'Rüşvet teklif eden de oldu'

Etiler Koğuşu 2 ile tekrar gündeme gelen Önder Şuşoğlu ve Emrullah Erdinç çarpıcı açıklamalarda bulundu...

Pembe kapaklı bir kitap... Üzerinde Tarkan, Niran Ünsal ve Peker Açıkalın'ın Emniyet'te çekilmiş fotoğrafları var. Sanki bir film afişi gibi.
"Kitapta adının olduğunu duyup engellemeye çalışanlar oldu mu?" diye sorduk. "Rüşvet teklif eden de oldu, tehdit eden de" diye cevap verdiler.

* Neden böyle bir kitap yazdınız?
Önder Şuşoğlu: Biz Emrullah'la birlikte yıllardır Emniyet Müdürlüğü'nde, Narkotik Şube'de çalışıyoruz. Çok krizler, genç ölümler gördük. Çok dramlara şahit olduk. Hep derdim ki, uyuşturucuyla ilgili bir kitap yazayım. Emrullah'la da paylaşırdık, derdi ki "Abi yazalım da kim okuyacak?" Doğru. Başına gelmedikçe kimse okumaz. Magazin dünyasındaki insanların da haberleri geliyor önümüze, "Onları yazarsak herkes merak eder" dedik.

"Tarkan 'Benimle ilgili her şeyi yazabilirsiniz' dedi"

* Cengiz Semercioğlu köşesinde kitabınıza bazı eleştiriler getirdi, "Kapakta fotoğraflar olması insan haklarına aykırı", "Tarkan'ın yerinde olsam dava açardım" dedi.
Emrullah Erdinç: Kapaktaki fotoğrafların sahiplerinden Niran Ünsal ve Peker Açıkalın'ın davaları sonuçlandı, mahkumiyet aldılar. Bizim kitabımızda davası bitmeyen iki kişi var; Tarkan ve Deniz Seki. Kitap çıkmadan önce bir ay boyunca Tarkan'ın basın danışmanı ve avukatlarıyla görüştüm. Hem kitabın içeriğini hem de kapağı haber verdim, izin aldık. Tarkan "Yeni bir demeç vermek istemiyorum ama benimle ilgili her şeyi yayımlayabilirsiniz" dedi.

"Kitapta olmamak için rüşvet önerdiler, tehdit ettiler"

* Deniz Seki ile de konuştunuz mu?
Emrullah E.: Evet, o izin vermedi. "Kullanırsanız size dava açarım" dedi. O yüzden onun fotoğrafını kullanmadık ama kamuya mal olmuş kısmıyla ifadelerine yer verdik. Özel hayat konuşmalarını tamamen çıkardık. Keşke soruşturma dosyasında olmasaydı da ben 27 klasör Deniz Seki'nin özel hayat konuşmalarını okumasaydım. Uyuşturucu dışındaki telefon dökümlerini kitaba almadık. Yoksa magazin medyasının işine yarayacak çok şey vardı.

* Deniz Seki'nin telefon dökümlerini yayımlamak gerçekten gerekli miydi sizce?
Önder Ş.: Biz o kişiyi anlamaya çalışıyoruz; masum mu değil mi, bunu o konuşmaları okuyarak anlıyorsunuz.

Emrullah E.: Biz de aramızda çok tartıştık, koyalım mı koymayalım diye... Ünlüler hayatlarına dikkat etmek zorunda. İstediklerini yaşayabilirler ama daha sonra başlarına gelecek olaylarda yazılanlara da katlanmak zorundalar. Deniz Seki uyuşturucu satıcısıyla yan yana dolaşıyor, bu uygun bir şey mi?

**[****MAGAZİN 'BİRBAK'I FACEBOOK'TAN TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN**](http://www.facebook.com/pages/Magazin-Birbak/162650420431413)****

* Yargı makamı gibi konuşuyorsunuz.
Emrullah E.: Kendine dikkat etmesi gerekir.

Önder Ş.: Genç seni birebir taklit ediyor, idolsün.

* Ama o kendine "gençlere örnek olmak" gibi bir misyon seçmiş değil ki...
Önder Ş.: Sanatçı ve ünlü kendine böyle bir rol biçmez. Farkında bile değildir. Hiçbir genç onların umrunda değil. Biz de buna karşısındayız, onları zorlayacağız. Bu işi yaptıysan çıkıp gençlere anlatacaksın.

* Kitapta adının olduğunu duyup engellemeye çalışanlar oldu mu?
Önder Ş.: Rüşvet teklif eden de oldu, tehdit eden de. Ama biz hep taşın altına elimizi soktuk.

Milliyet