BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Suriye'deki iç savaş, bir büyük bölgesel savaş noktasına gelmiştir. Rusya'nın Suriye'de yapmış olduğu alenen savaş suçu. Barışı isteyenler sesini yükseltmeli. Maalesef kalkan uçaklarla Suriye'de siviller vuruluyor. Rusya'nın şimdiye kadar 5 bini aşkın sortisinin yapıldığını biliyoruz" dedi.
Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu sonrasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Terörle mücadele ve şehirlerin yeniden inşasına ilişkin Kurtulmuş, "Birlik, huzur ve demokrasi eylem paketimizin bir gereği olarak bakanlar arası koordinasyon çalışmaları sürdürülüyor. Bu çerçevede terörden arındırılmış Silopi ilçemizde riskli alanların tespit edilmesi, son derece, detaylı titiz bir çalışma Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından tamamlanmıştır. Yapı stokunun yenilenmesi… Çok ciddi bir kentsel dönüşüm planı uygulamaya konulacaktır. Silopi, 7 bin 600 binanın bulunduğu bir ilçemiz. Bunlardan sadece 400'ü ağır hasarlıdır. Geri kalan binaların bir kısmında da hasar vardır. Bütünüyle Silopi'de yeni bir şehirleşme anlayışının ortaya konulması bakımından da örnek bir çalışmayı teşkil edecek.
"SURİYE'DEKİ İÇ SAVAŞ, BİR BÜYÜK BÖLGESEL SAVAŞ NOKTASINA GELMİŞTİR"
Suriye'deki gelişmelere ilişkin Kurtulmuş şu ifadeleri kullandı: "Suriye'deki iç savaş, bir büyük bölgesel savaş noktasına gelmiştir. Herkesin çok titiz olması gerekiyor. Sınırımızdaki her şeyi yakından takip ediyoruz. Ta uzaklardan gelip bu bölgenin içişlerine karışanlar için kendi bölgesel ve küresel güç denklemlerinden alacakları payla ilgili bir husus olabilir. Ama Suriye topraklarında ortaya çıkan neredeyse her gelişme, Türkiye ile ilgili olarak bire bir ulusal güvenlik, ulusal çıkar meselesidir. Orada bir an önce bir barış sürecinin ortaya konulmasını ve Suriye'de artık daha fazla mahzun insan kanının akmamasını istiyoruz.
MAALESEF KALKAN UÇAKLARLA SURİYE'DE SİVİLLER VURULUYOR
Maalesef kalkan uçaklarla Suriye'de siviller vuruluyor. Rusya'nın şimdiye kadar 5 binin aşkın sortisinin yapıldığını biliyoruz. Bu sortilerin yüzde 90'nından fazlası, Suriye'deki sivil mevzilere, ılımlı ulusal özgürlük güçlerin üzerine atılmış bombalardır. Sadece yüzde 10 gibi bir kısmı DAEŞ mevzilerine atılmış saldırılardır.
RUSYA'NIN SURİYE'DE YAPMIŞ OLDUĞU ALENEN SAVAŞ SUÇU
Rusya Federasyonu'nun uçakları ile Suriye'de yapmış oldukları bu saldırılar artık alenen bir katliam havasına dönmüş. Alenen bir savaş suçu niteliğine bürünmüştür. Bütün dünyanın, Suriye'de barışı isteyen bütün unsurların, Rusya'nın bu saldırgan tavrına karşı sesini yükseltmelerini talep ediyoruz."
"TÜRKİYE'Yİ BM GÜVENLİK KONSEYİ'NE RUSYA'NIN ŞİKAYET ETMESİ ANLAŞILABİLİR BİR TAVIR DEĞİLDİR"
Suriye'deki gelişmeler üzerinden Rusya'nın politikaları ve Birleşmiş Milletler’i (BM) eleştiren Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş şu ifadeleri kullandı: "Türkiye'ye, Suriye sınırları içerisinden PYD, IŞİD unsurları tarafından yapılan saldırıların, açılan ateşleri hepsine Türkiye'nin karşılık vermiş olması, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını korumasının bir gereğidir. Türkiye'nin kendisini koruma sorumluluğunu yerine getirmesini, BM Güvenlik Konseyi'ne Rusya'nın şikayet etmesi anlaşılabilir bir tavır değildir. Bu çerçevede, esasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne getirilmesi gereken konu, daha dün Azez bölgesinde hastaneye, sivil bölgelere yapılan saldırı, savaş alanında korunması gereken, ortak olarak savunulması, korunması gereken alanlara yapılan saldırıların Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşınmasıdır.
