RTÜK'ün üç üyesinden TRT'ye eleştiri

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeleri Şaban Sevinç, Hülya Alp ve Mehmet Dadak, TRT'de dün akşam yayımlanan ve Tuncay Güney'in konuk edildiği programda, "marjinal yayıncılık yapan küçük özel televizyonlarda bile rastlanmayacak ölçülerde hukuk dışı saldırılar yaşandığını" öne sürdü.

Sevinç, Alp ve Dadak, yaptıkları ortak yazılı açıklamada, "basın meslek ilkelerine uygun anlayışla yayın yaparak Türk televizyon sektörüne örnek olması gereken TRT'de son zamanlarda Türkiye'nin demokratik hukuk düzenine karşı provokatif bazı yayınlar yapıldığı" görüşünü savundu. TRT 1'de "Enine Boyuna" programında, geçen yıl "Anayasa Mahkemesi'nde görülmekte olan bir dava değerlendirilirken Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasa Mahkemesi ve ana muhalefet partisinin açıkça 'hükümete, demokrasiye karşı darbe girişimi içinde olmakla' suçlandığını" ve "İsmet İnönü için 'millet düşmanı' suçlamasında bulunan bir gazetecinin de TRT'de düzenli program yaptırılarak ödüllendirildiği" ifade eden üç RTÜK üyesi, açıklamada şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

"AÇIK BİR GÖSTERGESİDİR"

"Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi televizyonu olan TRT 2'deki programa çıkarılan ve gazeteci olarak sunulan Tuncay Güney isimli Ergenekon tanığı, ana muhalefet partisi ve onun genel başkanı hakkında çok çirkin değerlendirmelerde bulunmuştur. TRT'nin kadrolu muhabiri olan program yapımcısının, gazetecilik meslek ilkeleri ve hukuk kuralları kapsamında hiçbir müdahalede bulunmaması dikkat çekicidir. Ana muhalefet partisi ve liderine yönelik bu tür bir saldırı, bugüne kadar Türkiye'de yayın yapan onlarca özel televizyonun hiçbirinden yapılmamıştır. Durum böyle olunca TRT'nin Türkiye'ye yönelik tertipler içinde olduğu kuşkuları doğmaktadır. Bu tür saldırıların TRT ekranından yapılabilmiş olması, önümüzdeki dönemde TRT'de kimlere, nasıl saldırılabileceği konusunda sınır tanınmayacağının açık bir göstergesidir."

"TRT EKRANI BİR PROVOKASYONUN ZEMİNİ HALİNE GETİRİLMİŞTİR"

Sevinç, Alp ve Dadak, programda, "Türkiye'nin önde gelen gazete sahip ve yöneticileri hakkında da isimleri açıkça verilerek çok ağır saldırılarda bulunulduğunu, bu duruma program yöneticisi ve konukların müdahale etmediğini" öne sürdü. RTÜK'ün üç üyesinin açıklamasında, "Böylece bu saldırılarla devlet televizyonu olan TRT ekranı bir provokasyonun zemini haline getirilmiştir. TRT yönetimi yayınlarıyla yaptığı bu sistemli kirletme çabalarına son vermeli ve devlet televizyonu ciddiyetine yakışır bir yayıncılık anlayışına yönelmelidir. Aksi takdirde TRT'nin devletin televizyonu olmaktan çıkarak belli bir grubun kontrolüne geçtiği ve o gruba biat etmeyenlerin TRT tarafından düşman ilan edildiği izlenimi oluşacaktır" ifadesine yer verildi.

Reklam
Reklam

Kaynak: AA