Selim Gerçeker / Mynet Haber
Hava durumu, ani değişiklikler ve sürprizlerle bazen bireysel, zaman zaman kitlesel olarak insanların hayatlarını bambaşka yönlere itebiliyor. İş görüşmesine giderken aniden bastıran bir yağmur bir kişinin hayatını değiştirebilecek bir güce sahipken, büyük fırtınalar ve depremler daha kitlesel etkiler yaratabiliyor. Yine de günümüzde hava durumunu önceden tespit edilebiliyor ve felaketleri önlemek için gerekli eylemleri gerçekleştirebilecek zamanımız oluyor.
Tabii ki insanlık tarihiyle karşılaştırınca bu konforu çok kısa bir süredir yaşıyoruz. Zamanında iş görüşmesi iptali ya da fırtına öncesi yerleşim yerlerinin tasfiyesi pek mümkün olmuyordu. Hatta zaman zaman rüzgarın yön değiştirmesi savşların seyrini bile değiştirebiliyordu.
Bazen orduları toplayıp eksiksiz ve kusursuz görünen planlarla topyekün savaşa gidilse bile doğanın sağı solu belli olmadığından, kağıt üzerinde üstün olduğunu düşünen taraflar için olaylar hiç de umdukları gibi sonuçlanmadı.
Mayaların Hüsranı
Orta Amerika'da M.S. 800 yılında büyük bir medeniyet olan Mayalar kendi dönemlerinde rüzgar gibi esiyordu desek yeridir. Gerek tarım gerek hayvancılık gerekse bilim olarak büyük ilerleme kaydeden Mayaların sonu tam olarak bilinmese de tarım alanı açmaları için yağmur ormanlarını tahrip etmeleri kısa zamanda sonlarını getirmelerine neden olmuş. Ormanlar tahrip olduğu için kuraklıktan kaçan mayalar her geçen gün güç kaybetmiş ve en sonunda dağılmışlardı. Kısaca doğa ana intikamını acı şekilde almıştı.
Samurayların yardımına koşan kasırgalar
Protestan Rüzgarı
Tarihler 1588'i gösterdiğinde Katolik İspanya Armadası Protestan İngiltere Krallığının üzerine donanmasıyla büyük bir sefer düzenledi. Ancak işler hiç de umulduğu gibi gitmedi. Tüm planları yapan amiraller ters esen rüzgarı hesaba katmamıştı. Ters esen rüzgar yüzünden gengesiz şekilde ağır ağır ilerlemeye çalışan donanmanın hakkından en sonunda küçük İngiliz gemileri geldi. İşgalden kurtulan Krallık o tarihten itibaren yükselişe geçti
İnsanlığın kara lekesi: Cadı Avı
Doğa olayları Orta Çağ'da özellikle bir tarihi olayın akışını değiştirmek yerine katliama sebep oldu. İnsanların cahillikleriyle yapılan bu olaya doğayı suçlamak belki yanlış ama etkisinin olduğu inkar edilemez. Orta Çağ'da yaşanan kuraklık ve olumsuz hava koşulları yüzünden insanlar bunun sebebinin cadılar olduğunu düşünde ve teker teker genç kızların cadı olduklarını düşündükleri için katletmeye başladılar. Orta Çağ'da yaşanan bu olay insanlık tarihinde kara bir leke olarak kaldı.
Rusya'nın işgal edilemez toprakları
Tarih boyunca Moğollar haricinde kimsenin işgal edemediği toprakların en büyük nedeni kuşkusuz soğuk iklimi... Tarih boyunca birçok imparatorluğun işgal etmek istediği Rusya toprakları soğuk kış iklimi yüzünden bir türlü işgal edilemedi.
İsveç Kralı ilk denemesinde Saksonya bölgesinde topladığı birliklerle Moskova'ya yürüdü. Ancak soğuk kış şartlarına alışamayan birlikler, büyük kayıplar vererek geri dönmek zorunda kaldı.
Bu başarısızlıkltan yaklaşık 100 yıl sonra Napolyon Rusya'yı işgal etmek istemiş ancak yine soğuk kış şartları yüzünden ordusunu geri çevirmek zorunda kalmıştı.
Son olarak kafaları yakan Adolf Hitler, II. Dünya Savaşı'nda Stalingrad'a yürüyerek Sovyetleri savaş dışı bırakmak istiyordu. İlk seferde büyük başarılar yakalayan Hitler, ardından soğuk şartlar altında kalan ordusuna bir çare bulamamış ve büyük yenilgiyi kabul etmek zorunda kalmıştı.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Var Olmasına Sebep Olan Sis
Belki de fazla iddialı bir başlık olabilir ancak hikayenin derinliğine inildiği zaman başlığa siz de hak vereceksiniz. İngiliz Kraliyet Ordusuna karşı bağımsızlık mücadelesi veren George Washington 19.000 kişilik direniş ordusuyla savaşıyordu.
İngiliz ordusu 1776'da Staten Adasında 40.000 kişilik düzenli birlik kurdu. 27 Ağustos'da Brooklyn'e çıkarma yapan İngiliz ordusu savaşı kazanmak üzereydi. Washington her türlü teslim ol çağrısına kulak asmadan savaşmaya devam ediyordu. Ancak savaşın sabahı artık yenilen George Washington'u ve kalan birliklerini İngilizler yakalamak için hareket geçti. Tam o sırada sahneye çıkan doğa ana, büyük bir sis bulutunu Amerika Birleşik Devletleri'ne hediye etmiş oldu. Sis sayesinde kaçan Washington daha sonra geri çekilerek yeni ordusuyla bağımsız Amerika'yı kurmuştu.
Bir devrimin altında yatan neden; Kıtlık
Bir çağı kapatıp diğer çağı açan ünlü Fransız devriminin başlangıçı aslında oldukça farklı. İngilitere ile savaş halinde olduğu için Amerika'yı bağımsızlığında destekleyen Fransızlar kendi halkını ihmal etmişti ancak ondan önce doğanın dengesini bozan İzlanda'da yaşanmış bir volkanik patlama yüzünden mikro iklimde değişiklikler yaşandı ve ortaya büyük bir kıtlık çıktı. Kıtlığı umursamayıp savaşı ekonomize eden Fransa Kralı sonunda halkı çileden çıkarmış ve derime engel olamamıştı. Fransız ihtilalinden sonra dünyanın yaşadığı değişimler malum...
Hindenburg Faciası
Bugün zeplinler kullanılmıyorsa bunun en büyük sebeplerinden birisi kuşkusuz Hindenburgh Faciası'ydı. Almanya'dan havalanan zeplin, üç gün sonra Amerika'ya varmış ancak ineceği sırada alev almıştı. Birçok kişi bunun teknik bir arıza olduğunu düşünüyordu bazıları da nazilerin bir planı olarak gördü. Ancak son incelemelere göre facianın zeplin havadayken yağmur bulutlarının statik elektrik yüklenmesinden dolayı olduğu söylenmeye başladın. Eğer zeplinlere güven olmuyorsa bunun altında doğa ana yatıyor olabilir.
İkinci Dünya Savaşında Hayati Rolü Olan Sahil: Dunkirk
Nazi Almanya'sının uçakları ve ağır zırhlıları karşısında direnemeyen halk Dunkirk'e sığındı. Manş denizinde bir sahil şeridi olan Dunkirk'e herkes çok şey borçlu orası kesin ancak şehire girmek isteyen Alman uçaklarına ve ağır zırhlılarına doğa anadan büyük bir sürpriz vardı. Aşırı yağan yağmur hava kuvvetlerinin uçuşunu engelliyordu. İşin ilginç tarafıysa fırtına Manş denizine etki etmemişti.
Donora Faciası
Ekim 1948'de, Pennsylvania'da kimsenin çözemediği oldukça garip bir doğa olayı meydana geldi. "Hava inversiyonu" olarak adlandırılan bu doğa olayı kısaca soğuk rüzgârların sıcak hava dalgasını yere doğru sıkıştırmasıyla oluşuyor.
Tüm bunlara rağmen bir faciaya yol açacak kadar tehlikeli olmaması gerekiyordu ancak birçok fabrika ve lokomotifin dumanlarıyla karışan bu hava inversiyonu bir faciaya yol aştı. Fabrika bacalarından çıkan zehir çözümlenemedi ve 20 insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Ayrıca 6000 kişi de bu zehir yüzünden birçok sehlikeli hastalığa yakalandı.