Rubato grubunun solisti Özer Arkun: Burcu'dan özür dilerim

Rubato grubunun solisti Özer Arkun, evlilik hazırlığı yaptığı Burcu Yılmaz’ı darp ettiği iddialarının ardından bir kez daha açıklama yaptı. Arkun, "En başta rahmetli annem ve tüm annelerden, çocuklarımdan, yol arkadaşlarımdan, Burcu’dan, ailesinden ve bütün kadınlardan özür dilerim." dedi.

Rubato Grubu sanatçılarından Özer Arkun'un sevgilisini darp ettiği ileri sürüldü. Habertürk'ün gündeme getirdiği olayda, genç kadın yaşadığı şiddeti çektiği bir video ve fotoğraf ile birlikte savcılığa iletti. Çıkan haberlerden sonra sanatçıya tepki yağarken, Arkun'dan bir açıklama daha geldi.

Özer Arkun, yaşanan olayı ‘kazaen oluşan bir durum’ olarak nitelediği özür mesajında şu satırlara yer verdi:

“Evlilik hazırlığında olan iki sevgili arasında yaşanan bir tartışmanın kamuoyuna farklı yansıtılmasından dolayı çok üzgünüm. Suçlamaları kabul etmemekle beraber adli sürecin sonunda gerçeklerin ortaya çıkacağı günü sabırla bekliyorum. Aramızda geçen tartışma sırasında kazaen oluşan bu durumun, her ne kadar bu topraklarda yaşanılan kadına şiddet olayları ile alakası olmadığını bilsem de bu şekilde yansıması beni çok üzdü. Böylesine hassas bir konunun içerisinde istemeyerek de olsa adımın geçmesinden dolayı çok üzgünüm. En başta rahmetli annem ve tüm annelerden, çocuklarımdan, yol arkadaşlarımdan, Burcu’dan, ailesinden ve bütün kadınlardan özür dilerim.”

NE OLMUŞTU?

Rubato grubu sanatçılarından Özer Arkun'un kız arkadaşını darp ettiği ileri sürülmüş ve şiddete uğradığını iddia eden genç kadın, olay günü yaşadığı dehşeti çektiği bir video ve fotoğraf ile birlikte savcılığa ileterek şikayetçi olmuştu.

Genç kadın, savcılığa verdiği şikayet dilekçesinde yaşadığı dehşeti anlattı. "Şikayetçi olduğum Özer Arkun, 2019 Temmuz ayından itibaren erkek arkadaşım olmaktadır. 2020 Mart ayında evlilik kararı alıp beraber yaşamaya başladık. 4 Mayıs 2020 tarihinde Özer'in Üsküdar'da bulunan ikametinde iken evlilik meselesi yüzünden aramızda tartışma çıktı" diyen genç kadın şunları söyledi:

Şahıs bana, sinkaflı hakaretler ederek elinde bulunan su dolu bardağı suratıma fırlattı. Özer'in bu şekildeki öfke nöbetlerini bildiğimden karşılık vermeden dış kapıya yöneldim. Ancak kendisi bana engel olarak evden çıkmama engel oldu. Kapıyı kilitleyip anahtarı yanına aldı. Koltukta bulunan cep telefonu ve bilgisayarı kullanmama engel oldu. Yatak odasına kendimi kilitleyerek korumaya aldım.

Arkamdan gelip kapı önünde yaklaşık 10-15 dakika boyunca özür diledi. Kapıyı açtığımda kendisinden uzaklaşmasını istediğimde sağ kolumu geriye bükerek kafama ve suratıma yumruk atmaya başladı. Yüzümden kanlar geldi. Ev içinde özel ses yalıtımı olduğundan bağrışmalarımız dışarıdan duyulmamıştır."

"YERDEKİ KANI GÖRÜNCE..."

Arkun'un yerdeki kanı görünce kendisini bıraktığını söyleyen genç kadın, şöyle devam etti: "Şahıs yatakta kanları görünce beni bıraktı. Banyoda yüzümü temizlerken bilincimi kaybetmişim. Gözümü açtığımda Özer yüzüme buz torbası koyuyordu. Olaydan kimseye bahsetmemem şartıyla beni hastaneye götürebileceğini söyledi. Aksi takdirde kötü ve ağır şeyler olacağını söyleyip, aramızda geçen şeyleri aileme anlatmakla tehdit etti. Ben kabul edince aynı gün birkaç saat sonra Kadıköy'de bulunan bir hastaneye götürdü. Korkmuş olduğumdan hastane çalışanlarına merdivenden düştüğümü söyledim."

"ŞİKAYET ETMEMEM İÇİN TEHDİT ETTİ"

Genç kadın, yaşadığı şiddeti anlatmaması için Arkun'un kendisine tehditte bulunduğunu da belirterek şunları söyledi: İstanbul'da yakınım olmadığı ve olay tarihinde de seyahat kısıtlaması olduğundan çok fazla korkmuştum. Hastane çıkışı, Özer'in eczaneye girdiği sırada kendi videomu çektim. Eve geldiğimizde de Özer'in evde benim kanlarımı temizlediği anın çok kısa bir videosunu çektim. Kendisine Tekirdağ'daki ablamın yanına gitmek istediğimi söylediğimde defalarca gelip özür dileyip gitmeme engel oldu. Bu olaydan 15-20 gün geçtikten sonra birlikte seyahat izni alarak Sivas'a gittik. Sivas'ta bir gün ailemle beraber bizde kaldı ve tekrar İstanbul'a tek başına döndü.