KEMAL KARADAĞ - Ankara 5. İdare Mahkemesi, rüşvet istediği iddia edilen bilirkişinin, sicil ve listeden çıkartılmasının iptaline yönelik açtığı davayı reddetti. Mahkeme, bilirkişinin, bilirkişilik görevi ve bu görevin gerektirdiği etik ilkelerle bağdaşmayan, güven duygusunu sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğuna hükmetti.
İddiaya göre, Ankara Bilirkişilik Bölge Kurulu listesine kayıtlı bilirkişi N.B, görevlendirildiği bir ceza davasında, taraflardan birini arayarak görüşmek istedi. Daha sonra yapılan görüşmede bilirkişinin raporunu hazırlamadan önce rüşvet istediği iddia edildi.
Rüşvet iddiasıyla yapılan ihbar sonrasında soruşturma başlatıldı. Bildirim üzerine ise Ankara Bilirkişilik Bölge Kurulu inceleme başlattı.
Kurul, N.B'nin, bilirkişilik görevi ve bu görevin gerektirdiği etik ilkelerle bağdaşmayan, güven duygusunu sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle 6754 sayılı Bilirkişilik Kanununun 13/1-c maddesi gereğince bilirkişilik sicilinden silinmesine ve bilirkişi listesinden çıkarılmasına karar verdi.
Bilirkişi, karara karşı yaptığı itirazın Kurul tarafından reddedilmesi üzerine, Ankara 5. İdare Mahkemesine dava açtı. Mahkeme, kararın iptalinin istendiği davayı reddetti.
Bilirkişinin, taraflardan birini arayarak görüşmek istediğini aktardığı, daha sonra da görüşmenin gerçekleştiğini belirleyen mahkeme, bu durumu 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunun ''Bilirkişilik sicilinden ve listesinden çıkarılma'' başlıklı 13.maddesinde düzenlenen ''Bilirkişilik görevi ve bu görevin gerektirdiği etik ilkelerle bağdaşmayan, güven duygusunu sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunulması'' hükmü kapsamında değerlendirdi.
Davacı bilirkişi N.B'nin Ankara Bölge Bilirkişilik Bölge Kurulunun sicilden silinme ve bilirkişilik listesinden çıkartılma kararını hukuka uygun bulan mahkeme, bilirkişilik görevi ve bu görevin gerektirdiği etik ilkelerle bağdaşmayan, güven duygusunu sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunulmasının bilirkişilerin sicilden ve bilirkişi listesinden çıkarılma nedenleri arasında saydı.
- Bilirkişiler sıkı takipte
Adalet Bakanlığı Bilirkişilik Daire Başkanlığı yetkileri ise bilirkişinin görevlendirmeyi yapan hakim veya Cumhuriyet savcısının bilgisi olmaksızın taraflarla iletişime geçmesinin, görüşmesinin mevzuata aykırı olduğunu bildirdi.
Bakanlık yetkilileri, özellikle görevlendirmeyi yapan merciden habersiz olarak taraflarla görüşerek menfaat temin etmeye çalışan bilirkişilerin sıkı takip altında olduğunu, bu durumlarda bilirkişiler hakkında gerekli yasal işlemlerin gecikmeksizin başlatılarak, yaptırımların uygulandığını belirtti.
Etkin, verimli ve düzenli işleyen bir bilirkişilik sisteminin tesisi için denetimin olmazsa olmaz olduğunu, bölge kurulları aracılığıyla bu denetimlerin yapıldığı vurgulandı.