Reza Zarrab'a Zafer Çağlayan'a verilen saat ve Fetullah Gülen soruldu!

New York’ta görülen ‘Atilla’ya karşı ABD davası’nda sanık iken tanık konumuna geçen Reza Zarrab davanın yedinci gününde avukatların ardından savcının sorularını yanıtladı. 'Türk yetkililere rüşvet verdiniz mi?' sorusuna 'Evet' cevabını veren Zarrab, 'Zafer Çağlayan'a verdiğiniz kol saati rüşvet olarak mı verilmişti?' sorusuna da 'Evet' yanıtını verdi.

Davanın baş sanığıyken, itirafçı olarak tanık sandalyesine oturan Reza Zarrab’ın, Atilla’nın savunma ekibi tarafından çapraz sorgusu dün sona erdi.

Reza Zarrab'ın duruşmalar başlamadan önce savcılıkla yapmış olduğu anlaşmanın metni yayınlandı. Anlaşma metnine göre, Zarrab'ın 26 Ekim’de imzaladığı belgede yedi ayrı suçlamanın tümünden suçlu olduğunu kabul ettiği öğrenildi. Anlaşma metninde, Zarrab’ın yedi ayrı suçlamayla karşı karşıya olduğu suçlamaları kabul etmemesi halinde alabileceği maksimum hapis cezasının 130 yıl, para cezasının da milyonlarca dolar olabileceği belirtildi.

Reklam
Reklam

Anlaşmada Zarrab’ın bu suçlamaları kabul edip işbirliğiyle daha az ceza alacağı ifadesi yer aldı. Son kararı verecek kişinin hakim Richard Berman olduğu belirtilerek, savcılığın mahkeme başkanına Zarrab’ın anlaşma şartlarının tamamına uyması halinde daha az ceza almasını sağlamak için bir referans mektubu da verebileceği ifade edildi.

Reza Zarrab'a, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a verdiği kol saati ve piyanoyu soruldu. Bunların rüşvet olarak verildiğini kabul eden Zarrab elindeki belgeyi göstererek “Bunlar Zafer Çağlayan’a ödenen paralardı” dedi. Duruşmada Zarrab’a ilk kez Gülen cemaati de soruldu. Zarrab, “Bu grup bir terör örgütü mü, siyasi grup mu yoksa dini grup mu bilmiyorum” yanıtını verdi.

İŞTE ZARRAB'IN TANIK OLDUĞU DAVADA DAKİKA DAKİKA YAŞANANLAR...

00.40 Oturum sona erdi.

00.33 Cohen: Türkiye ile İran arasındaki ticarette asıl olarak kullanılan banka Halkbank'tı.

00.31 Cohen, Halkbank yetkilileriyle Ankara'da ve İstanbul'da bir araya geldiğini söylüyor.

Reklam
Reklam

Not: Cohen, jüri üyelerine ABD'nin yaptırım sistemini anlatmak üzere davet edilen OFAC tanıklarından biri. Aşağıdaki haberde bundan bahsedilmişti. (OFAC düzenlemelerinin ABD sınırları dışındakilere uygulanıp uygulanmayacağı, vb.) Hatırlatma: OFAC: ABD'nin yaptırımlarını uygulayan Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi.

00.27 Cohen, OFAC'ın nasıl çalıştığını ve kurumun uyguladığı düzenlemelerin yapısını anlatıyor.

00.23 FBI ajanının sorgusu kısa sürdü. Yeni tanık, avukat ve eski CIA direktör yardımcısı David Cohen, kürsüye çıkıyor. Cohen daha önce Hazine Bakanlığı'nda çalıştı; ondan önce de Terör ve Mali İstihbarat Müsteşarı olarak görev yaptı.

Cohen, Terör ve Mali İstihbarat Müsteşarı olarak görev yaptığı dönemde Halkbank'la ilgili bilgi edindiğini söylüyor.

