Rüzgara kapılmayın

İSTANBUL (İHA) - Havanın durumunun, açık ya da kapalı, güneşli veya rüzgarlı olması insanları fiziksel ve psikolojik yönden etkiliyor.

Rüzgarlı ve nemli havalar ağrıları artırabildiği gibi, melankolik bir ruh halini de davet ediyor. Ani değişen iklim şartlarına uyum sağlamakta zorlanan vücudun sağlığı bozuluyor. Özellikle yüksek tansiyon, yorgunluk ve tedirginlik şikayeti olanların mevsimin değişim dönemlerinde meteorolojiyi izlemesi tavsiye ediliyor.
Uzmanlara göre, kuru rüzgar, saç kurutma makinesindekine benzer şekilde, insanı elektriğe kapılmış gibi sarsan, elektrostatik bir enerji birikimine yol açıyor ve ciltteki sinirsel alıcıları uyararak fiziksel ve beyinsel gerilimlere neden oluyor. Bora gibi çok kuvvetli esen rüzgarlı havalarda atmosfer basıncındaki şiddetli titreşimler, pek çok insanı etkileyerek başdönmesi, uykusuzluk, nedensiz baş, kas veya eklem ağrılarına yol açıyor. Şiddetli rüzgar kolitten yakınanların rahatsızlığını da artırabiliyor.
Rüzgarla gelen fiziksel ya da beyinsel gerilimlerden korunmak için kekik, nane veya papatya çayı tavsiye ediliyor. Bir fincan kaynar suda bir tatlı kaşığı karışık şifalı otları 10 dakika demlendirdikten sonra süzüp ılık olarak içmek de gerginliğe iyi geliyor. Uzmanlar, hava değişimlerinden daha az etkilenmek için ise şu tavsiyelerde bulunuyor:

Reklam
Reklam

"- Havalara karşı hassas bir yapınız varsa ve tatil ya da iş amaçlı seyahate çıkacaksanız, gideceğiniz yerin hava durumunu önceden öğrenip gerekli önlemleri alın.
- Aşırı rüzgarlı havalardan etkilenmemek için sofranızda B grubu vitaminleri içeren meyve ve sebzelere yer verin.
- Nemli havada kan dolaşımını hızlandıran besinleri sofranızdan eksik etmeyin. Bu arada melekotu gibi bitkilerle şifalı çaylar hazırlayıp için. Yağ tüketimini en aza indirgeyin. Bol balık, beyaz et, tahıl ve sebze yiyin".

Ayın değişik ritimlerinin vücut üzerindeki etkisine dikkat çeken uzmanlar, bu ritimlerin adet dönemlerini uyardığını, hormon üretimini artırdığını ve bağırsak parazitlerinin ya da kadın üreme organlarında yaşayan mantarların üretimini çoğalttığını belirtiyor. Vajinal mantardan şikayetçi olanların dolunayda rahatsızlığının artabileceği dile getiriliyor.

Uzmanlar, güneşteki lekelerin artmasının insanlarda sinir sistemini etkilediği ve trafik kazalarında hızlı bir artış gözlendiğini ifade ediyor. Güneşteki fırtınalar da, organizmanın otomatik reaksiyonlarından sorumlu olan sempatik sinir sistemini etkileyerek yüksek tansiyonu tetikliyor, kalp ritmini bozuyor.

Reklam
Reklam

Nemli havaların ise melankoli ve adale ağrılarını davet ettiğini belirten uzmanlar; sisli havada nem damlacıklarının güneş ışığına geçit vermediğini, bunun da mutluluk hormonu denilen serotonin üretimini düşürdüğünü kaydediyor. Sonuç olarak depresyon ya da melankoli kaçınılmaz oluyor. Sisli ve nemli hava adale ve eklem ağrılarını da tetikliyor. İçinde mikrop gibi maddeleri barındıran nem damlacıkları solunum yoluyla vücudumuza girerek enfeksiyon hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Ve sinüzit, rinit, otit ve farenjit gibi hastalıklar ortaya çıkıyor. Nem mide sistemini de bozarak kolite yol açıyor.