İSTANBUL (AA) - SELİN ÇALIK MUHASİLOVİÇ - BBC World'ün Irak savaşı veteranı, ITV News Küresel Haber Editörü Somali asıllı İngiliz gazeteci Rageh Omar, "Medya kuruluşlarını yalan haber yaptıkları için suçlarken ölçütünüz, sizin değerleriniz olmamalı. Bu medya kuruluşlarının dayandırdığı kaynaklara bakmanız gerekir. 'Fake news' yani yalan haber dediğimiz şey, suçlamak için bir etiket olmaktan çıkmalı." dedi.
BBC World'ün Irak savaşı veteranı, ITV News Küresel Haber Editörü Somali asıllı İngiliz gazeteci Rageh Omar, 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü'nde Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını cevapladı.
Rageh'a yöneltilen sorular ve değerlendirmeleri şöyle:
Soru: 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü'nde, 2019 yılındaki medyayı değerlendirebilir misiniz?
Omar: Gazetecilik mesleğine başladığımdan bu yana medyanın nasıl değiştiğine inanamayacaksınız. Gazeteciliğe ilk olarak BBC World Radyo'nun Afrika Masası'nda başladım. Çok tanınan bir radyo programı olan Focus on Africa'da (Afrika Merceği) çalıştım. Tüm Afrika kıtasına İngilizce yayınlar yapıyorduk. 90'ların başından bahsediyorum. O dönemde Afrika'dan serbest haberciler, bu programa faks veya faksın evveli olan teleks ile haber kaynağı sağlıyordu. Günümüzde cep telefonlarımızla anında ses kaydı, görüntü çekimi yapabiliyoruz. Ancak, o dönemlerde büyük kaset çalarlar vardı. Biz ses kayıtlarını onlarla yapardık.
2003'te Irak savaşını takip ederken, Irak'tan pek çok canlı yayın gerçekleştirdim. Sahadan görüntüyü devasa uydu antenleri ile sağlıyorduk. Şimdi ise bir gazeteci olarak ihtiyaç duyduğunuz şeyler, bir diz üstü bilgisayar ve küçük bir kamera. Sonrasında dünyanın her yerinden istediğiniz görüntüyü rahatlıkla servis edebilirsiniz.
1989'da İran Devrimi'ni yerinde takip eden Magnum fotoğrafçısı bir meslektaşım vardı. Birkaç yıl önce vefat etti. O hep şöyle derdi bana "bizim meslekte mahirliğin, teknoloji çağını nasıl yakaladığınla doğru orantılı." Bunu 4.0 endüstri hayatımıza girdikçe daha iyi anlamaya başladık.
- "Sosyal ağlar vatandaş gazeteciliği-yeni medya ilişkisine güzel bir örnek teşkil ediyor"
Soru: Sizce medya endüstrisi ve gazetecilik alanında ihtisas yapan araştırmacıların eğilmesi gereken başlıca konular nelerdir?
Omar: Bu konuda haber doğrulama tekniklerinin iyi araştırılması ve gençleri bu konuda nasıl eğitebiliriz, buna odaklanılması gerekiyor. Dijital medyanın hız kazanmasıyla dijital diplomasi de aktif bir şekilde ilerliyor. Devletler, etkileşimlerini sosyal ağlar üzerinden yürütüyor. Sosyal medya ağlarının ve Trump gibi ülkesini twitter üzerinden yöneten devlet başkanlarının yükselişe geçtiği bu dönemde, biz profesyonel habercilerin ürettiği doğru haber ile sosyal medyada herhangi bir yerde görülen haberin nasıl ayırt edileceği konusu mühim.
Bu konuda, okul müfredatları sosyal medyada doğru kaynağa erişim derslerini içermelidir. Akademik çalışmalar da bu yöne doğru kaymalıdır. Bu sadece, iletişim ve medya okullarının sorumluluğundan çıkmalıdır. Çünkü, sosyal medya kullanımı hayatımıza tamamen yerleşmiş durumda. Tüm dünyayı içinde taşıdığımız cep telefonlarımızdan, nasıl doğru veriye ulaşabiliriz? Bunun için çaba gösterilmeli. Çünkü, yeni nesiller aileleri ile oturup akşam haberlerini izlemiyorlar. Onlar sosyal medyadan besleniyorlar. Ancak, sosyal medyanın iyi yönlerini de ele almak gerekiyor. Örneğin, 2014'teki Kırım krizinde veya Suriye savaşında bazı koşullardan dolayı bizlerin giremediği sahalardan bilgiyi, yerli halkın sosyal medya hesaplarından aldık. Sosyal ağlar vatandaş gazeteciliği-yeni medya ilişkisine güzel bir örnek teşkil ediyor.
- "Yalan haber dediğimiz şey suçlamak için bir etiket olmaktan çıkmalı"
Soru: Trump'tan bahsettiniz. Bir gazeteci olarak Trump'ın, Amerika'daki bazı medya kuruluşlarının yalan haber üretmeleri konusundaki suçlamaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Omar: Medya kuruluşlarını yalan haber yaptıkları için suçlarken ölçütünüz, sizin değerleriniz olmamalı. Bu medya kuruluşlarının dayandırdığı kaynaklara bakmanız gerekir. "Fake news" yani yalan haber dediğimiz şey, suçlamak için bir etiket olmaktan çıkmalı.
- "Sosyal medyada veri güvenliği, habercilerin üzerinde durduğu bir mesele"
Soru: Geçtiğimiz yıla sosyal medya ağlarının seçimleri manipüle etme skandalları damgasını vurdu. Sizce, sosyal medya ağlarının güvenilirliği, Avrupalı ve Amerikalı regülatörlerin bazı sosyal medya ağlarına açtıkları soruşturmalar güven zedeleyici mi?
Omar: Evet, sosyal medyada veri güvenliği, biz habercilerin de çok üzerinde durduğu önemli bir mesele. 2018 Nisan ayında Londra merkezli bir veri analiz firmasının, 87 milyon Facebook kullanıcısının hesaplarından izinsiz topladığı kişisel verileri, ABD'de Kasım 2016'da yapılan başkanlık seçimleri ile İngiltere'de Haziran 2016'da gerçekleşen Avrupa Birliği (AB) referandumunu etkilemek için kullandığına dair suçlamalar, küresel ölçekte bir krize yol açmıştı. Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz aylarda Japonya'da Kişisel Bilgi Koruma Komisyonu da sosyal paylaşım sitesi Facebook'u kişisel veri güvenliği konusunda uyardı. Bu elbette sosyal ağlara olan güveni zedeliyor. Ancak, insanların sosyal medya ile kendilerini motive ettikleri ve kendi PR'larını yaptıkları da göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek. Kişisel verilerin korunması konusunda, insanlar yasalara umut bağlıyor. Ancak, yasalar kişisel verileri ne kadar koruyabilecek tartışma konusu.