00.19 Bir sonraki tanık çağrılıyor. İran'la ilgili çalışan karşı istihbarat ekibinden bir FBI ajanı kürsüye çıkıyor.

00.15 Fleming, "Artık cezaevinde değilsiniz, değil mi?" diye soruyor.

Yargıç Berman, Zarrab'ın bu soruya yanıt vermek zorunda olmadığını belirtiyor ve davanın yıldız tanığı Zarrab, neredeyse yedi tam günün sonunda ifadesini tamamlıyor.

Reklam
Reklam

00.13 Fleming, hikayenin diğer versiyonunda, mahkumun Zarrab'ın "karşısına geçerek onu öldürmek için tutulduğunu söylediğini, ona iki hafta mühlet verdiğini" belirtiyor.

Fleming: Söz konusu mahkumun bu olayı inkar ettiğini biliyor musunuz?

Zarrab: Bunu yeni duyuyorum ama şaşırmadım.

00.07 Fleming: Az önce MDC cezaevinde bir mahkumun gelip size bıçak çektiğini anlattınız... Geçmişte bu hikayenin farklı bir versiyonunu anlatmıştınız, değil mi?

Zarrab: Hayır, hikayenin sadece bir versiyonu var, o da gerçek olan versiyonu.

00.04 Zarrab: Cezaevinde olduğum süre boyunca bir arkadaş edindiğim doğru; bazı zamanlarda da, bir avukat tutabilmesi için bu kişiye ödemeler yaptım." Zarrab, bu ödemeyi "borç" diye tarif ediyor.

00.02 Çapraz sorgu devam ediyor. Fleming, Zarrab'ın cezaevindeki hücre arkadaşına ödeme ayarlayarak kendine koruma sağlamasıyla ilgili soru soruyor.

"CEZAEVİNDE BIÇAK ÇEKTİLER"

23.49 Soru: Bu tehditleri durdurmak için yapabileceğiniz bir şey olduğunu düşünüyor musunuz? Soru, tanıklık etmemesi durumunda tehditlerin durabileceğini, ancak yine de ifade verdiğini söylüyor. Soru, "Artık buradayım" diyor.

Reklam
Reklam

23.47 Soru: Güvenliğinizle ilgili endişeleriniz var mı? Zarrab: Tehdit edildikten sonrası için mi soruyorsunuz? Soru: Evet. Zarrab: Elbette. Savcı, başka kişilerin güvenliğiyle ilgili endişesi olup olmadığını soruyor. Zarrab, Türkiye'de bulunan ailesi için endişelendiğini söylüyor.

23.43 Soru: (Federal cezaevinden) neden çıkarıldınız? Zarrab, cezaevinde bir kişinin kendisine bıçak çektiğini ve onu öldürmeye çalıştığını söylüyor. Zarrab, bu şahsın, kendisine işbirliği yaptığı için saldırdığını ve Zarrab'ı öldürmek için talimat aldığını söylüyor.

23.41 Zarrab, bu kişilerin kendisiyle bağlantılı olarak casuslukla suçlandığını ancak onları tanımadığını söylüyor.

23.39 Savcı, söz konusu risklerle ilgili soru soruyor.

Soru: Bu korkularınızdan bazıları gerçekleşti mi? Zarrab, "Evet" yanıtını veriyor.

Savcı, Zarrab'a ait teknelerin, para yığınlarının fotoğraflarını göstererek hala bunlardan faydalanıp faydalanmadığını soruyor.

Zarrab: Hayır, efendim. Hepsine el kondu.

Zarrab, "Tüm malvarlığıma Türkiye Cumhuriyet tarafından el konuldu.

Reklam
Reklam

Zarrab, 18 kişinin da malvarlığına yine Türkiye hükümeti tarafından el konulduğunu söylüyor.

Zarrab, "(Bunların arasında) varlığından bile haberdar olmadığım kişiler var. Hiç tanımadığım insanlar var."

