GÖCEK KOYLARI İÇİN TEK YÜREK OLDULAR Muğla'nın Dalaman İlçesi ile Göcek'teki koylar ile günübirlik tur teknelerinin bağlandığı iskelelerin ihaleye çıkartılmasına tepkiler giderek artmaya başladı. Kapıdağ Koyu'nda restoran işletmeciliği yapan Muammer Önder öncülüğünde Dalaman Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan aralarında bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, CHP ve MHP Dalaman ilçe başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, koylarda işletmecilik yapan köylülerin de bulunduğu yaklaşık 250 kişi, "Koyların özelleştirilmesini ve imara açılmasını istemiyoruz" dedi. 'Özal'ın kemikleri sızlıyor', 'Koylar halkındır, halkın kalacak', 'İhaleye hayır', 'Ekmeğimizle oynamayın', 'Koylar yöre halkınındır', 'Koylara sahip çıkalım', 'Biz koruduk, biz koruyacağız' yazılı dövizler taşıyan grup, sık sık 'Koylar bizimdir bizim kalacak', 'Koylara uzanan eller kırılsın', 'Koylar rant kapısı değildir" sloganları attı. CHP Dalaman İlçe Kadın Kolları Başkanı Süreyya Berberoğlu grup adına basın açıklamasını okudu. Göbün, Taşyaka, Sarsala ve Akbük Koyları'nda 1998 yılı öncesinde 30 işletme bulunduğuna dikkati çeken Berberoğlu, şunları söyledi: "1998 yılında bu koylardaki işletmelerin sayısı 4'e düşürülerek o koylarda yaşayan insanlar arasında taksim edildi. Kimi 5, kimi 6, kimi ise 9'ar kişilik ortaklıklar halinde 4 yat mola noktasına dönüştü. Bu yat mola noktaları, yapılan protokolle Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Muğla Valiliği'ne devredildi. Muğla Valiliği de İl Özel İdaresi aracılığıyla işletmeleri bu ortaklıklara kiraladı. Ancak, Büyükşehir Yasası ile birlikte İl Özel İdaresi fesih edildi ve bu yerler yeniden Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na devredildi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı da, ne yazık ki, bu yat mola noktalarını C tipi mesire yeri ilan edip Mart 2015'te 29 yıllığına ihaleye çıkarttı. Bu ihale birçok soruyu ve sorunu da beraberinde getirmektedir. Turizm sezonu ancak 4- 5 ay süren, elektriği, suyu ve yolu olmayan, ulaşımın sadece deniz yolu ile yapıldığı bir yerde C tipi mesire yeri işletmek ne kadar kazançlıdır? İhale açılış rakamları göz önüne alındığında, turizm sezonu boyunca, kaba bir hesapla, herbir koy için günlük 1000 TL kira ödenecektir. Bu maliyeti kim yüklenecektir, nasıl karşılanacaktır? Öte yandan, yeniden düzenlenen yapılaşma ile birçok zeytin ağacı kesilecek ve belki de Lykia medeniyetine ait tarihi eserler zarar görecektir. Bu yeni düzenlemede iskelelerden bahsedilmemesi ise yeni kiracıların koyları betonlaşmaya veya şahsi kullanıma açabileceğini bile düşündürmektedir. Geçimini bu koyların işletmesiyle kazanan 50'den fazla ailenin geleceği ise bir başka muamma." 'ULUSLARASI YATÇILIĞIN YUNAN ADALARINA KAYMASINA NEDEN OLUR' İhale dosyasının ilan edildiği gün, 70'den fazla dosya alındığına da dikkati çeken Berberoğlu, "Bu dosyaları alanlar arasında İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli illerinden çok büyük şirketler ve holdingler bulunduğunu öğrendik. Bu durum, ne yazık ki, sadece Türkler'in değil, dünya denizcilerinin bile dostluğunu kazanmış koy işletmecilerinin artık bölgede yerlerinin olmadığını düşündürüyor. Dünyanın sayılı yatçılık merkezlerinden biri olan Göcek koylarının yat mola noktalarından kır lokantalarına dönüşmesi şüphesiz ülke turizmini de baltalayacaktır. En yakın ve gerçekçi ihtimal, Göcek hayranı uluslararası yatçılığın Türkiye yerine Yunan adalarına kaymasıdır.Konunun tekrar incelenmesi için gereğinin yapılmasını istiyoruz" diye konuştu. 'NİYE BİZİ SAVUNMUYORSUNUZ' Yöre halkından 85 yaşındaki Şevki Yorulmaz de Muğla milletvekilleri ve belediye başkanlarına seslenip, "Ne duruyorsunuz, bizi savunmuyorsunuz? Zenginler gelip, bizi yok mu etsin? Çiftçi de ne oluyor? diyorsanız o başka" diyerek, tepkisini dile getirdi. "Dalaman koylarının özelleşmesini imara açılmasını istemiyoruz. Şayet özelleşir ve imara açılırsa bu hem Muğla, hem Dalaman hem de Türkiye için ekonomik ve kültürel olarak büyük kayıp olacağını düşünüyoruz" diyen CHP Dalaman İlçe Başkanı Erdoğan Karakuş ise şöyle devam etti: "Dalaman halkı bu işin bilincindedir. Gereğeni yapacaktır. Bölgemizde yaşanan İztuzu, Saklıkent ve bölgedeki diğer olaylara dönüştürülmesini istemiyoruz." TURİZMCİLER DE TEPKİLİ Göbün Koyu'nda 30 yıldan beri 8 ortak restoran işlettiklerini belirten Mehmet Korkmaz da koyların köylülere verilmesi gerektiğini vurgulayıp, "Önceden buralarda hiçbir şey yoktu. Ateş yakıp üzerine koyduğumuz tavalarla birkaç çeşit yemek yapardık ve turistlere hizmet verirdik. Turist çoğaldıkça biz de masa sandalye koyduk. Müşteriye göre işleri ayarladık. Bugünkü düzene getirdik. Biz burası için çok emek verdik. Ama şimdi buraları elimizden almak için zenginler ve holdingler ihaleye girecek. Buna karşıyız ama elimizden gelen bir şey de yok. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Burada 10 aile birlikte çalışıyoruz. Özel İdare varken 55 bin lira kira veriyorduk. Başbakanlığa kadar müracaat ettik. Cumhurbaşkanımıza kadar ulaşmak istedik ama olmadı. Burası bizim. Eskiden olduğu gibi yine köylülere verilmeli. İhale de holding sahiplerinin karşısına nasıl çıkarız" diyerek tepkisini dile getirdi. Dünyayı dolaşan ilk Türk denizcisi olan Sadun Boro da 30 yıldan beri bu koylarla ilgili düşüncelerini yazıp çizdiğini belirterek, "Demek ki kimseye bir şey anlatamamışız. Artık söyleyecek lafımız kalmadı. 5 adım ileri 10 adım geri atıyoruz. Allah razı olsun artık koyların da içine edecekler. Yat turizminin ağzına edecekler. Bindiğimiz dalı kesmek diye buna denir. Başka ne diyeceğiz ki?" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz