Herkesin yakından takip ettiği olay 3 Ocak günü Ankara’da yaşandı. ROKETSAN’da görev yapan yazılım mühendisi Yusuf Serdar Yücel'den haber alamayan arkadaşları durumu polise bildirdi. Evin kapısını çilingir yardımıyla açan polis ve sağlık ekipleri Yücel’in cansız bedeni ile karşılaştı.
Genç mühendisin kimyasal bir karışım içerek yaşamına son verdiği, bu maddenin de sodyum nitrat olduğu iddia edildi.
Yücel’in ölümüne geniş çaplı soruşturma başlatıldı. Dosyayı hem cinayet masası hem de siber polisler inceliyor.
Yaşamını yitiren mühendisin acılı babasının iddiaları ise oldukça dikkat çekmişti. Emekli polis memuru olan baba Ahmet Yücel olduğunun intihar etmediğini belirterek infaz iddialarını gündeme getirdi.
Olayın başından beri birçok şüpheli durumla karşılaştıklarını belirten baba Yücel, "Eve ulaştığımızda stresli bir ortam vardı. Polislik mesleğimden dolayı olay yerinde bir karışıklık olduğunu hemen anladım. Oğlumun odasında sodyum nitrat maddesi bulunduğu söylendi. Araştırdım, bu madde çiftçilerin gübre olarak kullandığı bir tür. Bu maddeyle ölüm çok nadir” ifadelerini kullandı.
Oğlunun cenazesini gasilhanede eski meslektaşlarıyla birlikte incelediğini belirten baba Yücel,
"Gördüğümüz izlerden, oğlumun diz çöktürülerek ensesine silah dayanıp etkisiz hale getirildiğini, ardından poşetle havasız bırakılarak bir maddeden zehirlendiğini düşünüyoruz. Yüzünde benekler, omuzlarında baskı izleri vardı. Vücudunun geri kalanı tertemizdi. Sağ ayağı ve sağ eli olayın gerçekleştiği pozisyonu gösteriyordu. Bu infazın ardından yalan haberler yayıldı, sahte deliller üretildi. Bu süreçte resmi makamlardan destek alamadım. Oğlumun ölümüne ilişkin dezenformasyon ve delil karartma girişimlerinden şikayetçiyim" dedi.
Yücel’in kesin ölüm sebebinin, Ankara Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak otopsi sonucunda netlik kazanacağı öğrenildi.
Soruşturma sürerken Yücel’in telefonunda yapılan inceleme ise tamamlandı. Güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere göre, Yücel’in incelenen telefon imajında olaydan kısa bir süre önce internette intihar yöntemleri ile kısa sürede ölüme neden olabilecek maddeler hakkında araştırmalar yaptığı öğrenildi.
Yücel’in cansız bedenindeki incelemelerde ise herhangi bir darp ya da benzeri ize rastlanılmadığı aktarıldı. Olaya ait herhangi bir cinayet izinin de olmadığı belirtilirken, söz konusu eve zorla bir girişin de gerçekleşmediği öğrenildi.
(İHA)