Rıza Çalımbay, İstanbul'daki evinde, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "VAR aslında çok güzel de bizimkiler kullanamıyor" dedi.
VAR odasında bulunan hakemlerin ayrı bir kategoride olması gerektiğini belirten Çalımbay, şöyle konuştu:
"Onların maç yönetmemesi, düdük çalmaması gerekiyor. Onlar sadece VAR'la ilgilenmeliler. VAR'ı iyi kullanırsak bize çok büyük faydası var. İki sene önce Kasımpaşa'dayken Deniz Çoban bir penaltı kararını yanlış verdi, bizden özür dileyip hakemliği bıraktı. VAR'a gitseydi, penaltı değildi, şu anda Deniz Çoban maç yönetiyordu. O yüzden VAR hakemler için nimet. Bunu sadece iyi kullanacaklar o kadar, başka bir şey yok. Hakemlerin yüzde 90'ı çok iyi maç yönetiyorlar ama bir hata yapıyor, bitiyor. Örnek Alanya maçı. Halil Umut Meler, çok güzel maç yönetti ama bizim golü iptal etti. Düdüğünü çalmasa gol. Bırak girsin top, sonra VAR'a git. Bu kadar basit. Bir hata yaptı, bütün maçta kötü gibi gözüktü."
Deneyimli teknik adam, Süper Lig'de liderlik koltuğunda oturmalarının başarı olduğunu ancak bunu devam ettirmelerinin daha önemli olduğunun altını çizerek, "Ligin daha ortaları bile olmadı. Her şeyden önce çok iyi bir arkadaşlık ortamı, çok istikrarlı bir yönetim ve çok iyi bir çalışma ortamımız var. Tabii ki arkadaşların gösterdikleri performans, kapasitelerinin üzerine çıkarak oynamaları ve her maçı isteyerek oynamaları da etkili. İnşallah bunu sonuna kadar devam ettiririz. Şu anda iyi bir konumdayız, belki de kimsenin beklemediği şekilde bir konum oldu. Ama bizim havaya girecek lüksümüz yok. Oyunumuzun çok üstüne çıkmamız ve daha fazla çalışmamız gerek ki bu yerimizi koruyalım. Aşağıya baktığınızda herkes sırayla geliyor, puan farkı çok az." ifadelerini kullandı.
Şampiyonluk hakkında konuşmanın şu an için çok erken olduğunu vurgulayan Çalımbay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Lider olunca hemen şampiyonluk havasına girmek doğru değil. Şampiyonluğa gitmek öyle kolay değil. Çok şey ister. Bir kere kadronun geniş olması ve kaliteli oyuncular olması gerekiyor. Oynadığımız oyunun çok üstüne çıkıp, bariz hatalar yapmamamız gerekiyor ki sonu mutlu olsun. Sakatlıklar, cezalar da olabilir ama kulübümüzde oyuncu arkadaşlarımızın maddi anlamda sıkıntısı olmuyor. Bu da bizim için çok büyük bir avantaj. Kulübün çok güzel bir havası var, yönetim yıllardan beri aynı. Bunlar avantaj ama futbolda dünle yaşanmıyor, önümüze bakmak gerekiyor. Önümüzde çok zorlu maçlar ve yol var. Tedbirlerimizi almamız gerekiyor. Bunların hepsini yapmaya çalışacağız."
"Buralara hak ederek geldik." diyen Çalımbay, şu görüşleri paylaştı:
"Aldığımız maçlarda iyi futbol ortaya koyduk. Futbol iyi ama eksiklerimizin olduğu yerler de var. Oraları da devre arasına kadar idare edip, devre arasında da oraları düzeltirsek çok daha iyi duruma geleceğimize inanıyorum. Fazla takviye yapamayız, çok fazla transfer yapacak kapasitede değiliz. Düzelteceğimiz dediğimiz şey çalışarak düzeltilecek şeyler. Eksik olan yerlerimize de kulübümüzün dengesini bozmadan bir şeyler yapmaya çalışacağız. Yapabilirsek çok iyi olur. Çünkü kupada da yoluma devam etmeliyiz. Hem kupada hem de ligde sonuna kadar gitmek istiyoruz. Özellikle kupada gidebildiğimiz yere kadar gitmek istiyoruz. Avrupa'ya gitmek için ne gerekiyorsa yapacağız."
Kırmızı-beyazlı takımın teknik direktörü, "Süper Lig'de puanların yakın oluşunun sebebi ligin kalitesi değil, oynanan futbolun kötü olması" yönündeki yorumlara katılmadığını dile getirerek, "Bana göre bütün takımlar artık yenmek için oynuyor. Kimin kimi yeneceği belli olmuyor, sürpriz sonuçlar alınabiliyor. Bence kalite düşüklüğünden değil. Avrupa kupalarına giden takımların sıkıntıları olabilir. Çünkü onlar bir haftada iki maç oynuyorlar. Onun dışında gerçekten çok iyi ve güzel maçlar oynanıyor." şeklinde görüş belirtti.
