Rumlar ödüllendirildi, Türkler cezalandırıldı

Daily Telegraph gazetesi, Türkiye'ye özellikle Kıbrıs ile ilgili adaletsiz muamele yapıldığını belirtti.

LONDRA (ANKA) – Daily Telegraph gazetesi, İngiltere Başbakanı David Cameron’un AB’de ses getiren Türkiye ziyareti ardından “Türkiye Avrupa’nın bir yanını üç kuşak boyunca Bolşeviklere karşı korudu ve belki bir gün aynısı cihatcılara karşı da söylenebilir. Bu ahval ve şart altında o müttefiklerin Türklere, nankörce davrandığına inanıyor. Haklı. AB’nin Türkiye’ye muamelesi bir gün ‘tarihi hata’ olarak görülebilir” diye yazdı. İngiliz gazetesi, Türklere özellikle Kıbrıs ile ilgili adaletsiz muamele yapıldığını belirterek “Kıbrıslı Rumlar AB’nin adayı yeniden birleştirme planlarını reddettiğin ödüllendirildi, Kıbrıslı Türkler ise kabul ettiklerinde cezalandırıldı” dedi.

Reklam
Reklam

Daily Telegraph’tan David Hannah, Cameron’un gezisine ilişkin izlenimlerini okurlarına “AB, Türkiye’ye karşı aşağılayıcı ve adil olmayan tutumundan pişman olacak” başlığıyla duyurdu. Kimi AB ülkelerinin Gladstone’un “talihsiz deyimindeki gibi” Türklerin çantalarıyla ve bavullarıyla Avrupa dışına çıkarılmasını istediklerini belirten Hannah, “Fransa, Avusturya ve (daha kısık sesle) Almanya bu kampta. İngiltere’nin öncülüğünde diğerleri Türkiye’nin üyeliğini stratejik olarak değerli görüyor: Dünyanın belli başlı Müslüman demokrasisini güçlendirmek için bir yol ve belki, süreç içinde Euro-federalizmi sulandırmak” dedi.

DT’deki yorumda “Türkofiller, Ankara’nın Batı yönelimini güçlendirmenin İslami dünyada demokrat ve reformcuları teşvik edeceğini savunuyor, örneğin Türkiye’nin iyi huylu aracılığı olmadan İran nasıl sakinleştirilir, bunu görmek zor diyorlar. Türkoseptikler sert karşılık veriyor: Böyle bir Müslüman ülke temelde AB’nin karakterini değiştirir – onların gözünde sorun, şu Yaşlı Avrupa buruşup kırış kırış olurken Türkiye’deki nüfus artışı sadece fenalık getirir. Her iki durum içinde kanıtlar ortaya konulabilir. AB’nin katılım sözünü tutmaması sonuçta, sınırlarında yabancılaşmış, soğumuş bir İslami güç bulunmasına neden oluyor” ifadesi yer aldı. DT’de ziyarete ilişkin şu yorumlar yapıldı:

Reklam
Reklam

-DÜN BOLŞEVİKLERE KARŞI KORUDU, AYNI ŞEY CİHATCILAR İÇİN DE SÖYLENEBİLİR-

“Cameron’un Ankara’nın AB üyeliği anlaşmasını desteklemesinin ardında yatan gerekçeler kesinlikle safkan Tory (İngiliz muhafazakâr partili) gerekçeleri: Türkiye Avrupa’nın bir yanını üç kuşak boyunca Bolşeviklere karşı korudu ve belki bir gün aynısı cihatcılara karşı da söylenebilir. Bu ahval ve şart altında O, müttefiklerin Türklere, nankörce davrandığına inanıyor. Haklı. AB’nin Türkiye’ye muamelesi bir gün ‘tarihi hata’ olarak görülebilir. Eurokratlar başlangıçta Türkiye’ye alternatif üyelik önerselerdi Türkiye bunu hayal kırıklığı içinde yutmuş olacaktı. Brüksel onun yerine, Türklerin önünde sahte vaatler sallandırdı. İslami aidiyetin sembollerini kısıtlarken otoriter; öyle yapmadıklarında da köktenci olmakla suçladı. Onlara özellikle Kıbrıs ile ilgili adaletsiz muamele yaptı: Kıbrıslı Rumlar AB’nin adayı yeniden birleştirme planlarını reddettiğin ödüllendirildi, Kıbrıslı Türkler ise kabul ettiklerinde cezalandırıldı.

Reklam
Reklam

Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’nin kadınların siyaset yapmasını engellediği önergesi üzerine konuşuyordum. 17 yıl önce bir kadının Türkiye’de başbakan olduğuna değindiğimde, AB üye ülkelerinin üçte ikisi henüz bu aşamaya ulaşmamıştı...

Türk olsaydım AB üyeliğine karşı olurdum. Türkiye AB’nin aksine, genç nüfusa sahip dinamik bir ülke. İhtiyaç duyduğu en son şeyler haftada 48 saat çalışma, Ortak Tarım Politikası, euro ve Brüksel korporatizminin diğer gereçleri. Doğunuz yeni piyasayla kaynarken kendinizi neden dünya ekonomisinin bir parçasıyla bağlayasınız ? Sizi hor gördüğünü nadiren gizleme sıkıntısına giren insanların kurallarına neden tabi olasınız? (Aynı konu İngiltere için de geçerliydi ancak ayrı bir konu.)

AB’ye katılmamayı seçmekle, katılmak için yeterince iyi durumda olmamanın anlatılması arasında fark var. Türklerin de diğer halklar kadar gururlarına sahip çıkma hakkı bulunuyor. Tembellik AB’yi küçümsemelerini zorlaştırabilir, tarihi olarak ise AB’ye zarar verme olasılığı, Türkiye’ye olduğundan daha fazla.”(ANKA)

Reklam
Reklam