Rüşvet iddiasını ispat etsinler

ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül lehine karar vermesi için YDK üyesi Ergün Aydoğan'a rüşvet teklif ettiğini ileri sürdüğü diğer bir YDK üyesi Cafer Dursun, hakkındaki iddiaları reddetti. Dursun, konuyu yargıya taşıyacağını, Baykal ve Aydoğan hakkında 100 milyar liralık tazminat davası açacağını söyledi.

Rüşvet iddialarının ortasında yer alan Cafer Dursun, İHA'ya yaptığı açıklamada, yaşananların hoş olmadığını belirtti. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün ihraç istemini reddeden 9 YDK üyesini 'demokrasi kahramanı' diye niteleyen Dursun, üyelerin örgütler adına verdiği bu 'mücadeleye' şaibe bulaştırıldığını ifade etti. "Hem Genel Başkanı, hem de Genel Başkana bu iddiayı getiren arkadaşımızı ispata davet ediyorum. Onlar hakkında gerekli tazminat davasını açacağım" diyen Dursun, iddianın nasıl ortaya çıktığını şu sözlerle anlattı:

Reklam
Reklam

"5 Aralık'ta YDK üyeleri Engin Baba, Veli Ağaba, Selahattin Öcal, Şehriban Ercan ve eşi Şükrü Ercan ile Ergün Aydoğan oyun oynadık, ardından türkü evine gittik. Benim misafirim oldular. Onları ağırladık. Sabah kalktık. 'Biz İstanbul'a gidiyoruz' dedi. O da (Ergün Aydoğan) Meclise gidip, bu iddiaları Genel Başkana söyledi. Biz onunla ayın 21'inde yine biraraya geldik. Bir insan rüşvet teklif edip reddettiği zaman gidip de o arkadaşımızla kahvaltı yapar mı? Onun evinde kalır mı? Bunun altında kalmayacağım. Kurul üyesi arkadaşlarımız önümüzdeki yıl mahkemelerde şahitliğini, ispatlığını yapacak. Bu tür karamalarla bizi yıpratmaya çalışan Genel Başkan bunun altında kalacak."

"YDK ÜYELERİNE BASKI UYGULADILAR" Baykal'ın 'çamur at, izi kalsın' mantığıyla hareket ettiğini ileri süren Dursun, Sarıgül hakkındaki kararı veren YDK üyelerinin 5 saat abluka altına alındığını ve onlara şiddet ve baskı uygulandığını iddia etti. Baykal'ın emir eri olmadığını söyleyen Dursun, bugüne kadar siyasi karar vermediğini, bundan sonda da vermeyeceğini kaydetti. Baykal'ın şu ya da bu nedenle kendisine rakip gördüğü kişileri tasfiye ettiğini savunan Dursun, "Benim mal varlığımı, servetimi herkes bilir. Genel merkez yöneticileri yapıp milletvekilliğinden başka mesleği olmayan arkadaşlarımızın servet kaynakları da ortada. Bunlar zaman zaman gündeme geldi. Milletvekilliği, belediye başkanlığı döneminde nelerin döndüğünü örgütlerimizdeki arkadaşlarımızın hepsi biliyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"Sarıgül benim babamın oğlu değil" diyen Dursun, YDK üyelerinin dün verdiği 'demokrasi mücadelesine' kimsenin şaibe bulaştırmaya hakkı olmadığını belirtti. Partinin tıkandığını ve CHP'de parti içi demokrasinin olmadığını söyleyen Dursun, YDK Başkanı İsmet Çanakçı'nın kendisinin kararını değiştirmek istediğini ileri sürdü. Dursun, "Çanakçı, 2 Ocak akşamı beni Parlamenterler Evi'ne çağırdı. Benimle özel konuştu. "Genel Başkan seninle görüşmek istiyor; yanına gidelim" dedi. Ben de 'Genel Başkanla her zaman görüşürüm; ama şu dosyanın gereğini yapacağım, ondan sonra görüşürüm' dedim ve gereğini yaptım. Bu konuşma benim kararımı etkileme amacına yönelikti, baskı yaptılar. Başkaları gibi bizi de emir eri yapmaya zorladı. Biz onun emir eri değiliz" şeklinde konuştu. Dursun, tazminat davasının miktarının kesin olmamakla birlikte 100 milyar lira civarında olduğunu sözlerine ekledi.

Öte yandan, İsmet Çanakçı, Dursun'un bu iddiasını yalanladı. Çanakçı, "O beni 3 kere aradı. Görüşmek istedi. Ben de görüştüm. O gündeme getirdi iddiayı. Ben de ona 'Eğer rahatsızsan Genel Başkanla görüş. Eğer istersen ben de seninle gelirim' dedim. Kesinlikle kararı etkilemeye yönelik değildi" diye konuştu. YDK üyesi Ergün Aydoğan ise, sözlerinin arkasında olduğunu ve Dursun'un yalan söylediğini ifade etti.

Reklam
Reklam