Avrupa kupalarında mücadele eden takımların iki kulvarda maçlar oynamasının ve transferlerini geç yapmalarının istenen sonuçların alınamamasında etkili olduğunu anlatan Rıza Çalımbay, "Tabii ki Avrupa kupaları olunca iki tarafa gidip geldiler. Bazı kulüpler transferlerini geç yaptılar, o açıdan büyük ihtimalle sıkıntı oldu. Sakatlıklar da oldu. Hatta Beşiktaş'ta bir maç öncesinde takımın yarısı sakattı. Ne olursa olsun yine de erken elenmemeleri gerekiyordu. Daha da gidebilirlerdi. Avrupa kupaları da bizim için çok önemli, puan açısından da çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Medipol Başakşehir'in UEFA Avrupa Ligi'nde yoluna devam edeceğine inandığını aktaran Çalımbay, "Bir tek Başakşehir avantajlı gözüküyor. Bana göre Türkiye'nin en iyi kadrosu da Başakşehir'de. Başakşehir belki dört büyüklerden daha fazla imkana sahip. Üzerlerinde de hiçbir baskı yok. Her türlü rahat bir takım. Onların Avrupa'da yoluna devam etmesi gerekiyor. Başakşehir'in bizlere göre avantajı çok. Bir kere maddi açıdan çok iyi. İstediği oyuncuyu alabiliyor. Mesela bir oyuncuyu almak için çok uğraştık, araya bir girdiler, aldılar oyuncuyu. Alma gücü çok. Geçen sene rahatlıkla şampiyon olmaları gerekiyordu. Çok büyük bir fark vardı, her türlü imkana da sahiplerdi, değerlendirebilirlerdi ama olmadı. Bu sene Avrupa kupalarında iyi gideceklerine inanıyorum. Türkiye'de de gidebilirler, kadroları da geniş olduğu için." diye konuştu.
Rıza Çalımbay, Demir Grup Sivasspor'da bu sezon ortaya koyduğu performansla dikkati çeken Mert Hakan Yandaş'la ilgili olarak ise "Mert Hakan'ı geldiğimizde gördük ve hep ona şans verdim. Çünkü iyi bir oyuncu. Aradığımız mevki için ideal bir isimdi. Üzerine de koya koya gitti. Gayet iyi durumda ama bu böyle bitmiyor. Sonuna kadar getirmesi gerekiyor. Milli takım olayı Şenol Hoca'nın bileceği şey. Mert Hakan, biraz daha üstüne koyarsa milli takımla birlikte Avrupa Şampiyonası'na gider. Erdoğan da vardı, oynamıyordu onu da oynattık. O da çok iyi oynamaya başladı. Bazen oynuyor, bazen oynamıyor, bazen bilerek oynatmıyoruz. Çünkü ikinci yarı girdiğinde de çok etkili oluyor. İkisi bizim en iyi transferlerimiz sayılır." yorumunu yaptı.
Süper Lig'in en fazla yerli oyuncu oynatan takımı olan Demir Grup Sivasspor'un teknik direktörü Rıza Çalımbay, futbolcuları arasında yerli ve yabancı ayrımı yapmadığına belirterek, şöyle devam etti:
"Kimin hakkıysa onu oynatıyoruz. Elimizdeki yabancı arkadaş iyiyse o, yerli iyiyse o oynayacak. Bizdeki yerliler gerçekten başarılılar. Onun için onlara şans veriyoruz. Yoksa öyle ayrım diye bir şey yok. Gayet başarılı gidiyorlar, biz de önlerini açıyoruz. 14 yabancı almak zorunda değilsiniz. 5-6 çok iyi oyuncu alıp, diğerlerini de yerli yapabilirsiniz. Tabii ki 6 oyuncunun iyi olması, iskeleti kurmanız gerekiyor. Gücün ve paran varsa 14 yabancı da alabilirsin. Eğer bir yabancı alıyorsan, elindeki oyuncudan daha iyi olması gerekiyor. 14 yabancı alıp, yedek oturtmak iyi bir şey değil. 14 yabancı alıyorsun, bakıyorsun çoğu kulübe de oturuyor, o zaman almayacaksın, gerek yok. Tabii ki yerli oyuncular bazen çok pahalı olduğu için yabancı alınabiliyor."
Beşiktaş'ın unutulmaz futbolcularından olan Rıza Çalımbay, siyah-beyazlı takımın bu sezonki performansını ise "Yeni bir yönetim geldi, yeni bir değişiklik oldu. Kim gelse kesin başarılı olacaktı ve kulüp için iyi olacaktı. Başkan Ahmet Nur Çebi'nin gelmesi çok büyük avantaj oldu çünkü kulübün içini biliyor. Sıkıntıları biliyor. Erdal Torunoğulları var, futbolu çok iyi bilen, oyuncuları çok iyi tanıyan birisi. Bunlar büyük avantajlar. Büyük bir heyecanla gelindi. Şu anda da geldikleri günden bu yana da başarılı gidiyorlar. Bana göre Beşiktaş'ın önü açık." sözleriyle değerlendirdi.
Beşiktaş Teknik Direktörü Abdullah Avcı'nın yaşadığı sıkıntılara da değinen Çalımbay, şunları kaydetti:
"Abdullah Hoca, Başakşehir'de çok güzel işler yaptı. Başarılı oldu, şampiyonlukla neticelendirseydi daha da farklı şeyler olacaktı. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor gibi kulüplerde çalışmak kolay değildir. Her zaman stresli, sıkıntılı günler yaşayabilirsiniz. Çünkü mağlup olsan da bir ses çıkmaz gibi bir durum olmaz. Baskı altına girersin. Bu baskıyı yırtman gerekiyor. Bunu atlattıktan sonra başarılı olursun. Neden derseniz, çünkü Beşiktaş muhteşem bir taraftara sahip. O taraftarın gücüyle çok maçı kazanabilirsiniz. Futbolculuk dönemimde çok maçımızı Beşiktaş taraftarının desteğiyle kazanıyorduk. Sahaya çıktığımız zaman tüylerimiz diken diken olurdu. Taraftarın coşkusuyla, onlarla beraber bir sürü maçlar kazandık, tarihler yazdık. Beşiktaş'ın önce taraftarı kazanması gerekiyor. Taraftar gerçekten kırgın, üzgün. Onları kazandıktan sonra Beşiktaş'ta her şey yoluna girer."
(AA)