Olası Düşüş Dalgası Halinde Teknik Risk Nedir?
Benim için BIST'in asıl önemli teknik destek seviyesi 70.000 değil, 69.000 seviyesidir. Herhangi bir sebeple düşüş yaşarsak, 69.000 desteğinin altına inmeyecek düşüşler sonrasında yeniden hızlı bir şekilde toparlanma yaşayabiliriz. Ancak 69.000 altına inilmesi halinde, yeniden toparlanmak için zaman uzayacağı gibi, toparlanma öncesinde 65.000'li ve hatta altındaki seviyeleri görme riskimiz yükselir! Bu düşüncemi paylaştığım 26/08 tarihli başlıklı yazımın detaylarını yeniden okuyabilirsiniz. (Not: yazılarımda göreceğiniz tüm renkli başlıklar, üzerine tıklayınca sizi ilgili yazıya yönlendirir!)
Dalgalanma Sadece BIST'de Yaşanmıyor!
Borsalarda yaşanan yüksek oranlı dalgalanma sadece BIST'de yaşanmıyor. Neredeyse tüm gelişmiş ve gelişmekte olan borsalarda yaşanıyor. Sadece BIST'i izleyenleriniz yaşanan düşüşlere bakıp da, sadece BIST'in düştüğü gibi bir algıya kapılmasın. FED'in faiz artışı beklentileri nedeniyle tüm dünya borsaları etkileniyorlar. FED'in önümüzdeki toplantısında faizler konusundaki açıklamaları dört gözle bekleniyor. Eylül ayını da pas geçtiği ve yakın zamanda faiz artışı yapmayacağı yönünde bir açıklama tüm dünya borsalarında sert bir alım dalgası yaşatır. Ancak faiz artışı kararı alınırsa, bu takdirde yapılacak faiz artışı oranı ve sonrasındaki artışların periyotları hakkındaki açıklamalar etkili olacaktır. Yüksek oranlı ve sık yapılacak yönünde açıklamalar satış baskılarını arttıran etki yaratır. Faiz artış oranı düşük ve faiz artış süre aralıkları uzun olacaktır yönündeki açıklamalar ise, nispeten piyasaların olumlu tepki vermesine neden olacaktır. Benim faiz artış kararı alındığında, oranın düşük ve artış süresinin uzun aralıklara yayılmasını beklediğimi biliyorsunuz. Bu görüşümü koruyorum.
Büyük Düşüşler Büyük Yükselişleri Getirir!
Hep diyorum; borsalar önemli yatırım alanlarıdır. Hisseler her türlü gelişmeye duyarlıdır. Hisselerin bilanço ederlerine bakmadan dış etkenler nedeniyle de sert düşüşler yaşadıklarını görebilirsiniz. Ancak doğru hisselerde yer alırsanız, yaşanacak ekstra olumsuz gelişmeler nedeniyle hisselerde büyük düşüşler yaşansa da, sonrasında bu düşüşlerin fazlası ile telafi edilebildiğini görürsünüz. Esas olan her ortamda bilançoları güçlü, riski en düşük sektör ve hisselerde olmaktır. Size 2009'da iyice derinleşen ABD mortgage krizi nedeniyle BIST'de yaşanan yansımalardan birkaç örnekleme yapmak istiyorum!
Y.F:Yüksek Fiyat
Dip F; Dip fiyatlar
2008 Öncesi Y.F. 2009 Dip F. 2009 Sonrası.Y.Fiyatlar Şu anki Fiyatlar
AKBNK; 6,85 (5,82$) 2,31 (1,25$) 8,83 (6,21$) 6,47 (2,10$)
Garan ; 5,87 (5,03$) 1,64 (0,87$) 11,00 (6,13$) 7,01 (2,30$)
Halkb ; 9,33 (8,10$) 2,93 (1,50$) 21,10 (11,53$) 10,30 (3,39$)
Isctr ; 4,35 (3,54$) 1,52 (0,86$) 7,39 (4,32$) 4,58 (1,50$)
Vakbn ; 4,30 (3,53$) 0,99 (0,55$) 7,04 (3,84$) 3,63 (1,18$)
Alcar ; 17,86 (14,81$) 4,83 (2,71$) 49,00 (27,11$) 27,95 (9,19$)
Arclk ; 6,87 (5,34$) 0,88 (0,48$) 14,80 (7,48$) 13,75 (4,53$)
Aygaz ; 3,06 (2,68$) 1,01 (0,67$) 10,70 (5,89$) 9,51 (3,13$)
Egeen ; 14,10 (10,76$) 3,29 (1,93$) 262,00 (101,15$) 229,00 (75,30$)
Froto ; 7,60 (6,14$) 1,97 (1,15$) 39,00 (15,92$) 30,10 (9,82$)
Toaso ; 4,35 (3,57$) 0,66 (0,37$) 19,60 (7,37$) 17,15 (5,63$)
BIST ; 58.191(47.817$) 20.912 (12.053$) 93.116 (51.070$) 71.489 (23.425$)
BIST/USD Dip; 4.445$ (08/10/2001)
BIST/USD Zirve; 51.070$ (05/11/2011)
NOT; ** Fiyatlar geçen süre içinde yapılan her türlü sermaye artışı, eksiltmesi ve temettü uyarlamalarını içermektedir!
