Rusya-Türkiye: Doğalgaz hatlarıyla gelen ortaklık

Rusya Devlet Başkanı Putin'in Türkiye ziyaretinde, doğalgaz hatlarının Bulgaristan yerine Türkiye'den geçmesini öngören yeni proje öne çıktı. Uzmanlar, projenin Türkiye'ye ve Rusya'ya faydalarını değerlendirdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye ziyaretinde öne çıkan en önemli maddelerden biri, Rus doğal gazının Avrupa'ya Bulgaristan değil, Türkiye üzerinden taşınması projesi oldu.

Rusya'ya ait doğalgaz şirketi Gazprom da, Bulgaristan'dan geçmesi tasarlanan Güney Akım projesinin iptalini açıkladı.

Şirket, Türkiye'ye, 14 milyar metreküpü Ukrayna'dan transit gazın yerine geçmek üzere, 63 milyar metreküp kapasitede yeni bir boru hattı inşa edileceğini duyurdu.

Gazprom'un açıklamasında, "Türkiye'ye gidecek yeni boru hattı Yunanistan sınırında oluşturulacak ticaret merkezine yaklaşık 50 milyar metreküp doğalgaz getirilmesine olanak sağlayacak" ifadeleri kullanıldı.

Reklam
Reklam

Uzmanlar, Türkiye'nin yeni "enerji merkezi" olarak görüldüğü bu projeyi BBC Türkçe'ye değerlendirdi.

SETA Ankara Ekonomi Araştırmacısı Erdal Tanas Karagöl, 'Türkiye'nin enerji hatları açısından merkez olma konusundaki çalışmalarının meyvelerini verdiğini' söylüyor ve "Enerji ve ticaret konusu 'Yeni Türkiye' dediğimiz sürecin en önemli mihenk taşlarından birisi. Türkiye, 2023 hedeflerine ulaşması konusunda, yıllarca yasal olarak çözemediği enerji konusunda jeopolitik avantajlara sahip olacaktır" diyor.

Karagöl ayrıca şu yorumu da yapıyor:

"Avrupa Birliği ülkelerine aktarılması gereken gazın Türkiye üzerinden aktarılması ve Türkiye'nin hatların merkezinde olması, Ankara'nın enerji konusunda önemli bir aktör olacağı konusunda bize fikir vermiş oluyor."

"Doğal gaz anlaşması, Türkiye'nin enerji üssü olma konusundaki çabalarının iyiye gittiğini gösteriyor."

'Türkiye daha da bağımlı hale geliyor'

Uluslararası enerji danışmanlık şirketi FGE'de enerji piyasası uzmanı Cüneyt Kazokoğlu'na göre ise Rusya ile Türkiye arasında varılan anlaşma "Türkiye'nin doğalgazda, nükleerde ve genel anlamıyla enerjide Rusya'ya daha fazla bağımlı hale geldiğini gösteriyor."

Reklam
Reklam

"Geçmişte 2003'ten 2013'e kadar Rusya'dan aldığımız doğal gazı ikiye katladık. 2003'te 13 milyar metreküp alıyorduk, 2013'te 27 milyar metreküp aldık. Şimdi, Rusya'ya olan bağımlılığımız, Rusya'dan aldığımız doğalgaz miktarı artacak."

"Dolayısıyla Türkiye üzerinden geçmesi planlanan doğalgaz hatlarında söz sahibi olacak olan Türkiye değil, Rusya" diyen Kazokoğlu, şöyle devam ediyor:

"Doğal gaz önemli bir enerji kaynağı ve ne kadar çok tedarikçiden sağlarsanız o kadar iyi. Çünkü biri yerine diğerinden alabilirsiniz. Biz şu anda 'bütün yumurtaları bir sepete koyuyoruz'."

"Örneğin Çin, Rusya ile pazarlığa oturabilen, fiyat dikte ettirebilen bir ülke. Ama Rusya'nın yeni boru hattıyla Türkiye'yi beslemesi, Türkiye'nin Rusya'ya bağımlılığının artması demek (…) Rusya'nın belirlediği her türlü fiyatı kabul etmek zorunda kalacaksınız."

Doğal gazın yüzde 98'i ithal

Türkiye enerji kaynakları açısından zengin bir ülke değil. Kullandığı doğal gazın yüzde 98'ini ithal ediyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre geçen yıl ithal edilen gazın yüzde 58'i Rusya'dan alındı.

Reklam
Reklam

İki ülke mevcut 30 milyar dolar değerindeki ticaret hacmini de 2020'ye kadar yaklaşık 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.

Uzmanlara göre Ukrayna krizindeki tutumu nedeniyle Avrupa'nın sırtını döndüğü Rusya, oluşan boşluğu yüzünü Doğu'ya çevirerek kapatmaya çalışıyor.

