Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu'dan 'Evet' pankartı iddiası

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, halk oylaması için kutuplaşmaya sebep olur endişesiyle herhangi bir kampanya yürütmediklerini anımsattı. Karamollaoğlu, partisi tarafından asıldığı iddia edilen 'Evet' pankartlarına ilişkinde, olayın hükümetin propagandasını planlayan ve broşürleri basan bir şirket tarafından talimat üzerine yapıldığını söyledi.

Saadet Parti İstanbul İl Başkanlığına, hükümetin propagandasını planlayan ve broşürleri basan bir şirkete talimat üzerine vinçlerle "evet" pankartı asmakla görevlendirildiğini ifade eden Karamollaoğlu, şu görüşlere yer verdi:

"Kimse görmesin diye de gece saat 23.00 civarında. El insaf. Gülünür mü? Ağlanır mı? Bilemiyorum. Bu aczin, çaresizliğin ifadesidir aslında. Allah'tan oradan geçen arkadaşlarımız hemen farkına varmışlar, bu önlendi. Asılsa ne olurdu? Bu memlekette 'iktidar zorbalık yapıyor' intiba doğardı. Şimdi zorbalık yapma teşebbüsünde bulundu intiba doğdu. Eğer barış istiyorsak burada en büyük görevin başta iktidar mensuplarına sonra da anamuhalefet partisine düştüğü kanaatindeyim."

Reklam
Reklam

Karamollaoğlu, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği halk oylamasına ilişkin kitapçık hazırladıklarını belirterek, kitapçıkta, bu değişikliğin içeriğiyle ilgili bilgilerin yer aldığını, halk oylamasının millet ve memleket için hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.

"KABUL EDİLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİL"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "hayır" çadırını ziyaret etmesini çok iyi bir girişim olarak niteleyen Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

"Ancak bunun arkasından meydana gelen bazı hadiseler bizi üzdü. Bu konuda 'evet' demeyen, 'hayır' diyenlerin neredeyse yeri geldiği zaman hain noktasına itilmesi, Kandil ile eş tutulması, bu ülkeye zarar verecek kişiler olarak görülmesi kabul edilebilir bir şey değil. Referandum gününe kadar gerek iktidarda bulunanların gerek sayın Cumhurbaşkanının, Başbakanın tavrı ve gerekse muhalefette bulunanların, ana muhalefet partisinin tavrı çok daha munis, yatıştırıcı, bağdaştırıcı olmalı."

Reklam
Reklam

Karamollaoğlu, "gererek oylarımızı artırırız" kanaatiyle konuşmanın veya davranmanın kimsenin beklemediği ve hoşa gitmeyen neticeler doğurabileceğini belirterek, bunun emarelerini görmenin kendilerini üzdüğünü bildirdi.

"BU SADECE SAVAŞ SUÇU DEĞİL, İNSANLIK SUÇUDUR"

Suriye'deki kimyasal silah saldırısına da değinen Karamollaoğlu, "İdlib'deki saldırıyı nefretle kınıyoruz. Bu sadece savaş suçu değil, bir insanlık suçudur. Bunun üzerine mutlaka gidilmesi ve gereğinin yapılması icap eder." dedi.

Bu saldırıların Astana'daki toplantıyı tehlikeye atmaması gerektiğini vurgulayan Karamollaoğlu, bir an önce bu bölgedeki savaşın durması ve katliamların sona ermesinin herkesin tek hedefi olması gerektiğini belirtti. Karamollaoğlu, Rusya'daki bombalı saldırıyı anımsatarak, nefretle kınadı. Karamollaoğlu, terör saldırısının dünyanın neresinde meydana gelirse gelsin, nefretle kınanması ve bütün dünya ülkelerinin birlikte tedbir almalarını gerektiren bir hadise olduğuna dikkati çekti. Bunun müşterek bir sorun olduğuna işaret eden Karamollaoğlu, "'Senin teröristin benimkinden iyidir' gibi bir mantık hiçbir zaman bize fayda vermez, problemin çözümüne katkıda bulunmaz." dedi.

Reklam
Reklam

AA

Anahtar Kelimeler: