Teknolojik gelişmeler, iş dünyasında modern yöntemlerin gelişmesine sebep oldu. Yaratıcı iş fikirleri klasik sermaye ve üretim sürecini bir tarafa bırakarak risk sermayesi adı verilen yatırım çeşidini ortaya çıkardı.
Risk sermayesi; yeni fikirlerle yola çıkan ve uzun vadeli yatırım yapmayı düşünenler için tasarlanmış bir finansal kaynaktır. Bu finansal kaynak, risk almaktan korkmayan yatırımcılar tarafından tercih edilir.
Risk sermayesinden genellikle yeni kurulan ya da işini büyütmek isteyen girişimciler yararlanır. Risk sermayesi şirketi, yatırım alan girişim ve işletmelerden aylık olarak geri ödeme almaz. Risk sermayesinde aylık geri ödeme olmadığı için kredi finansman sisteminden ayrılır.
Risk sermayesi;
Risk sermayesi, halka arz ve satış aracılığıyla halihazırdaki yatırımların getirisini en üst düzeye çıkartır. Gelişme potansiyeli yüksek ve rekabet üstünlüğü olan girişimlere uzun vadeli yatırım yapılması risk sermayesiyle mümkündür.
Risk sermayesi; yeni işletme ve girişimlerin iş süreçlerinin başarılı olmasında etkin rol oynar. Risk sermayesi alan işletmeler sektörlerinde aktif çalışmalar yapar.
Risk sermayesi ile geleneksel finansman seçenekleri hem amaç hem de işlev olarak birbirinden çok farklıdır. Risk girişim sermayesinden yararlanan işletmeler; geri ödeme ve borçlanma gibi olumsuz durumlardan muaf olur. Böylelikle işletmeler sadece iş sürecine odaklanır.
Risk sermayesi finansman türleri; yeni kurulan işletme ve girişimlerin yanı sıra işini büyütmek isteyenler için büyük avantaj sağlar.
Risk sermayesi finansman türleri aşağıdaki gibidir:
Finansal açıdan zor durumda olan işletmenin tamamının yönetici kadrosunca satın alınması, management by out olarak adlandırılır.
Çekirdek sermaye şeklinde isimlendirilen Seed Capital; girişimcilik projesinin hazırlanmasında önemli rol oynar. Ar-Ge, piyasanın araştırılması vb. girişimciliğin ilk aşamalarını kapsar.
Türkçe köprü finansman anlamına gelen Bridge Financing, 6 ay ile 1 yıl içinde halka açılmayı düşünen şirketler için verilen destektir.
Başlangıç finansmanı anlamına gelir. Şirketler örgütlenme aşamasında ürün satışı yapamayabilirler. Ürün satışı yapamayan şirketlerin aldığı desteklere Startup Capital denir.
Şirketler gelişimlerini tamamladıktan sonra ticari anlamda üretim ve satış yapmak için fona ihtiyaç duyar. İşletmelerin ihtiyaç duyduğu fon, birinci devre finansmanla sağlanır.
Üretim yapabilen fakat kar elde edemeyen şirketler, ikinci devre finansmanla fon elde ederler.
Üçüncü devre finansman; pazar payını yükseltmeyi düşünen işletmelere yardımcı olur.
Yeni kurulacak ve büyütülmesi amaçlanan işletmeler, risk sermayesinden faydalanır. İşletme ve girişimcilik için hayati önem taşıyan risk sermayesi örnekleri şu şekildedir:
İş dünyasında faaliyet gösteren kişilerle nakit bakımından güçlü olan şirketler risk sermayesine destek verir.
Yatırım bankaları ve ticari bankalar başarılı olma olasılığı çok olan girişimlere destek verir.
Üniversiteler tarafından risk sermayesi hem inovasyon hem de Ar- Ge içerikli projelerde verilir.
İş dünyasında faaliyet gösteren kişiler, özel yatırım örgütleri altında önemli gördükleri projelere destek verir.