Romatoid artrit nedir? Romatoid artrit tedavisi

Romatoid artrit uzun zaman devam eden kronik bir hastalıktır. Her yaş grubunda belirtileri görülebilir. Belirtileri farklı hastalıklar ile karıştırılabilir. Gelişen tıp teknolojisi sayesinde hızlı teşhis konulabilen bir rahatsızlık olarak karşınıza çıkar.

Hastalık belirtileri sırasında yaşanan alevlenmelerde kendinizi kötü hissedebilirsiniz. İştahsızlık, yorgunluk, kilo kaybı gibi etkiler yaşanabilir ya da kansızlık gelişebilir. Romatoid nedir, belirtileri nasıl anlaşılır ve tedavisi süreci kolay olur mu gibi aklınıza takılan soruların cevaplarını yazımızda bulabilirsiniz.

Romatoid Artrit Nedir ?

Halk arasında iltihaplı romatizma olarak bilinen romatoid Artrit, kronik olarak adlandırılan inflamatuar bir bozukluktur. Eklem romatizması bireylerde farklı vücut sistemlerinde etki gösterebilir. Cilt, gözler, akciğerler, kalp ve kan damarları dahil olmak üzere son derece önemli vücut sistemlerine zarar verebilir. Romatoid Artrit hakkında doğru bilinen yanlışlar arasında aşırı sıcak ve soğuk havanın iltihaplı romatizmaya neden olduğu konusunda bir inanış vardır. Romatoid Artrit bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularını koruma işlevini değiştirerek bağışıklık sisteminin vücut dokularına ve özellikle eklem dokularına saldırdığı bir otoimmün hastalıktır. Oluşan iltihaplanma vücudun farklı kısımlarına olumsuz etkiler bırakabilir. Modern ilaç türleri sayesinde önemli ölçüde iyileşme sağlanabilir.

Reklam
Reklam

Romatoid Artrit Nedenleri Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Romatoid artrit tedavi yöntemleri ve nedenlerine bakıldığında bireyin bağışıklık sisteminin sinovyum yani eklemlerin çevresinde bulunan zarların kendine astarına saldırması ile ortaya çıktığı görülür. Bu saldırılan sonucunda oluşan iltihaplanmalar sinovyumun kalınlaşmasına ve eklemlerde bulunan kıkırdak ve kemik dokusunun zamanla yok olmasına neden olur. Tüm bunlara bağlı olarak eklemi bir arada tutma görevi olan tendonlar ve bağlar zayıflamaya başlar. Zaman içerisinde eklemler doğal formunu kaybeder ve bu nedenle hareket sağlama işlevini kaybeder. Gelişen tıp dünyasında rahatsızlığın nedenleri tam olarak belirlenemese de kalıtsal olduğu öne sürülür. Bireyler direkt olarak genlerinde romatoid artrit taşımasa da iltihaplı romatizmaya neden olabilen virüs ve bakterilere karşı daha duyarlı olabilir. Bu da iltihaplı romatizmanın oluşma ihtimalini artırır. Tedavi yöntemleri içerisinde tamamen iyileşme garantisi bulunan bir tedavi süreci olmasada güncel tedavi yöntemleri vardır. Hastalığın ilerlemesini engelleyen tedavi metotları ağrıyı rahatlatmayı, iltihabı azaltmayı, eklem ve kas hasarlarını önlemeyi hedef alır. Fizyoterapi ve çeşitli ilaç tedaviler ile tüm bu hedeflere ulaşılmaya çalışılır.

Reklam
Reklam

Romatoid Artrit Riskini Artıran Faktörler Nelerdir?