BM GÜVENLİK KONSEYİ, KİMİN GÜCÜ VARSA, KİMİN ORADA BİR ETKİSİ VARSA ONUN SÖZÜNÜ GEÇTİĞİ BİR YER
Ama maalesef, BM Güvenlik Konseyi, öyle bir yer ki, kimin gücü varsa, kimin orada bir etkisi varsa onun sözünü geçtiği bir yer. Onun dünyanın herhangi bir yerdeki krizi çözemiyor.
BM GÜVENLİK KONSEYİ BU TÜR İNSANLIK, SAVAŞ SUÇLARINA KARŞI GERÇEKTEN SESİNİ YÜKSELTMELİ
BM Güvenlik Konseyi'nin bu tür insanlık, savaş suçlarına karşı gerçekten sesini yükseltebilir bir noktaya gelmesini bekliyoruz. Üzülerek ifade ediyorum, BM sadece temennide bulunan bir uluslararası kuruluş haline düşürülmüştür.
AMERİKA, RUSYA SAMİMİYSENİZ, BM'YE, "SURİYE'DE ŞU BÖLGELER UÇUŞA YASAK BÖLGELERDİR" DEYİN
Hadi bakalım Amerika ve Rusya. Eğer samimiyseniz buyurun birlikte BM Güvenlik Konseyi'ne gidin ve deyin ki 'Suriye'de şu bölgeler uçuşa yasak bölgelerdir ve hiçbir ülke burada uçaklarını uçurmasın.' Eğer gerçekten bir tarafta İsviçre'de ve Almanya'da barış masaları kuruyorsanız, o barış masalarından samimi olarak bir sonuç elde etmeyi umuyorsanız, buyurun burada BM'de de uçuşa yasak bölge ilan ederek savaşın gayri insani boyutlarını hiç olmazsa hemen önleyin ve barış masasının elini güçlendirin. BM'nin itibarının korunması zaruridir.
HEM AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NE HEM DE RUSYA'YA, BU TARİHİ SORUMLULUKLARINI HATIRLATIYORUZ
Birleşmiş Milletler'de gücü olanın her türlü katliamı yapabileceği bir zemini hazırlayacaksınız hem de ondan sonra barış masasını kurduğunuzu iddia edeceksiniz. Bu çelişkinin ortadan kaldırılması, Birleşmiş Milletler'in itibarının korunması için de zaruridir. Türkiye olarak da bunu bir kere daha açık yüreklilikle dile getiriyoruz, hem Amerika Birleşik Devletleri'ne hem de Rusya'ya, bu tarihi sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Allah muhafaza sorun çözülemez, bu anlamda duyarsız kalınarak uluslararası toplum Suriye meselesinde barışı yakalayamazsa buradaki çatışmaların çok daha uzun süreli çatışmaların habercisi olduğu da aşikardır.
KİMSENİN KUŞKUSU OLMASIN TÜRKİYE'NİN ULUSAL ÇIKARLARINI KORUYACAK HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIYORUZ
Türkiye olarak bütün bölgedekileri yakından takip ediyoruz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki Türkiye'nin bütün ulusal çıkarlarını koruyacak her türlü tedbiri alıyoruz, her türlü hazırlığımızı yapıyoruz.
TÜRKİYE'NİN, SONU BELLİ OLMAYAN HİÇBİR MACERANIN İÇERİSİNE ATILMASINA RAZI OLMAYIZ
Ama sonuçta biz Türkiye'nin, sonu belli olmayan hiçbir maceranın içerisine atılmasına razı olmayız. Denge içerisinde, basiret içerisinde, feraset içerisinde bu bölgedeki bütün gelişmelerin nereye doğru evrildiğini bilen bir anlayışla Türkiye'nin hem milli egemenliğini koruma konusundaki kararlılığımızı koruruz hem de Türkiye'nin bir maceranın içerisine atılmasını da istemeyiz. Kamuoyunun rahat olmasını temenni ediyorum.
İNŞALLAH TÜRKİYE, BU BÖLGESEL TÜRBÜLANSIN İÇERİSİNE GİRMEYECEKTİR
Bazen sağdan soldan savaş lobilerinin, savaşa dair seslerinin yükseldiğini görüyoruz. İnşallah Türkiye, bu bölgesel türbülansın içerisine girmeyecektir ve inşallah Türkiye bu bölgede bir an evvel barışı sağlayacak perspektifi dünya kamuoyuyla paylaşmaya devam edecek ve barışın sağlanmasına katkıda bulunacaktır."
(DHA)