ADANA (İHA) - Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş, Türkiye'nin son yıllarda enflasyon oranının aşağı çekilmesine yönelik başarısına rağmen, ekonomide cari açık, işsizlik ve kayıtdışı ekonomi üçlüsünün neden olduğu yüksek risk ortamının devam ettiğini belirterek, "Bu yılın ilk altı aylık döneminde protesto edilen senet tutarının yüzde 20'ye doğru artışı bile Türk ekonomisinin alarm verdiğini anlamaya yeterlidir" dedi.
Baş, yaptığı açıklamada, Merkez Bankası tarafından açıklanan Türkiye'nin 2008 Temmuz ayına ilişkin ödemeler dengesi verilerine göre, cari dengenin Temmuz ayında yüzde 43,4 oranında artarak, 2 milyar 871 milyon dolardan 4 milyar 117 milyon dolara kadar yükseldiğini ilk altı aylık cari açığın, bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 42,5 oranında artarak 22 milyar 140 milyon dolardan 31 milyar 554 milyon dolara yükseldiğini söyledi. Baş, "Başka bir verisel yaklaşım, Türkiye'nin dış ticaret dengesinin, bu yılın Ocak-Temmuz döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 39,6 artışla 35 milyar 249 milyon dolar tutarında açık verdiğini resmi rakamlarla ortaya koymaktadır. Kuşkusuz cari açıktaki genişleme, her ne kadar artan ihracatla övünürken, katlanan ithalatı görmezden geldiğimizden büyük ölçüde artan dış ticaret açığından kaynaklanmaktadır. Günümüzde 100 dolarlık ihracat yapabilmek için 70 dolarlık ithalat yapma mecburiyetinde kalınması Türkiye'nin yeni bir sanayi stratejisine ihtiyacını ortaya koymaktadır. Çünkü ancak ithal edilen kısmın içeride üretilmesi durumunda cari açık kontrol altına alınabilecektir. Küresel dünyada rekabet edebilmenin başlıca unsuru yerli üretime ağırlık verilmesi ve dış ticaretin kontrol altında tutulmasından geçmektedir" dedi.
Cari açık riskinin yıldan yıla katlanarak büyümesine rağmen sorunun çözümü konusunda ciddi çalışmalar yapıldığının söylenemeyeceğini ifade eden Şaban Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaşanan ekonomik krizlerin temelinde bir türlü kontrol altına alınamayan, finanse edilemeyen cari açığın bulunduğu dikkate alınırsa, bu konuda daha fazla zaman kaybetmemenin önemi çok daha iyi anlaşılacaktır. Ülkemiz ekonomisindeki tüm ekonomik göstergelerde kaygı verici gelişmeler gözlenmekte, çözüm bekleyen sorunlar giderek büyümektedir. Türkiye her ne kadar enflasyon illetini geride bırakma başarısına en azından şimdilik imza atmış olsa bile, cari açık, işsizlik ve kayıtdışı ekonomi üçlüsünün yarattığı yüksek risk ortamı devam etmektedir. Bu yılın ilk altı aylık döneminde protesto edilen senet tutarının yüzde 20'ye doğru artışı bile Türk ekonomisinin alarm verdiğini anlamaya yeterlidir. Son bir buçuk yılda gerek içerideki siyasi çalkantılar gerekse yurtdışı kaynaklı finansal krizin etkileri, büyüme temposundaki yavaşlama, sanayi üretim artışındaki gerileme, artan cari açık, enflasyon ve faiz oranları yaklaşan büyük olumsuzlukların işaretlerini daha fazla hissetmemizi sağlamaktadır. Bunun bana göre en önemli etkenlerinden birisini ise Türkiye'nin 2007 ve 2008'de yaşanan siyasi kavgalarla çok zaman kaybederek enerjisini boşa harcaması oluşturmaktadır."