Romatoid artıran faktörler arasında cinsiyet önemli bir etkiye sahiptir. Kadınlarda romatoid artrit oluşum ihtimali erkeklere nazaran daha yüksektir. Yaş tam olarak belirleyeci bir faktör olmamakla birlikte genellikle orta yaş döneminde ortaya çıkar. Çocuk yaşlarda oluşan iltihaplı romatizma tipleri de mevcuttur. Yetişkinlerde görülen iltihaplı romatizma türleri erken teşhis edilip tedavi edilmelidir. Aksi durumlarda kalıcı engeller ortaya çıkabilir. Aşırı kilolu ve obez teşhisi konan genellikle 55 yaş ve altı kadınlarda romatoid artrit görülme riski diğer gruplara nazaran daha yüksektir. Bireyin kan bağına sahip olduğu diğer aile üyelerinde de iltihaplı romatizma var ise hastalığın kalıtsal olma ihtimali son derece yüksektir. Beslenme düzeni, yaş, kilo ve genetik faktörlere bağlı olarak farklı hastalıkları bulunan bireylerde romatoid artritin tedavi edilme süreci biraz daha uzayabilir ya da ömür boyu tedavi gerektirebilir. Romatoid faktör için normal ve anormal aralıklar belirlenir. Romatoid faktör kaç olmalı diye bakıldığında normal ya da negatif test sonucu alabilmeniz için 14 IU / ml’den az olması gerekir. 14 IU / ml veya üzeri değerler anormal, yüksek ya da pozitif olarak kabul edilir. Genel olarak bakıldığında Romatoid faktör düşüklüğü 20 IU/ ml’nin altında normal olarak kabul edilir. Romatoid faktör referans aralığı ise < 20 IU/ml olarak belirlenir.

Reklam
Reklam

Romatoid Artrit Belirtileri Nelerdir?

Öncelikle romatoid artrit belirtileri arasında hassaslaşmış, şişmiş, sıcak hissedilen eklemler vardır. Sabah uyandıktan sonra, uzun bir süre hareketsiz kaldıktan sonra oluşan eklem sertliği, yorgunluk, ateş ve iştah kaybı gibi çeşitli belirtileri bulunur. Erken aşamalarına bakıldığında öncelikli olarak küçük eklemler olarak adlandırılan eller, parmaklar ve el, ayak parmak eklemleri etkilenir. Daha sonraki aşamalarda ise bilekler, dizler, dirsekler, kalça ve omuzlar etkilenir. Eklemler dışında akciğer, böbrekler, cilt, gözler, kalp, damarlar, sinir dokuları gibi vücudun çeşitli alanlarında da belirtiler görülebilir. Romatoid dışında farklı bir rahatsızlığınız varsa bu rahatsızlık ile birlikte farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Tedavi yöntemlerinde ek hastalıklar önemli bir rol oynar. Örneğin diyabet rahatsızlığı bulunan bir kişide ömür boyu kronik bir şekilde romatoid artrit devam edebilir. Bu durumlada şeker hasatlaığı ve romatoid artrit beslenme düzeninin değişmesine neden olur.

Reklam
Reklam

Romatoid Vaskülit Nedir?

Romatoid artrit belirtileri ile benzer belirtiler gösteren ve iltihaplı romatizmanın farklı bir çeşidi olan romatoid vaskülit kan damarlarında meydana gelen bir rahatsızlıktır. Kan damarının bağlı olduğu ve beslediği böbrek, sinir ve deri dokuları, akciğer gibi vücudun farklı bölgelerinde ortaya çıkan etkileri olur. El ve ayaklarda güçsüzlük, nefes darlığı ve buna bağlı olarak öksürük, deride meydana gelen döküntüler ve kaşıntılar, gözde ağrılar, kızarıklık ve görme şikayetleri ve daha ileri dönemlerde ortaya çıkan hipertansiyon diğer belirtilerdir. Romatoid vaskülit kan damarlarında oluşan gelen iltihap nedeniyle; o damarın bağlı olduğu akciğer, böbrek, sinir ve deri dokularında beslenme bozukluklarına bağlı şikayetlere kadar birçok rahatsızlık gelişir. Eklem iltihaplanması gibi romatoid vaskülit hastalığının oluşum nedeni de halen tam olarak bilinmez. Kalıtsal olabileceği düşünülür. Bu nedenle ailenizde daha önce bu rahatsızlığı geçiren birinin olup olmadığını göz önünde bulundurarak takip ve tedavinizi düzenli yapmalısınız.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: