197 saat gece gündüz çalışarak iki şehidin naaşına ulaşan Genelkurmay’ın çıkardığı parçalar bir araya getirildiğinde RF-4’e, namı diğer Fantom’a ne olduğunu anlamak zor. Daha boşluklara yerleştirmek için bulunması gereken parçalar ve yanıtlanması gereken sorular var.
Uçak nerede vuruldu?
Türk tarafı kıyıdan 13 mil, Suriye tarafı kıyıdan 1.5-2 mil açıkta vuruldu diyor. Uçağın enkazının 8.6 mil açıkta bulunması, Türk tezini destekler nitelikte. Uçağın 13 milde vurulup doğuya doğru savrularak 9 mil civarına düşmesi, vurulduktan sonra kıyıdan batıya doğru 7 mil ilerlemesinden daha yüksek bir ihtimal. Ancak bu konuda sağlıklı bir yorum yapabilmek için uçağın neyle vurulduğunu bilmek gerek.
Uçak neyle vuruldu?
Bulunan parçalarda bir şemanın plastik kılıfı dışında patlama, yanma belirtisi yok. Bu, füzeyle vurulduğu ihtimalini zayıflatıyor. Bulunan parçalar arasında 13 mil uzaktaki bir uçağı vuracak büyüklükte bir füzeden artakalanlar da yok. Uçağın çok parçalanması tek başına füze ihtimali olarak gösterilemez, çünkü o hızla belli bir irtifadan (muhtemelen dönerek) deniz yüzeyine çarpan bir uçağın bağlantı noktalarının dağılması ve parçalanma mümkün. Fakat diğer taraftan uçağın kıyıdan 2 kilometre uzakta uçaksavar ile vurulduğuna dair bir kanıt da yok. Tersine enkaz 8.6 deniz mili açıkta bulundu ve bu da pilotların uçağı vurulduktan sonra en az 10-12 kilometre uçurdukları anlamına gelir. Bu durumda da ‘neden fırlatma mekanizmalarını çalıştırmadılar’ sorusu gündeme geliyor.
Uçak nereden vuruldu?
Bulunanlar içinde en dikkat çekici olan uçağa ait jet motoru. Tek parça halinde ve herhangi bir patlamanın izlerini taşımıyor. Bu durum, uçağın ön tarafından vurulduğu ihtimalini gündeme getiriyor. Ancak yine Genelkurmay’ın yayımladığı fotoğraflardan görülüyor ki ön paneller de parçalanmış ama yanma, patlama izi taşımıyor. Uçağın füze ile vurulduğu teorisine inanan bazı yorumcular, ön ve arka unsurlarının yanmadan parçalanmasını ‘orta kısımdan vuruldu’ şeklinde yorumluyor.
Pilotlar atlayabildi mi?
Bulunan postallar ve kasklar ile bir pilota ait bere, pilotların atladığı ihtimalini gündeme getirmişti. Pilot eğitimlerinde denize düşme durumunda ilk kurtulunacak şeyler postallar ve kasklar olduğundan pilotların kodları takip ettiği yorumunu yapan uzmanlar olmuştu. Ancak pilotların naaşlarının enkaza yakın bir bölgede bulunduğu açıklandı. Bu da atlamaya fırsat bulamadıklarının göstergesi sayıldı. Zaten uçağın füze ile vurulduğu senaryosu, pilotların kurtulma ihtimalinin düşük olduğu değerlendirmelerine neden oluyordu. İlk gün pilotlardan haber alındığına ve Suriye makamlarınca yakalandıklarına dair haberlerin çıkması da sayıca az olmakla birlikte, bazı yorumcuların, pilotların Suriyeliler tarafından öldürüldüğü yönündeki yorumlarına dayanak oluyor. Bu konudaki soruları ancak pilotlara otopsi yapan yetkililer yanıtlayabilir.
Kritik parçalar bulunmadı
Atlama sırasında ilk fırlayan parça olan kabinlerin üzerindeki kanopi camları henüz bulunmamış. Atlama mekanizmasının bağlı olduğu koltuklara ilişkin de bulgu yok. Çıkarılan 30 kadar parça, daha çok uçağın ön ve arkasına ait. Vurulma şekline ilişkin izler, bulunamayan ve uçağın bü-yük bölümünü oluşturan gövdede o-labilir. Tüm sorulara yanıt bulabilmek için bu parçaların bulunması şart.
Radikal