Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eski CHP İstanbul milletvekili Eren Erdem ve eski Cumhuriyet Gazetesi çalışanları hakkındaki mahkeme kararlarının kamu vicdanını kanattığını öne sürdü.
İslam, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, Çubuk'taki şehit cenazesinde yapılan saldırının organize bir olay olduğunu savunarak, bu yönde kuvvetli emareler bulunması nedeniyle bu menfur saldırının detaylarıyla aydınlatılmasının hem hukuki hem de siyasi açıdan hayati önem taşıdığını söyledi.
"Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'na iftiraya varan karalamalar, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yöneltilen tehditler, partilerinin Elmadağ belediye başkan adayının baskı altına alınması ve seçim arifesinde adaylıktan el çektirilmesi, HDP'ye, Kürt seçmenlere karşı kullanılan düşmanlaştırıcı dil" gibi benzer örneklerin seçim kampanyası sürecinde yaşandığını ifade eden İslam, "kirli siyasi dilden" kurtulmak gerektiğini belirtti.
Kars'taki 23 Nisan kutlamalarında bir generalin, Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in elini sıkmadığını dile getiren İslam, bu durumun 28 Şubat'ın hala devam ettiğini gösterdiğini savundu. İslam, "Ayhan Bilgen'in maruz kaldığı bu tutum, millet iradesini hedef alan bir davranış biçiminin yansımasıdır." dedi.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yargılandığı dava ile eski Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarları hakkında açılan davaları da anımsatan İslam, "Sayın Selahattin Demirtaş, Eren Erdem ve eski Cumhuriyet gazetesi çalışanları hakkındaki mahkeme kararlarına da şahit olduk. Bütün bu kararların kamu vicdanını kanattığı kanaatindeyiz." diye konuştu.
İslam, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) kanun hükmünde kararname ile kamu görevinden ihraç edilen ve belediye başkanı seçilen adaylara mazbata verilmemesi kararını da eleştirerek, "YSK'nin aldığı bu karar, bundan sonra yürütme erkine istediği kişinin seçilme hakkını elinden almasının yolunu açmıştır." ifadesini kullandı.
Seçim takvimi başladığından itibaren TBMM'nin fiilen kapalı, çalışamaz durumda olduğunu anlatan İslam, TBMM'nin çalıştırılmamasının kabul edilemeyeceğini söyledi.