Türkiye'nin bu anlaşmayla gelecekte kazanç sağlayacağını düşünen SETA uzmanı Erdal Tanas Karagöl ise enerji hattı geçişinin 'iyi imkânlarla, düşük maliyetlerle sağlanacağını' söylüyor ve şu yorumu yapıyor:

"Türkiye'nin büyüyebilmesi için enerji arz güvenliğinin sağlanması gereklidir. Doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınması, Türkiye'nin enerji arz güvenliğinin temel belirleyicilerinden biri olduğu anlamına gelir."

'Türkiye eksen genişletiyor'

Karagöl, AKP hükümetinin 2002'de başlattığı 'eksen genişlemesi' politikasını Rusya ile ticari ilişkileri geliştirerek sürdürdüğünü belirtiyor.

AB'nin Türkiye'ye 'tek taraflı baktığını' belirten Karagöl, gelişen ülkelerin birbirleriyle ortaklık yapmasının önemli olduğunu söylüyor.

Reklam
Reklam

"Türkiye'nin NATO, ABD ve AB ile ilişkisi var ama her ne kadar Suriye, Kırım konusunda farklı görüşlere sahip olsalar da Türkiye'nin artık daha rasyonel baktığı, duygusal davranmadığı ve kendi ekonomik çıkarlarını olması gerektiği seviyede tuttuğu bir dönem yaşıyoruz."

Karagöl, Akkuyu Nükleer Santralı'nın kurulmasının Rus kamu şirketi Rosatom'a verilmesinin de ortaklık açısından stratejik öneme sahip olduğunu ifade ediyor.

Akkuyu santrali için hazırlanan ÇED raporu, Putin'in gelişiyle beraber Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı.

'Enerji çeşitliliği artırılmalı'

Cüneyt Kazokoğlu'na göre ise "nükleer enerjinin de Rusya'ya teslim edilmesi" Ankara'nın Moskova'ya bağımlılığının arttığının bir diğer göstergesi.

Santralın inşası, işletimi ve üretilecek elektriğin satışı Ruslarda olacak.

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, nükleer santralın mühendislik biriminde Ruslar çalışacak, yanmayı sağlayacak çubukların Rusya'dan alınması nedeniyle, yerli enerji üretimi de yapılamayacak.

Nükleer santral projesi devam ederken doğal gazın da büyük çoğunluğunun Rusya'dan karşılanacağını belirten Kazokoğlu "Enerji ihtiyacının da geri kalan bölümü de büyük oranda kömürle karşılanacak" diyor.

Reklam
Reklam

Türkiye Elektrik Üretim AŞ'nin verilerine göre, elektrik üretiminde kömürün payı, geçen yılın 10 aylık döneminde yüzde 24,2 iken 2014 yılı aynı dönemde bu oran yüzde 28,8'e çıktı.

Türkiye'de 2013 yılında 32 milyar kwH olarak gerçekleşen yerli kömür kaynaklı elektrik enerjisi üretiminin de 2018 yılında 57 milyar kwh’a çıkarılması öngörülüyor.

Kazokoğlu, Türkiye'nin 'enerji çeşitliliğini artırması' gerektiğini söylüyor ve Rusya'yla yapılan anlaşmanın aksine "enerjinin tek kaynak yerine daha fazla kaynaktan alınması gerektiğini" belirterek ekliyor:

"Türkiye ille de doğalgaz kullanmak istiyorsa, bunun yerine LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) terminalleri yapmalı."

"Geçen ay Litvanya, yeni yaptığı LNG terminali ile Rusya'ya olan bağımlılığını kesmeye başladı. Rusya'da Litvanya'ya hiçbir şekilde müsamaha göstermeyen bir ülkeyken, bir anda Litvanya ile masaya oturan, 'Size indirim yapalım' diyen bir ülke haline geldi. Çünkü artık Litvanya, LNG terminali ile doğal gazı Rusya yerine örneğin Norveç'ten alabilecek."

Reklam
Reklam

'Rusya indirim yapmadı'

Putin, Türkiye ziyaretinde ayrıca Rusya'nın Türkiye'ye sattığı doğal gazda 1 Ocak'tan itibaren yüzde 6 oranında indirime gideceğini açıklamıştı.

Fakat bu indirim için de Kazokoğlu şu yorumu yapıyor:

"Rusya fiyat indirimi yapmadı. Rusya gaz fiyatı içinde petrol ve petrol ürünleri olan bir formülle belirleniyor. Petrol fiyatındaki düşüşü kendi fiyatlarına yansıttılar."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da bugünkü açıklamasında, Rusya'nın indirim önerini olumlu karşıladıklarını belirtip kendi tekliflerini de ilettiklerini söyledi.

Uzmanlara göre Rusya, Ukrayna'daki savaş nedeniyle ilişkileri gerilen Avrupa'dan uzaklaşıp doğu pazarlarında yeni müşteriler ararken, gözünü ekonomik ilişkilerinin giderek güçlendiği Türkiye'ye dikiyor.