Ülkesi bir doğal gaz kriziyle karşı karşıya ama Nicu Popescu, geleceğe iyimser bakıyor.
"Pazartesi günü ülkemiz tarih yazdı. Moldova, ilk kez Rusya'nın Gazprom'u dışında başka bir kaynaktan doğal gaz satın aldı."
Moldova Dışişleri Bakanı Nicu Popescu'nun söylediği doğal gaz alımı, Polonya'nın PGNiG adlı şirketinden sağlandı. Polonyalı şirketten 1 milyon metre küp doğal gaz alındı.
Ancak bu adım karşısında Gazprom tehdidini gerçekleştirirse Moldova, çok daha fazla doğal gaz satın almak zorunda kalacak. Gazprom, Moldova'yı "doğal gaz vanalarını kapatmakla" tehdit ediyor.
Pazartesi gününe kadar Moldova'nın doğal gazının yüzde 100'ü Rusya'dan geliyordu. Ancak tedarik anlaşması Eylül ayı sonunda sona erdi. Anlaşma güncellenirken Gazprom fiyatları artırdı, Moldova da o parayı ödeyemeyeceğini söyledi. Yeni bir anlaşma henüz sağlanamamışken Rus enerji devi, doğal gaz arzını küçülttü. Öyle ki Moldova, 30 gün olağanüstü hal ilan etmek durumunda kaldı. Bu sırada Gazprom da Moldova'yı "krizi tetiklemekle" suçladı ve "709 milyon dolarlık borcunun geri ödemesini" istedi. Moldova ise böyle bir borca karşı çıkıyor.
Görüşmeler devam ediyor. Moldovyalı yetkililer ancak şartların iki tarafın da çıkarına olması halinde Gazprom'la yeni bir anlaşma imzalayacaklarını söylüyor.
Peki Rusya'yla anlaşmaya varılamadığında, Avrupa'nın en fakir ülkelerinden biri olan Moldova, ihtiyacı olan doğal gazı nereden sağlayacak?
Popescu da durumun zorluğunu kabul ediyor:
"Ülkede bir doğal gaz krizinin patlak vermesi için en kötü zaman. Fiyatlar her zamankinden daha yüksek. Piyasadaki sıkışıklığın küresel düzeyde olduğunu görüyoruz. Ancak bir destek hattımız var. Geçtiğimiz yıllarda Romanya, Moldova'ya yeni bir doğal gaz boru hattı inşa etti, bu da bizim için bir emniyet vanası oldu. Bir yandan da Avrupa Birliği, doğal gaz tedarik hatlarını nasıl çeşitlendirebileceğimiz konusunda bize önerilerde bulundu."
Moldova'daki birçok şirket gibi, Drochia'daki şeker fabrikası da doğal gaz eksikliğinden etkilendi.
Fabrikanın yöneticisi Rostislav Magdei, "İhtiyacımız olan doğal gazın sadece dörtte birini kullanabiliyoruz. Geri kalanını alternatif enerji kaynaklarıyla tamamlamaya çalışıyoruz. Umarım hükümet yüksek petrol fiyatlarından dolayı ortaya çıkan kaybımızı telafi eder." diyerek durumu anlatıyor.
Uzun bir süre Moskova'nın yörüngesinde olan Moldova, son dönemde Rusya'dan uzaklaşıp Batı dünyasına yakınlaşıyor.
Ülke yönetimi artık Avrupa'yla daha yakın ilişkileri ve Avrupa Birliği (AB) ile işbirliğini destekliyor. Birçok kişi de, son doğal gaz krizinin Rusya'nın memnuniyetsizliğinin bir göstergesi olduğu görüşünde.
Moldova Cumhurbaşkanı'nın eski enerji danışmanı Sergiu Tofilat, "Bu yıl seçim yapıldı ve Rusya yanlısı siyasi parti kaybetti. Artık Batı yanlısı bir iktidarımız var. Bu sebeple Rusya da gaz tedariki konusunda yaklaşımını değiştirdi. Kremlin, Moldova halkını Rusya yanlısı partiye oy vermedikleri için cezalandırmak istiyor. Bu çok net bir siyaset" yorumunu yapıyor:
"Rsuya lideri Vladimir Putin, eski Sovyet ülkelerini Kremlin'in etki alanında tutmaya çalışıyor. Biz Moskova'nın önünde dizlerimizin üzerinde durmak istemiyoruz. Rusya'nın şantajına hayır demeliyiz ve şimdi, Moldova'daki Rus etkisinden kurtulmak için bir fırsatımız var."
Kremlin ise enerji kaynaklarını silah olarak kullandığı iddialarını reddediyor. Putin, geçtiğimiz günlerde bu yöndeki görüşler için "tamamen saçmalık, boş konuşma ve siyasi amaçlı bir gevezelikten başka bir şey değil" ifadelerini kullandı.
Moldova için Rusya'nın etkisinin azaltılması pek de kolay olmayacak. Enerji anlamında, Moldova Moskova'ya sıkı sıkıya bağlı. Ülke Rus doğal gazına yüzde 100 bağımlı olmakla kalmıyor, kendi doğal gaz şirketi Moldovagaz'ın da hisselerinin çoğunluğu Gazprom'un elinde.
Moldova'da kullanılan elektriğin de yüzde 80'i Rusya'nın sahip olduğu Transdinyester santralinden geliyor. Santralin bulunduğu bu bölge, Moldova'daki ayrılıkçıların elinde ve ekonomik, siyasi ve askeri olarak doğrudan Moskova tarafından destekleniyor.
Yani eğer doğal gaz anlaşması müzakerelerini bir poker oyunu olarak düşünürseniz, Rusya'nın eli çok güçlü.
Sergiu Tofilat'a göre Transdinyester, aslında Moskova için zayıf bir nokta da olabilir:
"Gazprom'un, ayrılıkçı bu bölgeye de enerji iletebilmesi için Moldova'yla bir doğal gaz anlaşması imzalaması şart. Gazprom bir kamu şirketi, borsada hisseleri var. Uluslararası alanda resmen meşru kabul edilmeyen bir ayrılıkçı bölgeyle ayrı bir anlaşma imzalayamaz."
Balti ilçesinde, Moldovyalı araç sahipleri de doğal gaz eksikliğini hissediyor. Propan istasyonunda uzun kuyruklar görüyorum. Onlarca arabanın içinde bekleyen canı sıkkın sürücüler var.
Taksi şoförü Valera, "Yönümüzü Avrupa'ya döndüğümüz için bu duruma geldik. Eğer hâlâ Rusya'yla hareket ediyor olsaydın her şey çok farklı olurdu." diyor.
Bir başka şoför Yura ise "Sorun şu ki artık liderlerimiz Avrupa ve Amerika'yla dost olmak istiyor. Ama ucuz doğal gaz için Moskova'ya gitmeli ve anlaşma imzalamaları lazım. Rusya'ya boyun eğmek zorundayız" yorumu yapıyor.
Kendisini Avrupa yanında konumlandırmak isteyen hükümet, bir tehlikeyle karşı karşıya: Uzun süreli doğal gaz eksikliği ve yüksek enerji faturaları, Moldovyalıları ülkelerinin gittiği yön konusunda şüpheye düşürebilir.