Rock'ın kraliçesi İstanbul'da

İSTANBUL (İHA) - Rock tarihinin en büyük sanatçılarından Marianne Faithfull, ilk kez Türk hayranlarıyla buluşacak. İstanbul caz festivali kapsamında ülkemize gelen sanatçı, bu gece saat 21.00'de Açık Hava Sahnesi'nde konser verecek. Son albümü "Kissin' Time"da modern rock sanatçılarıyla çalışan Faithfull, tarzını sürekli yeniliyor ve geliştiriyor.

Rock tarihinin en büyük sanatçılarından Marianne Faithfull ilk kez İstanbul'a geldi. 60'lı yıllarda başladığı çalkantılı kariyerini bu yıl çıkardığı muhteşem bir albümle yeniden doruğa taşıyan Faithfull, "Broken English" ve "Strange Weather" gibi unutulmaz kayıtlarla modern müziğin kilometre taşları arasında sayılıyor. Olağanüstü yorumuyla ve samimiyetiyle şarkılarındaki sözleri kişisel deneyimleriymişçesine aktaran Faithfull'un müziği kaçınılmaz bir otobiyografik doku taşıyor. 1999'da yayımlanan "Vagabond Ways" albümünün ardından bu yıl çıkardığı "Kissin' Time" adlı son albümünde Beck, Jarvis Cocker (Pulp), Dave Stewart (Eurythmics) ve Billy Corgan (The Smashing Pumpkins) gibi modern rock yıldızlarıyla çalışan sanatçı farklı tarzlar ve yeni denemelerle sesini ve müziğini sürekli geliştiriyor.

Reklam
Reklam

YAŞAM ÖYKÜSÜ Rolling Stones menajeri Andy Oldham (Andrew Loog Oldham) tarafından müzik yapması için ikna edilen Faithfull, 1964 yılında henüz 18 yaşındayken yayınladığı, Mick Jagger ve Kieth Richards ikilisinin yazdığı ilk şarkı olan 'As Tears Go By'ı seslendiren Faithfull Amerika ve İngiltere'de hit olmuştu.

Adrianne Posta'nın lanse edildiği partide tanışmıştı Andy ve Rolling Stones'la. 60'lı yıllar boyunca orkestreal pop düzenlemeleri ile bütünleşmiş hassas sesiyle oldukça önemli bir isim olan ve 'Summer Night' ve 'This Little Bird' gibi unutulmaz parçalar çıkaran Faithfull, Mick Jagger'ın bebek sesiyle şarkılar söyleyen edepsiz sevgilisi olarak ta ün yapmıştı.

Bu arada sinemaya da bulaştı Marianne Faithfull. Alain Delon ile başrolü paylaştığı unutulmaz "Motorsikletli Kız"ın ardından Tony Richardson'ın "Hamlet"inde Ophelia rolünü üstlendi. Ancak sonradan kenarda kıyıda kalmış filmlerle yetinmek zorunda kaldı. Son zamanlarda da "Mahremiyet" ile yeniden karşımıza çıktı.

Şöhretin ortasında, çılgın partilerin gözbebeği ve bütün tanrıların ahbabı olmuştu. Yepyeni şarkılar ve yepyeni albümler ardı ardına geldi. Bu arada Stones'un tamamını elden geçirmeyi ihmal etmedi. Ardından Oldham'la yolları ayrıldı ve Tony Calder ile çalışmaya başladı. Bu arada hamile kaldı ve 'Come and Stay With Me'yi yaptı.

Reklam
Reklam

YÜKSELİŞ DÜŞÜŞ GETİRDİ Uyuşturucu tedavileri ve duygusal iniş çıkışlar. Yoğun bir depresyon hali. İntihar eden bir eş. Tekrar uyuşturucu ve tekrar tedavi. Rock müziğin ikonu Marianne artık sokaklardaydı. Bütün rock'n roll kahramanları kariyerlerine devam ederken, o itilip kakıldı ama sonra devam etti.

Gençkızlara kötü örnek, ebeveynlerin kabusu, adı uyuşturucu ve seks paritilerinin müdavimleri arasında anılan Faithfull'un yaşamı Jagger'la, Richards'la, Dylan'la, Jones'la, Burroughs'la, Ginsberg'le, Bowie'yle ve daha niceleriyle örülü bir yolculuk. Savoy Oteli'nde verilen sosyete partilerinden, duvar diplerinde yaşanan uyuşturucu triplerine uzanan bir yolculuk. Bir bildiği var ki "Gerçek hayat sokaklardadır" diyor Marianne.

Uzun bir sessizlik halinden sonra 80'lerin ikinci yarısında yeniden çıktı dinleyicisinin karşısına ve dimdik ayaktaydı. Sesi farklı, bakışı farklıydı. "As Tears Go By"ı söylüyordu yine. Ama yeni yorumunda yakıcı bir derinlik kazanıyor, dünyanın dışına kapatılmış bir kadının gözyaşlarını tattırıyordu.

Reklam
Reklam

Faithfull, 90'lı yıllar boyunca da istikrarsız biçimde albüm çıkardı. Ama hala vahşi ve hala pişmanlık nedir bilmeyen bir tavırla söylüyor şarkılarını. Marianne, tüm varlığıyla hayatını söylemeye devam ediyor.