Gördüğünüz gibi, mortgage krizi öncesi görülen fiyatlara göre, dünya krizi yaşanırken hisseler ciddi düşüşler yaşamışlar. Ancak bu düşüşlere rağmen sonrasında ise çok ciddi yükseliş yaşayarak arada yaşanan düşüşleri fazlası ile telafi etmişler. Hatta böyle kriz zamanlarında en potansiyel hisseler daha bile çok düşerler. Çünkü öncesinde bu hisseleri almış olanlar daha çok olduğu için, doğal olarak kriz paniği yaşanınca da, korku ile satışa geçebilecek yatırımcı sayısı da daha çok olur.
Aynı şekilde yabancıların yoğun olduğu banka hisseleri ve sanayi şirketlerindeki düşüşler de yüksek olur. Bunun nedeni de aynıdır. Riskler ortaya çıktığı zaman yabancılar ellerindeki hisselerde satış yaparlar. Aslında yaptıkları bu satışlar sahip oldukları toplamlara bakınca bazen çok önemli tutarlarda olmasa da, düşüş etkisi yüksek olabilir. Çünkü yabancıların ellerindeki hisselere bakıp da satabilecekleri potansiyeli görenler ilgili hisselerde alıcı olmazlar ve bu nedenle yabancı ağırlıklı hisselerde düşüşler de sert olabilir.
Ancak ne yaşanırsa yaşansın, sonrasında bilanço gelişmeleri ön plana çıkar. Kriz sebepleri bir şekilde yatıştığı anda, kriz esnasında artan kurlar ve düşen hisse fiyatları nedeniyle aynı para ile çok daha fazla hisseyi geri alabilme imkanı olan yabancılar sattıklarından daha da fazlasını hızlı bir şekilde geri toplamaya başlarlar. Bu geri alma tamamlandığında yabancıların ilgili hisselerdeki paylarının da arttığını görürüz.
Tabloda görüyorsunuz ki, en iyi hisseler bile böyle zamanlarda büyük düşüşler yaşayabilirler. Bu tamamen psikolojik bir sürü etkisi nedeniyledir. Bu işte karlı olan her zaman yabancı olur. Artan kurlar nedeniyle dövizini en yüksek karşılıktan satıp, hisseleri en düşük seviyelerden misli ile almış olurlar. Aynı zamanda da ilgili ülkelerin yükselmiş faizleri ile devlet tahvillerini alma imkanını bulurlar.
Maalesef bu önemli bir kaynak transferidir. Bir ülke kaynaklarının kaba tabirle nasıl da hortumlandığını gösterir. Peki madem böyle düşüş ve kur seviyeleri görülecekse neden yatırımcılar hisselerini tamamen satıp dövize dönerek yabancılar gibi bir davranış sergilemezler? Çünkü bir taraf yabancıdır. Onun parası doğal olarak dövizdir. Ayrıca ülkeyi yöneten siyasi ve bürokratların yanlış karar ve tutumları nedeniyle bu gelişmeler yaşanır. Bizler ise hep olması gereken,yapılması gereken doğruları düşündüğümüz için, yanlış kararlarda ve yanlış tutumlarda ısrar edileceğini düşünemeyiz. Karar noktasındaki kişilerin hataları bizlere bu tabloları yaşatır.
Eğer en başta tüm hisseleri satıp piyasalardan çıkmadıysanız, sonrasında artık satmanızın doğru olmayacağı seviyelere gelince satıp da çıkmak zararlarınızı kalıcı kılar. Ekstra düşme riskine rağmen geri çekilip bir süre borsa değerlerine bakmadan uzun vadeli yatırımcı olmak en doğrusu olur.
Dünya genelinde kriz yaşanıyorsa tüm ülke borsalarında ve hisselerinde benzer sert düşüşler yaşanır. Aynı dönem öncesinde 275 Milyar Dolar değerindeki Citigroup, 2009 içinde krizin en derinleştiği günlerde 5 Milyar Dolar değerine inmişti! Dediğim gibi esas olan sağlam hisselerde bulunmaktır. Çünkü aynı süreç öncesinde dünyanın en iyi yönetilen bankası seçilen Lehman B. kriz esnasında 600 Milyar Dolar'lık bir batış yaşayarak yok olmuştur! İşte bu nedenle hisse seçmek çok önemlidir. Temel analiz esasları ile desteklenmeyen hisseler için böyle kriz dönemleri çok tehlikelidir.
Eğer sizin yaşadığınız kriz, dünyanın gerçeklerinin yanında kendinize özel nedenler de içeriyorsa, bu takdirde dünya piyasalarından ekstra olumsuz ayrışmalar görülebilir. Ancak, özellikle döviz bazında satış yapan sanayi şirketlerinde pozitif ayrışmalar da görülebilir. Artan kurlar bu tip şirketlerin ihracat cirolarının ve karlarının ekstra artmasına neden olduğu için, bu hesabı yapan özellikle yabancıların ilgili hisselerde ara ara alımlara geçtiklerini görürüz.
