilgileri şu saate kadar yalanlanmadı. İki, size Rakka'daki muhaliflerle ilişkileriniz ne boyutta. Üç, alelacele onlarca insanın öldüğü yerde çöpten temizler gibi bu delilleri niye temizlediniz? En önemlisi Mobese şistemleri n iye çalışmıyor. Bunun cevabı olmaz mı? ya bir çıkın akli selim bir cevap verin kardeşim. 'Mobese sistemleri şu şu şu gerekçelerle arızalandı deyin. ya da 'MİT'in vermiş olduğu bilgi yanlıştır veya doğrudur deyin' kardeşim. Bu saate kadar herhangi bir cevap verilebilmiş değil."
**TELEFONLA CANLI YAYIN**
Konuşması sırasında Reyhanlı'da yaşayan ve ismini vermek istemediği bir arkadaşını telefonuyla arayarak, bölgedeki son dorumu öğrenen Tekin, bu kişiden Ortodoks ve Süryani liderlerinin 4 gün önce kaçırıldığını ve kendilerinden bir haber alınmadığını öğrendi. Telefondaki arkadaşına ölü sayısını da soran Tekin, telefon görüşmesinden sonra şunları söyledi:
"Arkadaşımın söylediği rakamı ben size söylemek istemiyorum. Yani çok üzücü. Umarım doğru değildir. Kendisinin söylemiş olduğu rakam mevcut, bildiğimiz rakamın çok çok üzerinde bir rakam. Devlet ciddiyetinin sorgulandığı bir dönemdeyiz. Ciddi devletler bu olayı ciddi alır. Bu kadar gayri ciddiliğin olduğu bir olayda ölülerimize bile sahip çıkamıyoruz. Bunda sonraki süreci Sayın Başbakan da bilmiyor. Döndükten sonra bilgimiz olacak. Çünkü siz eğer bir taşeron olursanız, sizin müteahhidinizin ne yapıp yapmadığını bilmezsiniz. Size ne kadar parça verirse o kadar iş yaparsınız. Biz de Başbakanın dönmesini bekliyoruz."