Bloğun en yoksul iki ülkesi, 2007 yılında AB'ye üye olduklarında diğer bazı üye ülkeler Bulgar ve Romenlere geçici olarak serbest dolaşım hakkı kısıtlaması koymuşlardı.
Romanya ve Bulgaristan vatandaşlarının çalışma hakları ve gittikleri ülkelerin sosyal yardımlarından yararlanmaları 7 yıl boyunca sınırlanmıştı.
Avrupa Birliği'nin batısındaki bazı varlıklı ülkeler serbest dolaşım hakkının tanınmasıyla bu iki ülkeden yoğun göç başlamasından kaygı duyuyor.
Bükreş ve Sofya yetkilileri ülkelerinden tüm AB ülkelerine göçmen akını yaşanmayacağını ve iş bulmak için göç etmek isteyenlerin zaten ülkeden ayrılmış olduklarını kaydediyor.
'Romen işgali olmayacak'
Romenler ve Bulgarlar AB'ye üye olduktan sonra bloktaki ülkelere vizesiz seyahat edebiliyorlardı. Ancak 26 ülkeden 9'u bu iki ülkenin vatandaşlarının çalışabilecekleri sektörlere geçici kısıtlamalar koymuştu. Fransa, Hollanda ve Belçika, Romenlerden ve Bulgarlardan çalışma vizesi istiyordu. İngiltere'deyse işverenler çalıştırmak istedikleri Bulgar ve Romenler için "katılım sürecindeki ülke işçisi" belgesi almak ve çalışma izni başvurusunda bulunmak zorundaydı.
Romanya dışişleri bakanlığı sözcülerinden Brandusa Predescu, konuyla ilgili olarak İngiliz basınında çıkan kimi haberlerin ırkçılık sınırına dayandığını ve Romenlerle Bulgarlara karşı açıkça kampanya yürütüldüğünü söyleyerek, "Bir Romen işgali olmayacak" dedi.
Letonya, lat'a veda etti
Bu arada Letonya bugünden itibaren euroyu, para birimi olarak benimseyerek Euro bölgesindeki 18. üye ülke oldu.
Avrupa Komisyonu'nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn, "Letonya'nın Euro bölgesine katılmasıyla, ülkenin yeniden kıtamızın siyasi ve ekonomik kalbine dönüşü tamamlandı. Bu gelişmeyi hep birlikte kutluyoruz." dedi.
Ancak kimi Letonyalılar, Avrupa'da mali zorluklar yaşanırken euronun para birimi olarak benimsenmesine kuşkuyla yaklaşıyor ve 1990'larda Sovyetler Birliği'nden bağımsızlık kazanılmasının güçlü simgesi olan ulusal para birimi lat'tan vazgeçilmesini üzüntüyle karşılıyor.