Türkmenistan'da bir şirkette daha önce muhasebeci olarak çalışan 34yaşındaki Ali Kılıç, burada Rus 28 yaşındaki Yelena İnderyakina ile tanışıp arkadaş oldu. Birbirine aşık olan çiftin mutlu beraberliği sürerken, Ali Kılıç bir süre sonra iş akdinin feshinin ardından sınır dışı edildi.
Türkiye'ye dönen Ali Kılıç, telefonla görüşmeye devam ettiği sevgilisini Adana'ya davet etti. Ancak kadın parasının olmadığını belirterek, gelebilmek için Ali Kılıç'tan para istedi. Eşinden boşanmak üzere olan Ali Kılıç para bulamayınca, iddiaya göre 15 Ocak'ta amcasının oğlu 26 yaşındaki İsmail Kılıç'ı da yanına alarak Toros Mahallesi'ndeki nöbetçi eczaneye gitti, 4 çalışanı kurusıkı tabancayla etkisiz hale getirip, kasa ve üzerlerindeki 6 bin 790 lira ile cep telefonlarını gasp etti.
PARA BİTİNCE YİNE GASP Eczane gaspından aldığı paranın bir bölümünü sevgilisine göndererek Adana'ya gelmesini sağlayan Ali Kılıç, 10 gün sonra para bitince yine kuzeniyle birlikte aynı semtteki bir akaryakıt istasyonunda çalışan 4 kişinin parasını gasp etti.
İkinci olayın ardından yakalanıp tutuklanan kuzenler Ali Kılıç ile İsmail Kılıç hakkında, eczanedeki gasp nedeniyle 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, akaryakıt istasyonundaki gasp nedeniyle de 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
PİŞMAN OLMUŞLAR Eczanede 4 kişiyi hürriyetinden yoksun bıraktıkları ve para ile cep telefonlarını gasp ettikleri için toplam 116'şar yıla kadar hapisleri istenen kuzenler, pişman olduklarını söyledi.
Emniyetteki ifadesinde, eşinden ayrı yaşadığını, boşanmak üzere olduğunu ve Rus sevgilisini Türkiye'ye getirmek için soygun yaptıklarını söyleyen sanık Ali Kılıç, "İşyerine ilk gelen bendim. Bende maske yoktu. Arkadaşlara herhangi bir darpta bulunmadım. Verdiğim maddi ve manevi zarardan dolayı üzgünüm, af diliyorum" dedi.
Kendisinin de eşinden boşanmak üzere olduğunu için paraya ihtiyacı olduğunu belirten İsmail Kılıç da, "O dönem ruhsal bunalımdaydım. Eşimden boşanıyordum. Çocuklarım ortada kalmıştı" diye konuştu.
Müştekilerin olaya ilgili bazı konuları abartarak anlattığını iddia eden sanık İsmail Kılıç, "Hiç düşünmeden silahı doğrultup içeriye girdik. Çalışanların üzerlerindeki paraları aldık. Cep telefonlarını aldık. Eczanede bulunanların ellerini bağlamadan arka odaya kilitleyip ayrıldık" diye ifade verdi.
'PSİKOLOJİM BOZULDU' Sanıkların eczaneye peş peşe girdiklerini ve ikinci şahsın kafasına silah dayayıp 'Yat yere' dediğini belirten eczacı kalfası Muhammer İşlek, "Ben şoke olmuştum. Bir kaç kere daha söyleyince yere yattım. 'Üzerinizdekileri boşaltın' dedi. Sonra da hepimizi arka odaya kilitlediler. Bu olaydan dolayı psikolojim bozuldu" dedi.
'İLAÇ ALMAYA GİRDİM KİMSE YOKTU' Tanık Rezar Demirtaş da, "Ben olay günü saat 02.00'de olayın olduğu belirtilen eczaneye ilaç almak için gitmiştim. İçeride kimse yoktu. Ben de 'kimse yok mu?' diye bağırdım. Arka kapının iç taraftan zorlandığını, açılmaya çalışıldığını gördüm. Kapıyı açtım" diye ifade verdi
Mahkeme heyeti sanıkları, '4 kişiyi silahla hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 5'er yıl, para ve cep telefonlarını gasp ettikleri için de 26'şar yıl 8'er ay olmak üzere toplam 31 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırdı.
Sanıkların benzin istasyonundaki gaspla ilgili Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamaları ise sürüyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz