Bir zarar görme tehlikesi ya da istenmeyen bir olayın ortaya çıkmasını anlatan risk kelimesi günlük hayatta sıkça karşımıza çıktığı gibi ekonomik alanda da oldukça yaygın kullanılmaktadır. Ülkelerin sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte diğer devletlerle olan ilişkileri de göz önünde bulundurularak finansal anlamda bazı riskler alınmaktadır. Bu risklerin belirlenmesi ve hesaplanması adına çeşitli sistematik işlemler bulunmaktadır. Bu işlemleri de açıklamak adına kullanılan terimlerden biri olan risk primi nedir?
İngilizcede "Credit Default Swap" olarak adlandırılan risk primi, Türkçede elde edilen bir kredinin tekrar ödenmeme riskini belirlemek ve bu riske karşılık olarak kredinin sigortalanması amacıyla kullanılan değeri ifade etmektedir. Bu riskin sistemli olarak finansal parametrelere dönüştürülerek sayısal açıdan açıklanmış hâli risk primi olarak adlandırılmaktadır. Risk primini, herhangi bir ülkenin finansal açıdan vermiş olduğu güven göz önünde bulundurarak serbest piyasa belirlemektedir. Bundan dolayı ülkelerin bu risklerini ifade eden parametreler bulundurması büyük önem taşımaktadır.
Risk priminin (CDS) yükselmesi ülkenin kredi yönünden güvenilirlik durumunun düşük olduğunu gösterir. Bu da ülkede mevcut bulunan ekonomik durumlarla ilgilidir. Risk priminin (CDS) bu şekilde yüksek olduğu ülkelerde kişilerin ya da şirketlerin tehlike içinde bulunduğu, kurumların iflas etme ya da bireylerin işsiz kalma gibi olasılıklarının da yüksek olduğu görülür. Tüm bunlar borçlanmanın daha maliyetli olmasına sebebiyet verir ve böylece kredi ürünlerindeki satış fiyatının yükseldiği görülür.
Risk primleri genel olarak büyük ve uluslararası bankalar tarafından sağlanmaktadır. Ülkenin dışarıya borçlanması ve geri ödemenin sağlanmaması durumunda ödemeleri bu bankalar üstlenmektedir. Bankalar da bu durumda ülkenin borcu geri ödeyebilme durumunu ve ekonomik koşullarını belirleyerek bir risk oranı oluşturmaktadır.
Risk primi hesaplama işleminde her %1 faiz oranı 100 baz puana denk gelmektedir. Risk primi 100 olduğu zaman ise borç adına öngörülen faiz düzeyinin %1 olduğu kabul edilmektedir. Aynı zamanda dönem başında beklenen getirinin gerçekleşen getiriden farkının alınmasıyla risk primi formülü karşımıza çıkmaktadır.
Ülkelerin sahip olduğu risk primi sadece ekonomik parametrelerle ilişkili değildir. Bu konuda sosyal, siyasi ve uluslararası yürütülen ilişkileri gösteren parametreler de önemli bir yer tutmaktadır. Bu parametreler ülkelerin verdiği güvenirlik ve ilerleyen zamanlarda meydana getirdiği risklerle alakalıdır. Bir ülkenin iç faktörleri ile birlikte dışsal faktörleri de ülke ekonomisini etkilemektedir. Bundan dolayı bir ülkenin risk primini ekonomik, siyasi, sosyal ve uluslararası ilişkiler olmak üzere pek çok öge oluşturmaktadır.