Ruh Sağlığı Derneği'nden 'küresel korku salgını' uyarısı

Ruh Sağlığı Derneği, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs salgınının psikolojik etkileri konusunda uyarılarda bulundu.

Dernekten yapılan açıklamaya göre, tarih boyunca salgın hastalıklar insanlar için en büyük korkuların başında geliyor. Geçmişte toplu ölümlere yol açan bulaşıcı ve salgın hastalıkların büyük acıların yaşanmasına neden olduğu biliniyor. Virüs korkusu, insanların hayatının seyrini değiştiren davranışlardan biri olarak görülüyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Dernek Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ömer Akgül, hapşırma ve tıksırmalardan irkilen, toplu ulaşımdan kaçınan, kapalı ve kalabalık ortamlara giremeyen, sağlığıyla ilgili aşırı endişelenen, işine odaklanamayan, haberlerden aşırı etkilenen ve bu nedenle günlük rutinlerini sürdürmekte zorlanan vatandaşlara psikolojik destek almalarının önerildiğini belirtti.

Reklam
Reklam

Akgül, açıklamasında, "Ruh Sağlığı Derneği olarak bu küresel virüs ve korku salgınına karşı teyakkuzdayız. Beden sağlığımız gibi ruh sağlığımızı güçlü tutarsak, birlikteliğimize ne kadar özenirsek bu tür kitlesel tehditlerden daha az etkileniriz." ifadelerini kullandı.

Dernek olarak, salgın hastalıklarla ilgili korku ve kaygıları ölçmeye yönelik bir araştırma başlattıklarına da değinen Akgül, şunları kaydetti:

"Ruhsagligidernegi.org resmi internet sitesinden araştırmaya katılabilir, var olan sonuçları görebilir, profesyonel destek almanız gerekip gerekmediğine karar verebilirsiniz.

Dünyanın hiçbir yerinde acılardan kaçılamayacağı bir kez daha açığa çıktığına göre, bizlerin de bir an önce mükemmel anı aramaktan vazgeçip, elimizdeki anı güzelleştirmeye ve anlamlandırmaya başlamamızın zamanı. Buna bağlı olarak uzmanların ne yapılması gerektiğini söylemesi ile önlemler alınmaya çalışılmalı. Bu konuda vatandaşlara rehberlik yapılmalı. Korkuyla değil, bilgi ve farkındalıkla hareket etmenin önemi büyük, çünkü daha önce de birçok kez sağlıklı korkunun tehlikelere karşı koruyucu fonksiyonunu hepimiz yaşadık ve gördük."

Reklam
Reklam

"KORKU BULAŞICI"

Dernek temsilcisi Uzman Psikolog Emine Esra Tanrıverdi ise korkunun bulaşıcı olduğunu, bilinmeyen bir şeyden hep korkulduğunu belirtti.

Koronavirüsün son günlerde Türkiye'de sürekli gündemde olduğunu hatırlatan Tanrıverdi, "Bu konuda önce bireylerin yanlış bilgilendirilmelerinin farkına varılması, bunların değiştirilmeye çalışılması, bilinmesi gerekli bilgi ve becerilerin kazanılması gerekmekte. 'Virüs geldi, gelecek' derken geçtiğimiz perşembe İstanbul'da da rastlandı şüphesi yürekleri ağıza getirdi. İnsanlar hemen alarm halinde beklemeye başladı. İstanbul ve çevresinde bu bekleme ciddi anlamda pek çok insanda ölüm korkusunu ve hastalık kaygısını tetikledi. İnsanlarda panik oluştu ve insanlar psikolojik olarak olumsuz etkilendi. Bununla birlikte panik atak, fobi, stres, uykusuzluk, yeme sorunları, korku gibi rahatsızlıklar ile ilgili şikayetlere yönelik başvurular yaygınlaştı." ifadelerini kullandı.

Derneğin gönüllü uzmanlarından Şeyma Kaplan, ülkelerin virüslere bağlı bu sorunları sık sık yaşadığını, bu tip salgınların bağışıklığa olumlu etkisi olabileceğini savundu.

Reklam
Reklam

Kaplan, insan psikolojisinin belirsizlik ve yanlış bilgilenmelerden kaynaklı korkular geliştirebilmesinin normal olduğunu vurgulayarak, "Bu korku ve kaygılarla yüzleşmenin koronavirüs gibi birçok virüs ve hastalıklardan, salgın olmasa da korunma yollarının araştırılıp öğrenilmesi için bir vesile olması açısından avantajlı yanları olduğunu fark etmemiz gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: AA