Saadet Partisi’nden Ak Parti’ye Tepki

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve eski Van Milletvekili Fethullah Erbaş, iktidar partisinin ayak oyunları ile kendilerinden ayırdıkları kişilere yeni partiler kurdurup sonunda da bu partileri ilhak ettiğini iddia ederek, "Ne yaparlarsa yapsınlar, taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini bilmeleri gerekir. Yakında partilerinin güneş gören kar gibi eriyerek tükendiğine şahitlik edecekler” dedi.

Saadet Partisi’nin 957 ilçede 5 hafta süreyle başlattığı ilçe ziyaretleri programının Van ayağına start verildi. Çalışmalarla ilgili basın toplantısı düzenleyerek İstanbul'dan gelen il ve ilçe teşkilatları yöneticilerinin Van teşkilatı ile birlikte çalışmalar içerisinde bulunacağını ifade eden Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve Ekip Başkanı Fethullah Erbaş, AK Parti’ye de tepki gösterdi. Milli görüşün belediyeleri özlediğini, 27 Ekim 2013 tarihine yapılacak mahalli seçimleri iple çektiklerini anlatan Erbaş, “Çünkü halkımız her gün hizmetten ziyade horoz dövüşü yapan, söz düellolarının dozunu, mahalle ağızları ile üst noktalara çıkaran iktidar ve muhalefet partilerinin çekişmelerinden bıkmıştır. Partilerinin hızla erimeye başladığını gören iktidar partisi, ayak oyunları ile partimizden ayırdıkları kişilerle yeni partiler kurduruyor ve sonunda da bu partileri ilhak ediyor. Ne yaparlarsa yapsınlar taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini bilmeleri gerekir. Yakında partilerinin güneş gören kar gibi eriyerek tükendiğine şahitlik edecekler” dedi.

Türkiye’nin iyi yönetilmediğini savunan Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hükümet, yılda 50 milyar dolardan fazla faiz ödemekte, bunun kaynağını da vatandaştan haksız vergi ve zamlarla karşılamaktadırlar. Dış borçlarımız 570 milyar doları geçmiştir. Türkiye iyi yönetilmemektedir. Hocamızın dediği gibi yaşanabilir bir ülke olmaktan hızla uzaklaşmaktayız. Çevremiz ateş çemberi ile çevrilmiştir. Suriye'de olan iç savaşta ABD'nin ağzına bakıyoruz. Afganistan'da bataklığa saplanan ABD ve müttefikleri, buradan kurtulmak için bizi o bataklığa itmek istemektedirler. Bugün Türkiye ABD'nin vesayeti altında Orta Doğu ve İslam coğrafyasında batının jandarmalığını yapmaktadır. Batının en büyük kaygısı İsrail'in bölgede güvenliğinin sağlanması üzerine kurulmuştur. Son olarak da en kıymetli varlığımız Hz. Muhammed (SAV) için çirkin bir filmle hakaret edilmiştir. Hükümetimizin bu hakareti kınamak yerine ABD'ye başsağlığı dilemesi bizleri son derece üzmüştür. Bizler bu filmi ve yapan Siyonist uşaklarını nefretle kınıyoruz. Partimiz, ülkemizin bu sorunlarını çözmek için hazır beklemektedir. Kadrolarımız sadece ülkemizi değil, tüm dünyayı yaşanabilir kılmaya yeterlidir. Mazlumlar ayağa kalkmadıkça zalim emperyalistler ve Siyonistler dize gelmeyecektir. Bu vesayetten kurtulmanın ve ülkemizde akan bu kanı durdurmanın tek yolu, merhum liderimizin kurduğu D-8'ler hayata geçirilerek İslam Birliğinin kurulması ve peşinden de üçüncü dünya ülkelerinin de dahil olacağı büyük bir birlik kurmaktan geçmektedir.”