Maalesef FED'in tüm dünya piyasaları için yarattığı risklerin dışında bir süredir kendimize özel risklerin yaşandığını da görüyoruz. Siyasi belirsizlikler, seçim riski, yeniden çok şiddetli bir şekilde hortlayan terör olayları, tüm bu riskler nedeniyle artan döviz kurları bize özel riskler yaratıyor. İşte bu nedenle olası endeks ve hisse düşüşlerinde dip seviyeleri tahmin etmek zorlaşıyor. TCMB'nın bu ortama rağmen halen faiz indir baskısı yaşıyor olması da, kur baskının artmasına neden oluyor.
Ne üzücü ki, bu riskleri bizim için çok büyük bir avantaj yaratan brent petrol ve doğal gaz fiyat düşüşleri esnasında yaşıyoruz. Kendi özelimizde bu denli negatif gelişmeler içine düşmeseydik, düşen enerji fiyatları cari açığımızı düşürecek, enflasyonun düşmesine katkı sağlayacaktı. Şimdi ise artan kurlar yüzünden yaşanan enerji maliyet artışları nedeniyle enflasyon baskısı yaşıyoruz.
Bilmenizi isterim ki, FED'in faiz artışına başlama beklentisi yeni bir dünya ekonomik krizi nedeniyle olmayacaktır. En büyük ekonomi olan ABD'de işlerin rayına oturuyor olması nedeniyle olacaktır. Dikkat ederseniz bu yüzden de FED korkusu kimseyi güvenli liman arayışına sokmuyor. Çünkü paralara olan güvende azalma yok. Bilakis güven artışı yaşanıyor. O nedenle de kriz zamanının güvenli limanı olarak görülen ons altın fiyatları artmıyor, olmasını beklediğim şekilde düşüyor!
İşte bu nedenle diyorum ki, BIST 25.000 Dolar altına düştükçe uzun vadeli alımlar yapmak çok daha doğru olur. Önümüzdeki seçimlerden tek başına iktidar çıksa da, çıkmasa da bu sefer hükümet muhakkak kurulur. Siyasilerin bu ortamda artık hükümet kurmama lüksü kalmaz. Ben seçimden tek başına iktidar çıkar beklentisindeyim. Bunun nedenini strateji yazılarımın içeriklerinden biliyorsunuz. Ancak, içinde bulunduğumuz gelişmeler nedeniyle gönlümde yatan iki büyük partinin yapacağı büyük koalisyon ve cumhurbaşkanının kendi görev sınırlarında kalmasıdır. Bu yaşanırsa çok hızlı bir restorasyon hükümeti kurulacağını ve bir çok alanda hızlı düzelme yaşanmasını bekliyorum. Ancak çok yüksek oyla tek başına iktidar çıkarsa, bu takdirde tek başına iktidarın siyasi belirsizliği bitirmeyeceğini, başkanlık rejimi tartışmalarının yeni belirsizlikler yaratacağını düşünüyorum. Ülkemizin şu anda bu sürecin gerilimini kaldıracak gücü olduğunu düşünmüyorum.
Umarım gelişmeler düşündüğüm gibi olur. Yoksa içine düştüğümüz kriz daha da büyür ve tamamen kontrolden çıkarsa, bu takdirde not indirimi kaçınımaz yeni riskimiz olur. Not inerse, bir çok beklentimiz bozulur. Yukarıdaki fiyat tablolarındaki dip seviyelerin benzerlerine doğru inebiliriz. Ama o şartta bile, zararda olanlar sonrasında yeniden kara geçecek fiyatları göreceklerdir görüşündeyim. Çünkü artık Türkiye çok büyük potansiyel içeren bir ülke. İktidara sahip kim olursa olsun, bu potansiyel ülkeyi yeniden düze çıkartacaktır. Önemli olan ekstra krizlere girmeden potansiyelimizi kullanmaya başlamaktır.
Yine çok uzun oldu değil mi? Peki bu ortamda, bu yazının içeriklerini okurken kaçırdığınız bir gelişme var mı ki? Sanmıyorum. Ama yazının içeriği içinizdeki korkularınıza birçok cevaplar içeriyor diye düşünüyorum. Son sözüm; ben olası düşüşlerde potansiyel fırsatların daha yüksek olduğu düşüncesindeyim. Elbet karanlık bitecek ve ortalık aydınlanacaktır! Ancak, siyasi gelişmeler ne olursa olsun, demokratik ve laik bir cumhuriyet içinde olmalıdır. Bu takdirde tüm İslam alemine bir model oluruz. Cumhuriyet ve demokrasiden başka yolları İslami bir devlet rejimi içinde aramaya kalkarsak, bu tam bir macera olur. İnanç kul ile Allah arasında olan kişisel bir özgürlüktür. Devlet ise tüm inançları güvence altına alan, koruyan ve saygı duyan bir anlayışa sahip olmalıdır.
NOT: Yazı, 10/09 tarihinde borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır!
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
Twitter: @_Stratejist_