Beşiktaş’a geldiği ikinci dönemde akıllarda soru işareti bırakan, ancak futboluyla bunları ortadan kaldıran Ricardo Quaresma, geçmişiyle kıyaslanıyor ve bu müthiş yeteneğin belki de çok daha farklı noktada olabileceği söyleniyor.
Yetenek olarak Portekiz futbolunun yetiştirdiği ender isimlerden biri olan siyah-beyazlı oyuncu, hem hücumda hem de savunmada oynadığı futbolla alkışı hak ederken, siyah-beyazlı yönetim ise, “Zamanında böylesine basit oynasaydı, Ronaldo’yu bile geçebilirdi” diye konuşuyor.
EN İYİ TAKIMDA OLURDU
Trabzonspor karşılaşmasında Mario Gomez’e attırdığı golle dikkatleri bir kez daha üzerine çeken Portekizli yeteneği değerlendiren yöneticilerin, “Beşiktaş’a ilk geldiğinde daha çok gençti. Keşke o zamanlarda da kendisine böyle baksaydı. Keşke o zamanlarda da çalımlar yerine böylesine takım oyunu oynasaydı. Bizden ayrılmasaydı, kesinlikle Avrupa’nın en iyi takımlarından birinde oynardı” diye yorum yaptıkları öğrenildi.
QUARESMA'NIN BAŞARISININ 5 SIRRI
1. BABALIK DUYGUSU
Bu his onu farklı bir insan yaptı. Beşiktaş’a ilk geldiğinde havalarda olan Quaresma, şimdi tesislerde herkesle selamlaşıyor. Gece hayatı yerine çocuklarıyla vakit geçirmeyi tercih ediyor.
2. EKSTRA ÇALIŞMA
Rutin antrenmanlar dışında, hem tesislerde hem de evinde kuvvete dayalı çalışmalar yapıyor. Dünyanın en iyi orta yapan isimlerden biri olmasına rağmen her idman sonrasında orta ve şut çalışması yapıyor.
3. GÜNEŞ FAKTÖRÜ
Şenol Güneş ile çok daha farklı bir oyun kimliğine sahip oldu. Beşiktaş’a sezon başında geldiğinde tecrübeli teknik adamla sıkıntılar yaşadı. Buca maçı öncesinde kadro dışı bırakılınca pes etmek yerine daha fazla çalışarak formayı geri aldı.
4. DÜZENLİ YAŞAM
Uyku düzenine çok dikkat ediyor. Geceleri erken yatmaya çalışıyor. İdman sabahsa erkenden tesislere gidiyor. Şu anki fiziksel gücü takımdaki genç oyunculardan bile daha iyi. Bu durum antrenörleri de şaşırtıyor.
5. BORÇLULUK HİSSİ
Kendini Beşiktaş’a borçlu hissediyor. İlk geldiği dönemde yıllık olarak astronomik paralar alan yıldız oyuncu, bunun karşılığını taraftara veremediği için bir hayli üzgün.