23.35 ZARRAB, İKİ NEDEN SÖYLEDİ

Savcı, Zarrab'ın işbirliği anlaşmasının neden geciktiğini sordu. Zarrab'ın ise iki neden saydığı belirtildi:

"Yasalar ve adalet çerçevesinde iki avukatımın yürüttüğü siyasi girişimler vardı" ve "Elbette, işbirliği yapma konusundaki zorluklar ortadaydı"

23.33 - SORU: BİLGİ VERDİĞİNİZ TEK KİŞİ HAKAN ATİLLA MI?

"Hükümete hakkında bilgi verdiğiniz tek kişi Hakan Atilla mı?" sorusuna Zarrab 'Hayır' yanıtını verdi.

23.32 - ZARRAB: HAYATIMDA OLABİLECEK EN KÖTÜ ŞEY OLURDU

Savcı, sorularıyla Zarrab'ın, kürsüde yalan söylemesi durumunda anlaşmasının çöpe gideceğini ima etti. Zarrab, "Bu herhalde hayatımda olabilecek en kötü şey olurdu" dedi. "Neden?" sorusuna Zarrab, yalan söylerse anlaşmasının bozulacağını ve yeni suçlar ekleneceğini söyledi.

23.31 - ZARRAB TANIK KORUMA PROGRAMINA ALINABİLİR

Reklam
Reklam

Savcı, Zarrab'ın yaptığı işbirliği anlaşmasıyla ilgili sorular sordu. İşbirliği anlaşması kapsamında Zarrab, tanık koruma programına alınabilecek. Savcı, Zarrab'a, ifade vermesi durumunda cezaevinden çıkacağı yönünde bir vaat verilip verilmediğini soruldu. Zarrab,"Hayır" dedi.

23.05 - ZARRAB: ÖDEMELER YAPTIM

Zarrab, Aralık 2013'te tutuklanmasıyla ilgili ifade verdi. Savcının, "Bu suçlamalardan nasıl kurtuldunuz?" sorusuna "Ödemeler yaptım ve bunlar kısmen rüşvet olarak verildi" yanıtını verdi.

23.02 - ZARRAB: ATİLLA ENDİŞE DUYUYORDU

Savcı, görüşmelerden birinde bir "konşimento" sorunundan bahsedildiğine dikkat çekti."Bu konşimento sorunu neydi?" diye sordu. Zarrab "Büyük gemilerin izlenebilir olmasından kaynaklı bir konşimento meselesiydi. Hakan Atilla gemilerin izlenmesinden endişe duyuyordu" diye yanıt verdi.

23.01 - SES KAYITLARINI DOĞRULADI

Savcı bu sefer ses kayıtlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığını sordu. Zarrab bu soruya "Evet" yanıtını verdi.

22.59 - ZAFER ÇAĞLAYAN'A VERİLEN SAAT

Savcının,"Türk yetkililere rüşvet verdiniz mi?" sorusuna Zarrab "Evet" yanıtını verdi. Savcı, Zarrab'ın Zafer Çağlayan'a verdiği kol saatini sordu. "Bu rüşvet olarak mı verilmişti?" sorusuna Zarrab'dan "Evet" yanıtı geldi. Savcı, kol saatinin ardından Çağlayan'a verilen piyanonun rüşvet olarak verilip verilmediğini sordu. Zarrab buna da "Evet" yanıtını verdi.

Reklam
Reklam

22:35 - ZARRAB: BUNLAR ÇAĞLAYAN'A ÖDENEN PARALARDI

Zarrab’dan bir kanıt belgesini tanımlaması istendi, "Bunlar Zafer Çağlayan’a ödenen paralardı” dedi. Zarrab, kanıtta Çağlayan’a İran ticaretinden verilen ‘komisyonların’ görüldüğünü iddia etti.

22:32 - "ATİLLA GENEL MÜDÜRÜNE HABER VERDİ, ÇÜNKÜ BİLİYORDU"

Zarrab, Atilla'nın durumun farkında olduğunu ancak yine de onlara ayak uydurduğunu iddia etti. Zarrab, "Atilla genel müdürüne haber verdi çünkü biliyordu." dedi.

