Cerrahi ameliyatlarda yaklaşık 20 yıldır endoskopik (laparoskopik) yöntemler kullanılmaktadır. Safra kesesi, fıtık, bağırsak, böbrek üstü bezi ve prostat cerrahisinde yaygın olarak uygulanmaktadır. Her organın vücutta yerleşimi ve anatomik özellikleri farklı olduğu için, özellikle tiroid ameliyatı için uygun değildir.
Bunun nedenleri; her hastanın bu yöntemlere uygun olmaması (minyon ve zayıf hastaların tercih edilmesi), büyük tiroidlerde ve büyük tümörlerde yapılamaması, tekniğin cerrah tarafından öğrenilmesinin zorluğu, deneyim sahibi olabilmek için en az 50 hastanın ameliyat edilmesinin gerekmesi, kullanılan aletlerin fleksibl olmaması, çalışma alanının çok dar olması nedeni ile komplikasyonların daha fazla olmasıdır.
Bu endoskopik yöntemlerin hepsi uzak doğuda özellikle Kore’de geliştirilmiştir. Bunun nedeni uzak doğu kadınlarının ciltlerine aşırı önem vermesi ve boyunlarında iz kalmasını istememesidir. Açık ameliyatlarda çok az olsa da kesi yerinde belli belirsiz bir iz kalır. Doğal olarak hiç kimse (özellikle kadınlar) boynunda iz kalmasını arzu etmez. Ancak boyunda iz kalmaması amacı ile geliştirilen bu yöntemlerin de sakıncaları bilinmelidir.
Açık yöntemle yapılan tiroid cerrahisi 100 yılı aşkın süredir altın standarttır. Sinir ve paratiroid bezlerin emniyetle görülmesi ve korunması mümkündür. Hastada yara yeri iyileşmesi ile ilgili özel bir sorun yoksa ameliyat için yapılan küçük kesiler kolaylıkla iyileşmekte ve rahatsız edici iz kalmamaktadır.
Boyunda iz olmaması isteği, hasta tercihi olabilir ancak bu seçim yapılmadan önce robot tekniğinin, tiroid cerrahisinin temel prensiplerine uymadığının bilinmesi gereklidir.