Resmi Gazete'de, 24 Haziran 2019'da Ankara'da imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Turizm Alanında İşbirliği Anlaşması'nın onaylanmasına ilişkin karar yayımlandı.
AA'nın aktardığına göre; anlaşma, tarafların eşitlik ve karşılıklı menfaat ilkelerine bağlı kalarak kendi yetki sınırları içerisinde turizm alanında işbirliğinin artırılması, geliştirilmesi ve teşvik edilmesi amaçlanıyor.
Anlaşmanın ardından ise peş peşe tepkiler geldi. Zafer Partisi'nden yapılan açıklamada "Ruanda ile yapılan anlaşma sonrası, THY'de Ruanda - İstanbul arası bilet bulmak zorlaştı. Sadece bu pazar, 5 uçak dolusu Ruandalı İstanbul'a gelecek" dendi.
CHP Ticaret Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Demir de anlaşmanın yürürlüğe girişinin; İngiltere’nin, yasa dışı sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planının onaylanması ile aynı zamana denk geldiğine dikkat çekti. Cumhuriyet'in aktardığına göre Demir şunları kaydetti:
“Ruanda’dan turizm eğitimi adı altında bu göçmenlerin ülkemize gönderilmesi olasılığı tartışılmakta olup gerçekliği var mıdır? Bu ve benzeri soruların bakanlık tarafından kamuoyunu bilgilendirici nitelikte açıklanması; hem bakanlığın amacının daha net anlaşılması hem de özellikle göçmenler konusunda hassasiyetin giderilmesi açısından önemlidir.”
Prof. Dr. Özgür Demirtaş da anlaşmayı gündeme getiren isimlerden oldu. Demirtaş sosyal medyadan "Türkiye Ruanda ile niye turizm anlaşması imzalıyor? Ciddi ciddi soruyorum. Yetkili ve konu hakkında bilgisi olan insanlar Türkiye'ye yararının ne olduğunu yazabilirler mi? Eğer yararı yok ise anlaşma niye imzalanıyor?" sorularını dile getirdi.
Daha sonra bakanlıktan kendisine yapılan bilgilendirmeyi paylaşan Demirtaş yeni paylaşımında şunları kaydetti:
"Şimdi beni Turizm Bakanlığı Başdanışmanı Tayfun Topal arayıp bilgilendirdi. Ruanda ile yapılan anlaşma turist çekme amacı taşımıyor. Daha çok Soft Power dediğimiz, ABD ve Avrupa ülkelerinin sıklıkla kullandığı bir yöntemi içeriyor. Türkiye’nin turizm konusunda sahip olduğu deneyim paylaşımı ve verilecek eğitimleri yani Türkiye’nin bölgedeki etkisinin (şimdi olmasa bile ileride) artırılması amaçlanıyor."
Öte yandan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi de söz konusu iddialarla ilgili şu açıklamayı paylaştı:
"Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medyada paylaşılan, "Ruanda'dan turist sığınmacılar geliyor" iddiası kamuoyonu manipüle etmeye yönelik dezenformasyondur. 29 Mayıs 2024 tarihli ve 32560 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Turizm Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanması Hakkında Karar'ın iddialarla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
Yayımlanan karar yeni bir anlaşma yapıldığı için değil, 24 Haziran 2019 tarihinde yapılan ve süresi otomatik olarak yenilenen bir anlaşmaya binaen yayımlanmıştır. 24 Haziran 2019 tarihinde Ruanda Cumhuriyeti ile mevcut dostluk ilişkilerini güçlendirmek amacıyla turizm alanında iş birliği anlaşması imzalanmıştır. Anlaşmanın 11. maddesinde, taraflardan birinin anlaşmayı feshetme niyetini karşı tarafa bildirmemesi durumunda 5’er yıllık sürelerle otomatik olarak yenileneceği belirtilmiştir.
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ruanda Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Turizm Alanında İş birliği Anlaşması”nın yürürlüğe girmesi ile turizm alanındaki iş birliğinin arttırılması, turizm sektöründe yatırım ve girişimlerin teşvik edilmesi, sektördeki paydaşların eğitime tabi tutulması gibi konularda ülkeler arası hukuki zemin oluşturulmuştur.
Turizm alanında ülkelerle yapılan işbirliği anlaşmaları, Türkiye’nin küresel anlamda ekonomik, ticari ve siyasi ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlamakta ve orta/uzun vadede etkinliğinin artmasına zemin oluşturmaktadır."