Ünlü futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, Beşiktaş'ın Göztepe'ye 2-0 mağlup olduğu maçı değerlendirdi.
Penaltıyı gördüğümüz açıdan konuşacak olursak, biz insanız, insan karar veriyor. Teknoloji gösteriyor. Ben istediğim zaman penaltıyı size gösteririm. Göztepeli oyuncunun elle oynamasının sebebi Roco'nun itmesi mi? Onu gördük mü? Görmedik.
Fikret bey 'VAR bize de çalışsın' diyor, sanki ondan etkilenmiş gibi... Hayır, gösterin, Roco oyuncuyu itti mi?
Oğuzhan Beşiktaş'ın penaltıcısı, ben de olsam ona attırırım.
Fırat Aydınus hayranı bir adam olarak, bu maçın temposu Fırat Aydınus'a ağır gelebilir diyorum.
"HAKEMLER VAR'SIZ YÖNETMEYE DEVAM"
İnsan veriyor kararı ve maalesef ülkemizde hakemler VAR'sız maç yönetmeye devam ediyor.
Eren Derdiyok, Bursa maçı sonrası beraberlikten mutluyuz demişti. Ben çok takılmıştım o lafa. Rakipleri daha oynamamıştı. Sadece Başakşehir kazandı. Oyunu okuyabilmesi çok önemli.
"SON 4-5 YIL BAKTIĞIMIZDA EN KÖTÜSÜ"
Beşiktaş'ta dağınık bir tablo var. Bilic dahil olmak üzere son 4-5 yılda deplasman kültürü oluştu. Deplasmanda bu yıl performansı hayal kırıklığı.
Pepe ve Adriano'nun olmayışı etkiledi tabii takımı. Şenol hoca da bu negatif ortamda negatif oldu.
Maçın en gayretli oyuncusu ilginç bir şekilde Vagner Love oldu. Beşiktaş, Medel'i savunmaya çekince orta sahadaki direnci çöktü.
Lens ve özellikle Quaresma çizgide oynayınca geniş oynuyorlar. Beşiktaş'ın forveti top tutan tarzda değil. Alıp gitmek isteyen biri.
"TENİS MAÇI GİBİ"
Beşiktaş'ın maçları tenis maçı gibi oluyor. Bir orada, bir diğer tarafta. Bu çok tehklikeli olabilir bazen.
Göztepe'de başkanı kutlamak lazım. Enteresan teknik direktör tercihleri oldu. Tamer Tuna fena değildi, Ümraniyespor teknik direktörünü getirdi. Nereden buldu da getirdi? Kariyerinde ilk kez Süper Lig çalıştıran iki teknik direktöre emanet etti takımı. Tamer Tuna ve Bayram Bektaş. Bu kolay bir karar değildir.
Göztepe'yi yeni kuşak bilmiyebilir. O amblemin ne kadar önemli olduğunu bilemezler. Türk futbol tarihinin önemli değerlerindendir. Trabzonspor bile yokken Göztepe gerçeği vardı.
Şimdi Bornova Stadı'nda 7 bin kişiye oynuyorlar. Atatürk Stadı'nda olsa 30 bin kişiye oynarlar diye düşünüyorum. Hatta Beşiktaş maçında 40 bin kişi dolardı.
"OĞUZHAN ATSA..."
Oğuzhan, son 3 penaltısını kaçırmış. Bazı kaleciler penaltılarda başkadır. Beto'nun da kurtarma yüzdesi yüksektir. Oğuzhan, penaltıda golü atsa durum değişebilirdi. Göztepe açılacak, Beşiktaş daha rahat alanlar bulacaktı.
Beşiktaş'ın oyunu bitirdiği kadroyu görsek 'hadi canım, antrenman maçıdır bu.' deriz. Beşiktaş, maçın son bölümünde 4-1-hiç oyunu oynadı. Bu bir çaresizliktir.
Beşiktaş tarihinin en değerli teknik direktörlerinden birinin yapacağı iş değildir bu. Beşiktaş'taki dağınıklık gözüküyor. Mental olarak da bir yorgunluk var.
Yeni atom karınca Medel, orta sahadan çıkınca oyun devamlılığı da gelmiyor. Bir de karşınızda adam yiyen oyuncu grubu varsa o zaman hakemden falan katkı alamazsınız.
"GALATASARAY'IN NE KADAR ŞAMPİYONLUK ŞANSI VARSA..."
Galatasaray'ın ne kadar şampiyonluk şansı varsa Beşiktaş'ın da şansı o kadardır. Beşiktaş'ın rakibi Beşiktaş'tır. Quaresma bu değil. Babel bu değil.
Beşiktaş'ta saha dışı faktörleri de etkili oldu. Yönetimdeki değişiklikler, Şenol Güneş'e söylenenler derken bunlar takımın reaksiyonunu da etkiliyor.
Talisca, geçen sezon hedefi olan bir oyuncu olarak gelmişti. Vagner Love'ın ne hedefi olabilir ki? Tutmayabilir. Mustafa Pektemek sevdiğimiz bir oyuncu. Ama artık hedefi para kazanmaya doğru gidiyor.