22:30 - ZARRAB: PARAYI GÖNDEREN KİŞİNİN OLDUĞU YERE GERİ GÖNDERİRDİ

Savcının "ABD'li bir banka yaptığınız işin içinde NIOC'un (İran Ulusal Petrol Şirketi) olduğunu bilse ne yapardı?" sorusuna Zarrab, "Parayı gönderen kişinin olduğu yere geri gönderirdi." diye yanıt verdi. Savcı bu yanıtın ardından "İşlemi gerçekleştiremezdi değil mi?" ifadelerini kullandı. Zarrab da onu onayladı.

22:29 - 'ZARRAB'IN RÜŞVET VERMEDİĞİ İSİMLER'

Savcı,Zarrab'ın herkese rüşvet vermediğine dikkat çekti. Rüşvet vermediği iddia edilen bazı isimler: Aydoğan, Ali Fuat ve Hakan Atilla.

Reklam
Reklam

22:20 - ÇAPRAZ SORGU SONA ERDİ

Ara bitti, Çapraz sorgu sona erdi. Savcı bir kez daha Zarrab'ı doğrudan sorgulandı. Savcı, Zarrab'a, İran'a yönelik yaptırımların ihlaline ilişkin itirafçılık anlaşmasından bahsetti.

21:01 - ARA VERİLDİ

Oturuma kısa bir ara verildi.

21:00 ZARRAB: BU KESİNLİKLE DOĞRU DEĞİL

Konu Zarrab'ın ABD'de cezaevindeyken yaptığı görüşmelere geldi. Görüşmelerden en az biri Zarrab ile amcası Ahad arasında. Avukat Fleming, "Amcanıza bu ülkede serbest kalmak için yapmadığınız bir şeyi itiraf etmeniz gerektiğini söylediniz, değil mi?"sorusuna Zarrab ,"Bu kesinlikle doğru değil" yanıtını verdi. Fleming, Azerice bir ses kaydı dinletmek istedi.

20:59 - "RÜŞVET VERMEDİM" İFADESİ

Avukat Fleming, Zarrab'a Türkiye'deyken verdiği yeminli bir ifadenin metnini verdi. Söz konusu ifadede Zarrab, Süleyman Aslan'ın rüşvet almadığını söylüyordu.

20:56 - ZARRAB: NE OLDUĞUNU BİLMİYORDUM

Mevzu yine "ekonomik cihat" konusuna geldi. Zarrab, "ekonomik cihat"ın ne demek olduğunu bilmediğini, Farsça yazı okuyamadığını ve Ahmedinecad'a hitaben yazılan ve kendisinin imzaladığı mektupta ne yazdığını bilmediğini iddia etti. Avukat Fleming "Mart 2016'da tutuklandığınız zaman da ekonomik cihadın ne olduğunu anlamamış mıydınız?" diye sordu. Zarrab, "Kesinlikle doğru ama bugün bunun ne olduğunu biliyorum" yanıtını verdi.

20:54 - TÜRK SAVCILARA VE FBI'A YALAN SÖYLEDİĞİN KABUL ETTİ

Zarrab, 2013'teki soruşturma sırasında Türk savcılara "kimi zaman" yalan söylediğini belirtti, geçen yıl da tutuklandığı zaman FBI'a yalan söylediğini kabul etti. "Yaptırımları ihlal etmediğimi söyledim, doğru" dedi.

20:50 - ZARRAB: POLİSE YALAN SÖYLEMEYE İHTİYAÇ DUYMUYORDUM

Reza Zarrab "İstanbul'da acil bir yere gitmem gerektiğinde emniyet şeridini kullanmak için polisine yalan söylemeye ihtiyaç duymuyordum. Zaten istediğim gibi kullanıyordum" dedi.

20:36 - "ÇOĞU BENİM GELİRİMİ BİLİYORDU"

Zarrab, geliri hakkında Türk yetkililere yalan söylediğini iddiasını reddetti. Zarrab, "Türk yetkililerin çoğu benim gelirimin ne olduğunu biliyordu" dedi.

