MOSKOVA (İHA) - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 14 Mart Pazar günkü seçimde yeniden devlet başkanlığı koltuğuna oturmayı çoktan garantiledi. Halkın nezdinde popülaritesi daha da artan Vladimir Putin'e, Sovyetler Birliği sonrası kargaşa döneminde "ülkesini istikrara kavuşturan kararlı ve disiplinli bir lider" gözüyle bakılıyor. Rusya'da sürekli ekonomik büyüme dönemini açan Putin, ABD ile uluslararası terörizmle mücadelede işbirliği yaparak, dış politikada da ülkesine itibar kazandırdı.
Rusya Devlet Başkanı, Berlin ziyaretinde parlamentoda yaptığı konuşmada, Almanya'yı etkilemişti. Putin, "Rusya, Avrupa kıtasının en dinamik bölgeleri arasına girdi. Bunu sadece siyasi değil, ekonomik anlamda da kastediyorum" demişti. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ise, selefi Helmut Kohl'ün Boris Yeltsin'le kurduğu samimiyeti Vladimir Putin ile tazeledi. Tüm sorunlara rağmen son Rus-Alman zirvesi ahenk içinde geçti. Bunda Putin'in önemli rolü oldu. Rusya Devlet Başkanı, muhataplarını tek gerçek dostu olduğuna inandırma yeteneğine sahip.
Putin, ABD ile olan ilişkilerinde de etkin oldu. Putin'in "Rusya ve ABD arasındaki husumet sona ermiştir. Artık ortak sayılırlar ve stratejik istikrar açısından birbirine muhtaçtırlar" açıklamasına, ABD Başkanı George Bush, "Samimi dostum Vladimir Putin ile birarada olmaktan son derece mennunum. Her alanda işbirliğini geliştirmeyi kararlaştırdık" cevabını vermişti.
Oysa Putin, Irak Savaşı'na kesinlikle çıkan Paris-Berlin-Moskova üçgeninde yer almaktaydı. Ama Başkan Bush, kırgın değildi. ABD ile iyi geçinmek ve eşit ortak sayılmak, Putin için çok önemliydi.
Vladimir Putin, Rusya'yı uluslararası devletler topluluğuna tam olarak entegre etmeyi başaramadı. Dünya ekonomik zirvelerine Rusya hala eşit üye olarak katılamıyor. Dünyanın bir numaralı enerji hammaddesi ihracatçısı konumundaki Rusya'nın, Dünya Ticaret Örgütü üyeliği de sorun çıkarıyor. AB ile sürekli çekişen Rusya, NATO ile de ilişkilerini düze çıkarabilmiş değil.
Batılı ülkeler, seçim kampanyası demokrasi kurallarına uymayan Rusya'yı eleştiriyor. Rusya, Kyoto Protokolü'nü imzalamaya yanaşmıyor. Petrol baronlarına açılan savaşın hukuk standartlarına aykırı olduğu, Çeçenistan sorununa çözüm bulunamadığı şeklindeki eleştiriler sürüyor.
Ama Putin, batıya ihtiyaçları yokmuş havasını oluşturup eleştirilerden sıyrılmaya çalışıyor. Rusya Devlet Başkanı, "Batıdaki yeni dost ve müttefiklerimiz bize yararlı mı oluyorlar yoksa engel mi çıkarıyorlar?" sorusunu şöyle cevaplamıştı: "Bize neden yardım edilsin ki? Biz sakat mıyız?"