Sosyaldemokrat Halkçı Parti'den (SHP) yapılan açıklamada; parti olarak 18 Şubat'ta RTÜK'e başvuru yaptıkları, başvurularında ise Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, radyo ve televizyon yayınlarından kamuoyuna yansıyan kimi konuşmalarında yurttaşlara hakaret ettiği, "şehitlere kelle; çiftçiye ananı da al git dediği; memuru, işçiyi ve büyükelçiyi azarladığının bilindiği ifade edildi.
Başbakan Erdoğan'ın seçim meydanlarındaki konuşmalarının da şikayet konusu edildiği SHP'nin RTÜK'e başvuru dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
"Başbakan Yunanlı Parlamentere 'Ne kadar sallarsan salla'; 16 Şubat'ta Nevşehir'de yaptığı miting konuşmasında seçim yardımlarını yasaklayan YSK kararına karşı 'Bizi ırgalamaz, yolumuza devam edeceğiz' demiştir. Yine Sinop-Boyabat Tünelli geçit yolunun hizmete açılması töreninde mikrofondan, 'Şimdi beni küfrettireceksiniz' ifadesini kullanmıştır.
17 Şubat'ta Kırıkkale'de düzenlenen miting de ise, 'alçak, namert, çirkeflik, maskaralık' kelimelerini kullanmıştır. Bu durum, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 4. maddesinde yer alan; 'eğitimin genel amaçlarını, temel ilkelerini, milli kültürün geliştirilmesini ve gençlerin ve çocukların gelişimini' olumsuz etkilemektedir. İnsanlarımızın kişilik haklarının ve onurunun korunması, çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitim ve kültürel gelişiminin sağlanması konusundaki olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması için Sayın Başbakan'ın yayın ilkelerine aykırı konuşmalarına engel olunması gerekmektedir. Eğer yasaklanması mümkün değilse, çocukların ekran başından çekilecekleri saat 24.00'ten sonra verilmesine veya haberin yayınlanmasından önce 13+ denilerek çocuklarımız bu konuşmaların terbiyelerini bozucu etkisinden korunmalıdır."
RTÜK'ün başvuruya verdiği cevabının da yer aldığı açıklamada, "RTÜK, Başbakan'ın konuşmalarını incelemeye almıştır. SHP bu kararı olumlu karşılamıştır ve gelişmeleri izleyecektir" denildi.
Açıklamada şunlar söylendi:
"Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'ndan 24 Şubat'ta alınan cevabi yazıda 'Üst Kurulun programlara yayından önce müdahale etme veya programları yayından kaldırma yetkisinin bulunmadığı; bu yayınların üst kurulca değerlendirilerek, gerektiğinde kuruluşlara sırasıyla uyarı-özür dileme, program durdurma, para cezası ve geçici yayın durdurma cezası şeklinde müeyyideler uygulandığı; ayrıca düzenlenen eğitim seminerlerinde ‘medya ve sorumluluk' konularında kapsamlı bilgiler verildiği; başvurumuza konu olan haberlerin de yukarıda açıklanan prosedür çerçevesinde uzmanlar tarafından incelendiği' belirtilmektedir."
Kaynak: ANKA