20:30 - ZARRAB: MAL VARLIĞIMA EL KONULDU

Zarrab, "Burada sanık aleyhinde ifade vermeye başladığım tarihten itibaren mal varlığıma el kondu" dedi.

20:21 - "İLK BAŞVURUYU 2000 YILINDA ALDIM"

Zarrab, "Olağan yolları takip ettim. 2001 yılında başvurdum ve 2006'da veya 2007'de vatandaşlık aldım" dedi. Zarrab hemen ardından kendi söylediğini düzeltti ve ilk başvuruyu 2000 yılında yaptığını söyledi.

20:20 - "İSTİSNAİ STATÜ"

Avukat Fleming'in, "2014'te meclis soruşturma komisyonuna bir mektup gönderip göndermediği" sorusuna Zarrab, "Hatırlamıyorum" yanıtını verdi. Avukat Zarrab'ın "istisnai statü" olarak bilinen bir prosedür kapsamında ne zaman Türkiye vatandaşı olduğunu sordu, Zarrab bunu reddetti.

20:19 - ZARRAB'A FETÖ ELEBAŞI GÜLEN SORULDU

Mahkemede ilk kez Türkiye siyaseti de gündeme geldi ve Zarrab'a Fetullahçı Terör Örgütü lideri Fetullah Gülen ve Gülen Cemaati soruldu. Zarrab, "Fetullah Gülen ve Gülen cemaatini hiç duydunuz mu?" sorusuna "Evet" yanıtını verdi. Avukat Fleming, Türkiye'deki farklı kesimleri ve siyasi grupları sorunca Zarrab, politika analisti olmadığını söyledi. Zarrab, Gülen için "Farklı gruplar onlar için farklı isimler kullanıyor. Bu nedenle, onlar siyasi bir grup mu, dini bir grup mu, yoksa terör örgütü mü bilmiyorum" dedi.

20:09 - ZARRAB'DAN ŞANTAJ İDDİASI

"Mahkemede bize, Türkiye'de size isnat edilen bazı şeylerden suçlu olduğunuzu söylemiştiniz" ifadelerine "Kesinlikle doğru" şeklinde yanıt veren Reza Zarrab, bir polis memurunun kendisine şantaj yapmaya çalıştığını iddia etti.

20:01 - YENİ BİR FOTOĞRAF PAYLAŞILDI

Bir fotoğraf jüri üyelerine gösterildikten sonra delil dosyasına eklendi. Jüriye sunulan fotoğrafın ortasında Zarrab'ın kuzeni yer alıyor.

20:00 - FLEMIND'DEN 'ZARRAB'IN ŞOFÖRÜ' İDDİASI

Zarrab'ın daha önce ifadesinde yalanladığı "sınırdaki olay" iddiasına geri dönüldü. Avukat Fleming, Zarrab'ın şoförünün yüklü miktarda parayı Rusya'ya kaçıracakken Türkiye sınırında yakalandığını iddia etmiş, Zarrab bunu reddetmişti. Fleming, bu olayda yakalanan ve Zarrab'ın şoförü olan kişinin, nakit para taşırken durdurulan 14 kişiden biri olduğunu iddia etti.

19:48 -SES KAYDI DİNLEDİLDİ

Zarrab ile Atilla arasında geçen kısa bir ses kaydı dinletildi.

19:45 - GAZETECİ KLASFELD: İRAN'A YÖNELİK YAPTIRIMLARIN YAĞMUR GİBİ GELMESİ...

Duruşmayı aktaran muhabirlerden Klasfeld, "Sahte altın ticaretinden gıda ticaretine geçiş yapıyoruz. Bunun nedeni, İran’a yönelik yaptırımların yağmur gibi gelmesi" dedi.

19:40 - GÖRÜŞME DİNLETİLDİ

Zarrab ile Happani arasındaki başka bir görüşmeye geçildi. Görüşmede, Süleyman Aslan’ın, TİM’in 2015’teki ‘ihracat şampiyonu’ şirketlerinden Volgam Gıda’yla ilgili söylediklerinden bahsedildi.

