Saadet Partisi divan toplantısı

SP il binası salonunda gerçekleştirilen İl Divan Toplantısı'na Saadet Partisi il başkanı Haluk Arslan , Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı Mustafa Kodat, İl yönetim Kurulu üyeleri ve Teşkilat mensupları katıldı.

Divana Başkanlık eden Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı Mustafa Kodat bir konuşma yaptı,konuşmasında şunları belirtti;

GAZZE KAN KOKUYOR

Gazze kan kokuyor, ölüm kokuyor, Müslümanlar uyuyor, dünya uyuyor! Terörist İsrail kundaktaki bebekleri, yataktaki yaşlıları katl ediyor. Aileleri yok ediyor. Müslümanlar acziyet içinde. Bir avuç Siyonist, İslam ülkeleriyle dalga geçer gibi, Filistinlileri şehit ediyor. Başta Türkiye olmak üzere bütün İslam ülkelerinin korkak ve basiretsiz yöneticileri sadece kınama ve boş kükremelerle yetiniyorlar. Bizim yöneticilerimiz, Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız da 10 yıldır sadece konuşuyorlar. İşin acı tarafı diğer İslam Ülkeleride Türk yöneticileri bir şey sayıp onlardan bir tavır bekliyorlar. Halbuki bizimkiler neredeyse su yoluna gitmek için dahi Abd li ağalarından izin almaktadırlar. Kükremeye gelince üzerlerine yok. Sn Başbakan Davosta one münite dedi, hemen arkasında sözüm sana değil diyerek, Siyonist cumhurbaşkanından özür diledi. Mavi Marmara gemisinde şehit edilen 9 vatandaşımız içinde iyi gürledi, ancak sonucu kimse görmedi. Evet Sn başbakan, Esip gürlediniz veto hakkınızı kullanmayarak katil İsrail’i OECD üyeliğine aldınız ve israil’in günlerce bayram etmesine vesile oldunuz. Esip gürlediniz, Siyonist İsrail Cumhurbaşkanı’nı Cumhuriyet tarihinde ilk defa TBMM de konuşturdunuz ve alkışladınız. Esip gürlediniz, İsrail’e hizmet eden, Büyük İsrail’in kurulması için oluşturulan B.O.P eş başkanı oldunuz. Esip gürlediniz, İsrail’i koruma amacıyla Malatya küreciğe radar sistemi kurdurarak Türkiye’ ye en büyük ihaneti yaptınız. Esip gürlediniz Siyonist Yahudi’den üstün cesaret nişanı aldınız. Şimdi ise, sözde Gazze için yine esip gürlediniz, gazını aldığınız insanların gözünün içine baka, baka Suriye sınırına patroit füzesi kurduruyorsunuz. Gerekçe ise Suriye den tehdit gelebilirmiş. Kimi kandırıyorsunuz, Suriye’den Türkiye’ye her hangi bir tehdidin gelmeyeceğini dünya alem biliyor. Patroit füzelerinin sureye sınırına konaçlandırmanın tek sebebinin İsrail’i korumak olduğunu bilmemek için kör olmak lazım. Durduk yerde kendinize düşman icad ediyorsunuz. Çünkü emirlerinde olduğunuz ağababalarınız öyle istiyor. Bu Patroit Füze talebinin dahi sizden geldiği meçhul. Ağababalarınızın dayatmalarını kendi talebiniz olarak halka yutturmaya çalışıyorsunuz. " Gerçekten düşman arıyorsanız, sizinde, bütün İslam aleminizde, bütün insanlığında düşmanı ve baş belası İsrail’dir Abd dir Neden bir füze rampasını İsrail’e doğru çevirmiyorsunuz"dedi.

BİN YILLIK İSLAM TOPRAĞINI NATO TOPRAĞI YAPTI

Evet, Türkiye komünizmin yıkılmasından sonra, düşman rengini kızıldan yeşile çeviren, İslam ülkelerinin işgalinde baş rol oynayan bir NATO nun üyesidir. Biz istiyoruz ki, Türkiye İslam NATO sunun kurucusu olsun. Peki vatan toprağının NATO toprağı olması da neyin nesi, buda nereden çıktı! Bu vatanı vatan yapan şehitler NATO askerimiydi? İngilizler mi, Fransızlar mı, İtalyanlar mı, Yunan askerleri mi kurtuluş savaşını yaptı? Çanakkale’de yedi düveli NATO mu durdurdu!

İşte biz milli görüşçüler olarak, yine vazifemizi yapıyor ve haykırıyoruz: Anadolu NATO değil, tam 1071 den beri İslam toprağıdır. Bu vatan uğruna her karışını kanlarıyla sulayan şehitlerin toprağıdır. Üstelik Danimarka başbakanı iken Efendimiz (S.A.V.) e hakaret eden karikatüre sahip çıkan ve özür bile dilemeyen Rasmussen’in Genel sekreterliğindeki NATO nun toprağı hiç değildir. Bu topraklar ‘şehadetleri dinin temeli’ olan Ezan’ın vatanıdır. Bu vatan topraklarını parça, parça parsel, parsel satmak tatmin etmiyor Sn başbakanı. Top yekun NATO’ya devrederek aldığı görevi yerine getirmeye çalışıyor.Dedi..

" Bizler Milli Görüşçüler olarak, Bütün Müslümanlar ve bütün insanlığın kurtuluşu için, yeryüzünde adil bir düzen kurmak için çalışıyoruz. Yaşanabilir bir Türkiye, uydu, uşak, kukla değil; lider bir Türkiye, onurlu, şahsiyetli, başı dik, alnı ak, önder, yeniden büyük bir Türkiye diyoruz". diyerek sözlerini tamamladı..