Birkaç ay önce, otomobil üreticisinin CEO'su Torsten Muller-Otvos bir röportajda Rolls Royce'un hibrit ve plug-in hibrit teknolojisini tamamen atlayıp bunun yerine tamamen elektrikli araçlara odaklanacağını söyledi. Görünüşe göre, Rolls Royce'un sahibi ilk elektrikli Rolls için mükemmel bir uyum gibi görünen 'Silent Shadow' adını almak için Alman patent ofisine bir ticari marka başvurusunda bulundu.
Ek olarak, Autocar'a göre şu anda BMW'nin Ar-Ge merkezinde pille çalışan bir Phantom prototipi var. Prototip aslında elektrikli aktarma organları için bir test ortamı oluşturuyor. Çünkü son 'Silent Shadow' farklı bir otomobil olacak. Silent Shadow'un nasıl bir şekil alacağına dair hiçbir bilgi yok. Rapor, Rolls Royce'un elektrikli otomobilinin ilk kez 2016'da görülen dramatik 103EX konseptinden ilham alınarak üretileceği yönünde. Görünüşe göre, Rolls Royce üreteceği ilk elektrikli otomobil, BMW’nin i7 modeliyle ortak bir proje olarak gelecek. Bu doğrultuda iki modelin bir çok parçayı ortak olarak paylaşmaları bekleniyor. İki model ayrı platformları kullanacak BMW, CLAR mimarisini kullanırken Rolls Royce ise kendine özel alüminyum uzay çerçevesini kullanacak. Ortak olarak kullanılacak olan detaylar ise elektrikli motorlar ve pil olacak.
Rolls Royce'un, en az 500 km'lik bir sürüş menzili sunmak için 100 kWh'nin üzerinde bir kapasiteye sahip pil paketiyle gelecek. Model hem arkadan hem de dört tekerlekten çekiş düzeneğini müşterilerine sunacak. Bu yılın sonundan önce 'Silent Shadow' planlarını detaylandırması beklenen İngiliz otomobil üreticisi, Cullinan'ın tamamen elektrikli bir versiyonunu da geliştirecek ve bu da BMW'ninkine benzer bir düzen benimseyecek.