19:35 - "HAPPANİ SAĞ KOLUM"

Zarrab, yardımcısı Abdullah Happani için “Sağ kolum” dedi.

19:25 - ZARRAB: ATİLLA'DA O KADAR TAKILMIYORDU

Önceki ifadesinde, İran’la bağlantılı işlerinin kimi zaman Halkbank’ın alt kademelerdeki çalışanlarına takıldığını söyleyen Zarrab, dinletilen görüşmede “İşler Hakan Atilla’da o kadar takılmıyordu” dedi.

19:15 - SES KAYDI 2013'E AİT

Görüşmenin Reza Zarrab ile Süleyman Aslan'ın arasında geçtiği ve Temmuz 2013’e ait olduğu belirtildi.

19:02 - DURUŞMA BAŞLADI

Duruşma başladı. Ses kaydı dinletildi.

18:44 - TANIK KÜRSÜSÜNE BEKLENİYOR

Zarrab tanık kürsüsüne henüz getirilmedi.

17:30 - AVUKATLAR YARGIÇ İLE GÖRÜŞTÜ

Duruşma başlamak üzere. Çapraz sorgu öncesinde avukatlarla yargıç bir değerlendirme yaptı.

REZA ZARRAB BUGÜNE KADAR NELER ANLATTI?

Birinci duruşma:

Zarrab, ilk duruşmada Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a en az 45-50 milyon avro rüşvet verdiğini iddia etti.

İkinci duruşma:

Zarrab’ın ikinci duruşmadaki en çarpıcı ifadesi, İran’a yönelik ABD yaptırımlarının delindiği bankacılık işlemleri için bakanlardan onay ve talimat alması gerektiğini iddia etti. Zarrab, Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’a da milyonlarca dolar rüşvet verdiğini (bir keresinde 2 milyon dolar) aktardı. Davanın tek sanığı Atilla lehindeki ifadeleri dikkat çeken Zarrab, Atilla’nın ne rüşvet istediğini ne de aldığını söyledi.

Üçüncü duruşma:

Zarrab’ın üçüncü günden en fazla akılda kalan ifadesi ise eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan için, “Ne zaman selam versem borçlu çıkıyordum” demesiydi. Zarrab, ilk iki günün aksine, Atilla için suçlayıcı ifadeler kullanarak "Yasada bir açık buldu, böylece altın işini de sürdürebildik… Yöntemi Aslan ve Atilla’yla finalize ettik" dedi.

Dördüncü duruşma:

İtiraflarını sürdüren Zarrab, 17 Aralık 2013’te yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklandıktan sonra hapisten çıkabilmek için rüşvet verdiğini öne sürdü. Duruşmaya Zarrab’ın Hakan Atilla’yı suçlayıcı sözlerinden çok, savunma makamının, Zarrab’ın ‘yalan söylüyor olabileceğini' gösteren konuşma çözümlerini mahkemeye sunması vurdu. Buna göre Zarrab, hapisteyken, hapishaneden çıkmak için işlemediği suçları itiraf etmesi gerektiğini söylemiş.

Beşinci duruşma:

Zarrab ABD’de hapisteyken ‘Türk kadın avukatı’ aracılığıyla gardiyanlardan birine 45 bin dolar rüşvet verdiğini, içki içtiğini, kızıyla görüntülü konuşma yaptığını da anlattı. Türkiye’de ‘kimseye karşı kızgınlığı bulunmadığını’ belirten Zarrab, siyasi bağlantıları konusunda ise ayrıntı vermedi.

Altıncı duruşma:

Avukatlar Atilla’yı temize çıkarmaya odaklanırken Zarrab da Atilla’nın Halkbank’taki odasının kaçıncı katta olduğunu bile bilmediğini, kendisinden daha yüksek mevkidekilerle temas ettiğini, tutuklandığında şok geçirdiğini anlattı. Zarrab’ın altıncı günden en çok akılda kalan cümlesi ise “Rüşvet almaya teşne herkesin bir fiyatı vardır" oldu.